"İçtihat Metni"
BAKIRKÖY 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NİN
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen asıl menfi tespit, birleşen tazminat ve menfi tespit davalarında verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı-birleşen davalı ...'ın istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, davalı-birleşen davacı ...'in istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Asıl dosya davacısı, davalı tarafından aleyhine Bakırköy 15. İcra Müdürlüğü'nün 2012/10313E. sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibin kesinleştiğini belirterek davalıya borçlu olmadığının tespitini, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş; birleşen Bakırköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/578 E. sayılı dava
dosyasında, eşinden boşandığını, lehine yoksulluk nafakasına hükmedildiğini bilahare eşi ile sulh olduklarını ve birbirlerine karşı açtıkları tüm davalardan feragat ettiklerini, eşi aleyhine yaptığı takiplerde icra dosyasına ödenecek paraların icradan alınarak tarafına verilmesi için davalı avukat ... ile aralarında düzenledikleri 01/05/2011 tarihli "sözleşme" başlıklı belgeyi imzaladığını, aralarında ayrıca bir temlik sözleşmesi bulunduğunu, davalının yönlendirmesiyle açtığı davadan vazgeçmesi ve dosyadan tahsil ettiği paraları kendisine iade etmesini davalıdan istediğini ancak davalının derdest olan davayı ve nafaka alacağından kaynaklı alacağı için başlatılan icra takibini temlik alan sıfatıyla takip etmeyi sürdürdüğünü, davanın aleyhine sonuçlandığını, davalı ...'ın bu davalar sebebiyle yaptığı masrafları kendisinden tahsil etmek için takip yaptığını, takibin kesinleştiğini belirterek, aleyhine başlatılan Bakırköy 16. İcra Müdürlüğü 'nün 2012/11474E. sayılı icra dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, % 40 inkar tazminatının davalıdan tahsiline, davalının Bakırköy 9. İcra Müdürlüğünün 2011/6735E. sayılı dosyasında vekaleten tahsil ettiği 4.431,00 TL nafaka alacağının yasal faiziyle birlikte tahsilini istemiş; birleşen Bakırköy 10. Asliye Hukuk Mahkemesi 'nin 2014/48 Esas sayılı dava dosyasında, davalının kendisi adına Bakırköy 9. İcra Müdürlüğü'nün 2011/6735E. sayılı dosyası ile nafaka alacağın tahsili için ilamlı icra takibi başlattığını, davalının icra takibinin başlatılmasından sonra takip alacağına konu birikmiş nafaka alacağının kendisine temlik edildiğine dair tarihsiz adi yazılı bir temlik sözleşmesi imzalattığını bilahare davalı tarafından hazırlanan 03/08/2011 tarihli temliknamenin kendisine imzalatıldıktan sonra Bakırköy 18. Noterliği'nde 03/08/2011 tarih ve 13073 yevmiye numarası ile onaylandığını, temlik belgesi içeriğinden icradaki nafaka alacağının tahsili amaçlı olarak verildiğinin açık olduğunu, davalıyı Bakırköy 3. Noterliği 'nin 13/02/2012 gün ve 03987 yevmiye nosu ile vekaletten azlettiğini, birikmiş nafaka ve tazminat alacağı olan 94.923,00 TL'nin hiçbir makul sebep yokken, kendisi tarafından davalıya temlikinin söz konusu olamayacağını belirterek Bakırköy 9.İcra Müdürlüğünün 2011/6735 E. sayılı nafaka dosyası alacağının davalıya temlikine dair Bakırköy 18. Noterliğinin 03/08/2011 gün ve 13073 yevmiye numaralı temliknamesinin iptaline karar verilmesini istemiş; birleşen Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/183E. sayılı dava dosyasında, birikmiş nafaka alacağını davalıya temlik ettiğine dair temlik sözleşmesinin hukuki bilgisizliğinden faydalanılarak imzalatıldığını, temlik evrakının incelenmesinde işlemin tahsile yönelik temlik olduğunu, herhangi bir alacak ya da borç karşılığı verilmediğini, haksız kazanç temin etmeye çalışan davalının yaptığı masraf bulunmadığından, Bakırköy 14. İcra Müdürlüğünün 2014/18878E. sayılı dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, karşı taraf aleyhine takip miktarının %20'si oranında inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiş; birleşen Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/601E. sayılı dava dosyasında, davalı ...'in, boşandığı eşinden alamadığı birikmiş nafaka alacaklarının tahsili için takip başlattığını, takipteki bedeli Bakırköy 18. Noterliğinin 03/08/2011 tarih ve 13073 yevmiye nolu temliknamesi ile kendisine temlik ettiğini, ancak