Logo

3. Hukuk Dairesi2021/6194 E. 2021/11775 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kaçak elektrik kullanımı nedeniyle yapılan tahakkukun dayanağı itirazın iptali davasında, tahakkuk miktarının hesaplanmasında usul ve mevzuata uygunluk.

Gerekçe ve Sonuç: Yapılan tahakkukun dayanağı olan hesaplamanın, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve ilgili Kurul Kararına uygun olarak yapılmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun da çelişkili ve yetersiz olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; kaçak elektrik kullanması sebebi ile tahakkuk ettirilen borçtan dolayı aleyhine başlattığı takibe davalının itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek; davalının takibe yaptığı itirazının iptali ile lehine icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı, davaya cevap vermemiştir.

Mahkemece; davalının abone olmadan ve yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirmek suretiyle elektrik tükettiği, itirazının gerçeği yansıtmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile takibin 1.378,93 TL asıl alacak, 74,65 TL gecikme zammı ve 13,44 TL gecikme zammı KDV’si olmak üzere toplam 1.467,01TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, kaçak elektrik kullanımına dayalı tahakkuktan dolayı başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

Davacı tarafından davalının abonelik tesis ettirmeden ve yasal şekilde tesis edilmeyen sayaçtan geçirmek suretiyle elektrik kullandığından bahisle 01/11/2012 tarihinde kaçak tutanağı tutulmuş olup, tutanağın tutulduğu tarihte yürürlükte olan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin (EPMHY) 13. maddesi hükmünde; gerçek veya tüzel kişiler tarafından, dağıtım sistemine veya sayaca veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale edilerek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, elektrik enerjisinin eksik veya hatalı ölçülerek veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiştir. Kaçak elektrik kullanımı halinde ise kaçak kullanılan elektrik enerjisi bedelinin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı Kurul Kararında açıklanan yöntemle hesaplanması gerektiği kuşkusuzdur.

Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı Kurul Kararına göre kaçak elektrik kullanımı halinde tahakkukun nasıl yapılması gerektiğine ilişkin esaslar bellidir.

Dosya içerisindeki evraklar incelendiğinde; davacı şirket tarafından yapılan davaya konu kaçak tüketim tahakkukunun dosyada bulunmadığı, bu sebeple davacı şirketin hangi esaslara göre hesaplama yaptığı anlaşılamamaktadır. Hükme esas alınan rapor EPMHY ve 622 sayılı Kurul Kararına uygun olmadığı gibi, raporda kayıtsız sayaç bulunduğu tespiti yapılmış ancak rapor içeriğinde ayrıca endeks bilgilerini kullanmadığını beyan etmiştir. Eş söyleyişle, rapor kendi içinde çelişkilidir.

O halde mahkemece; davalının kaçak kullanım hususunun sabit olduğu, bu sebeple öncelikle davacı şirketin alacağa yönelik tahakkuk evraklarının dosyaya kazandırılarak, EPMHY ve 622 sayılı Kurul Kararına göre tereddüde yer vermeyecek şekilde davacı şirketin talep edebileceği alacak miktarının hesaplanması için ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun ve itirazları da karşılar nitelikte önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, tutanak tarihinde yürürlükte olan mevzuata aykırı olarak hazırlanan ve kendi içerisinde çelişkiler barındıran bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.