Ayşen'in eski eşiyle sulh olduğunu ayrıca temlik ettiği icra dosyasından para çektiğini, bu nedenle temlike konu bedelin tahsil edilemediğini belirterek, 82.127,00 TL'nin faiz ve fer'ileri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince; 2012/360 Esas sayılı dava dosyası yönünden; davanın kısmen kabulüne, davalı tarafından davacı aleyhinde başlatılan Bakırköy 15. İcra Müdürlüğü 'nün 2012/10313 takip sayılı dosyada davalının teminat mektubu için 989,12-TL gider yaptığı anlaşılmakla davacının davalıya takip gereğince asıl alacak 989,12-TL borçlu olduğunun tespitine, (Bakırköy 15. İcra Müdürlüğünün 2012/10313 takip sayılı dosyasında toplam 15.324,00-TL talep edildiğinden davacının davalı 14.334,88-TL yönünden borçlu olmadığının tespitine), davacının yasal şartlar oluşmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine, birleşen Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi 'nin 2012/601 esas sayılı dava dosyası yönünden davanın reddine, birleşen Bakırköy 10. Asliye Hukuk Mahkemesi 'nin 2014/48 Esas sayılı dava dosyası yönünden temlikin ivazlı temlik olmaması sebebi ile konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen
Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi 'nin 2015/183 Esas sayılı dava dosyası yönünden davanın reddine, birleşen Bakırköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi 'nin 2012/578 Esas sayılı dava dosyası yönünden alacak kalemi ile ilgili davanın kabulüne, 4.431,00-TL 'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının kötü niyet tazminat talebinin reddine, (Yukarıdaki açıklama gereğince, kısa karar ve gerekçeli karar arasındaki çelişki bulunamayacağından konunun İstinaf'da değerlendirilmesi açısından) davacının menfi tespit isteminin reddine karar verilmiş; karara karşı taraflar istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, davacı-karşı davalı ...'ın Bakırköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/578 Esas sayılı dosyasına yönelik istinaf talebi yönünden kısmen kabulü ile, İlk derece mahkemesinin hükmünün 5. Fıkrasının kaldırılarak yerine "birleşen Bakırköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/578 Esas sayılı dava dosyası yönünden alacak kalemi ile ilgili talebin kabulü ile 4.431,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının kötü niyet tazminat talebinin reddine, davacının Bakırköy 16. İcra Müdürlüğünün 2012/11474 Esas sayılı dosyası nedeniyle borçlu olmadığı yönündeki talebinin reddine" yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine, davacının sair istinaf taleplerinin esastan reddine, hükmün bu şekilde infazına, davalı-karşı davacı ...'in istinaf taleplerinin esastan reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davacının tüm, davalı-birleşen dosya davacısının sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin, asıl ve birleşen Bakırköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/578E. sayılı dava dosyasına yönelik temyiz istemi yönünden; 6763 sayılı yasa ile 6100 sayılı HMK'na eklenen geçici 1. madde uyarınca, aynı kanunun 362. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, yeniden değerleme oranına göre 01.01.2018 tarihinden itibaren 47.530,00 TL’ye çıkarılmıştır. Davalı-birleşen dosya davacısının temyiz incelemesine konu ettiği dava değeri, karar tarihi itibariyle 47.530,00 TL’yi geçmediğinden HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince davalının temyiz hakkı bulunmamaktadır. O nedenle miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin davalı-birleşen dosya davacısının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı-birleşen dosya davacı vekilinin asıl ve birleşen Bakırköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi 'nin 2012/578E. sayılı dava dosyasına yönelik temyiz isteminin miktar itibariyle reddi gerekir.
3- Davalı vekilinin, birleşen Bakırköy 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/48 E. sayılı dava dosyasına yönelik temyiz istemi yönünden; Uyuşmazlık, icra takibine ve davaya konu edilen temlik sözleşmesine konu takip alacağının davalının icra takibi ve dosyaları takip etmesi amacıyla mı verildiği, temlik işleminin ivazlı bir temlik olup olmadığı, temlik işleminin iptali gerekip gerekmediği noktasındadır.
Davacı Bakırköy 3.Noterliğinin 11304 yevmiye numaralı, 02.05.2011 tarihli vekaletnamesi ile davalıyı vekil olarak tayin etmiş, 03987 yevmiye numaralı 13.02.2012 tarihli azilnamesi ile de gördüğü lüzum üzerine davalıyı vekaletten ve tüm yetkilerden azletmiştir.
Tarihsiz şekilde her iki tarafça imzalanan “Temlik Sözleşmesi” incelendiğinde; sözleşmenin “Temlik konusu” başlığında: “T.C Bakırköy 9. İcra Müdürlüğü'nün 2011/6735E. numarası ile icra takibi yapılan geçmişe ait nafaka alacağım olan 82.127-TL asıl alacak ile 12.796-TL geçmiş faizi toplamı 94.223-TL'si...temlikinden ibarettir.”, “Temlik taahhüdü” başlığında ise: “Yukarıda yazılı nedenler ile T.C Bakırköy 9. İcra Müdürlüğü'nün 2011/6735E. numarası ile icra takibi yapılan 82.127-TL asıl alacak ile 12.796-TL geçmiş faizi toplamı 94.223-TL'sinin temliki ile bu alacağın tahsil edilmesi ile ilgili açılmış olan T.C Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi 'nin 2011/6735 esas sayılı dava dosyası ve bu alacakla ile ilgili açılacak olan davalar ile 01/10/2011 tarihinden sonra açılacak olan davaları dahi kapsadığı, alacak ile ilgili ceza ve tazminatların, faizlerinin, fazlaya mahsup talep hakları ile birlikte temlik edilmiştir.” düzenlemesi mevcuttur.
Bakırköy 18. Noterliğinin 03/08/2011 tarih 13073 yevmiye nolu “Temlikname”si incelenecek olursa; Temlik eden ...’ın, T.C Bakırköy 9. İcra Müdürlüğü'nün 2011/6735E. numarası ile icra takibi yapılan 82.127,00 TL asıl alacak ile 12.796,00 TL geçmiş faizi toplamı 94.223,00 TL'sini tüm ferileri ile birlikte ...’e katiyetle devir ve temlik ettiğinin beyan ve kabul edildiği görülmüştür.
Davada dayanılan temliknamede, davacının eski eşi aleyhine birikmiş nafaka alacakları için Bakırköy 9. İcra Müdürlüğü'nün 2011/6735E. numarası ile başlattığı icra takibinden doğan alacaklarını davalıya temlik ettiği yazılı olup, davalı avukata davacının nafaka alacağının tahsili amacıyla verildiğine dair bir ibare ya da düzenleme olmadığı anlaşılmakla, davacı bu yazılı resmi belge karşısında iddialarını ispat edememiştir. Bu durumda temliknamenin kapsamına itibar edilmesi gerekir. İşbu dava dosyası yönünden ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
4-Bölge adliye mahkemelerinin duruşma yapmadan esas hakkında vereceği kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b bendinde düzenlenmiştir. HMK'nın 353/1-b-2 hükmü uyarınca; bölge adliye mahkemesi, yargılamada eksiklik bulunmamakla birlikte kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmesi halinde düzelterek esas hakkında yeniden karar verecektir. Yine aynı kanunun bölge adliye mahkemesi kararının içeriğini düzenleyen 359. maddesinin ikinci fıkrasına göre; bölge adliye mahkemesi hükmünün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Dolayısıyla, bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen dahi olsa kabul edilmesi durumunda, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulması gerekmektedir.
Bu açıklamalar ışığında eldeki davaya bakıldığında; bölge adliye mahkemesince davacı-karşı davalı ...’ın bir kısım istinaf talepleri kabul edilmesi nedeniyle, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yukarıda anılan hükümler doğrultusunda esas hakkında yeniden hüküm kurulması gerekirken ilk derece mahkemesi kararının hüküm kısmının düzeltilmesine karar verilmiştir.
O halde bölge adliye mahkemesince; taraflara yüklenen borç ve tanınan haklar şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde açıkça gösterilerek esas hakkında yeniden hüküm kurulması gerekirken, ilk derece mahkemesi kararının bir bendi değiştirilmek suretiyle ilk derece mahkeme kararının diğer kısımlarına aynen geçerlilik tanınarak ve infazda tereddüt oluşmasına sebebiyet verecek şekilde karar verilmesi, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalı-birleşen dosya davacısının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalı-birleşen dosya davacısının asıl ve birleşen Bakırköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi 'nin 2012/578E. sayılı dava dosyasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine, üçüncü ve dördüncü bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 371 inci maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, 35,90 TL peşin alınan harcın temyiz eden davacıya iadesine, 321,00 TL peşin alınan harcın temyiz eden davalıya iadesine, dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 10/11/2021 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı vekili Birleşen Bakırköy 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/48 E. sayılı dosyasında özetle; müvekkilinin dava dışı ... ...'dan boşandığını, hükümde müvekkili lehine aylık 350,00 Dolar yoksulluk nafakası ile 3.000,00 Dolar maddi tazminata hükmedildiğini ancak birikmiş nafaka borçlarının tahsil edilemediğini, davacı ile eşi ...'in eski tanıdıkları olan davalının kendisine genel vekaletname verilmesini istediğini, davalı tarafından hazırlanan sözleşme başlıklı 01/05/2011 tarihli yazının müvekkiline davalı tarafından imzalatıldığını, nafaka alacağının tahsili için icra takibi başlatılması, itiraz halinde dava açılması gibi tüm işlemler için davalıya vekalet verileceğini ve bu işlemlerin yapılması karşılığında da tahsilatın %15'i oranında vekalet ücreti ile %5'i oranında ücretin ödeneceğini taahhüt altına aldığı 02/05/2011 tarih ve 11304 yevmiye numaralı genel vekaletname aldığını, davalının müvekkili adına ve müvekkilinin imzası ile boşandığı eşi ... ... aleyhine Bakırköy 9. İcra Müdürlüğünün 2011/6735E. sayılı dosyası ile toplam 94.923,00 TL üzerinden ilamlı icra takibi başlattığını, icra takibinin başlatılmasından sonra davalının, müvekkiline takip alacağı olan birikmiş nafakaların kendisine temlik edildiğine dair tarihsiz bir "temlik sözleşmesi" adı altında belge imzalattığını, bu belgeye göre tazminat ve birikmiş nafaka alacağı ile alacağın tahsiline yönelik olarak Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/348 E. sayılı dosyası ile takip borçlusu ... ...'ın kendisine gayrimenkul sattığı ... adlı kişiye açılan tasarrufun iptali davasının da davalıya devredildiğini, davalı tarafından hazırlanan 03/08/2011 tarihli temliknamenin müvekkiline imzalatıldıktan sonra Bakırköy 18.Noterliğinde 03/08/2011 tarih ve 13073 yevmiye no'su ile onaylandığını, temlik belgesi içeriği dikkate alındığında hukuken icradaki nafaka alacağının tahsili amaçlı olarak verildiğinin açık olduğunu, nafaka dosyasında borçlu ...'in SGK'dan aldığı emekli maaşına haciz konulduğunu, borçlunun emekli maaşından hacizle kesilen paraların davalı tarafından alındığını, müvekkilinin davalıyı Bakırköy 3. Noterliğinin 13/02/2012 gün ve 03987 yevmiye no'lu işlem ile vekaletten azlettiğini, davacı ile davalının hısım olmadığını, birikmiş nafaka ve tazminat alacağı toplamı olan 94.923,00 TL'nin hiç bir makul sebep yokken davalıya temlikinin söz konusu olamayacağını belirterek, davacı müvekkilinin Bakırköy 9.İcra Müdürlüğünün 2011/6735 E. sayılı nafaka dosyası alacağının davalıya temlikine dair, Bakırköy 18. Noterliğinin 03/08/2011 gün ve 13073 yevmiye nolu temliknamesinin iptaline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, birleşen Bakırköy 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/48 Esas sayılı dava dosyası yönünden temlikin ivazlı temlik olmaması sebebi ile konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, icra takibine ve davaya konu edilen temlik işleminin ivazlı bir temlik olup olmadığı, temlikin davalının icra takibi ve dosyaları takip etmesi amacıyla verilip verilmediği, davacının asıl ve birleşen davalar yönünden alacağının bulunup bulunmadığı yönündedir.
Dosya kapsamı incelendiğinde, davacı(birleşen davalı) ...'ın alacakları ile ilgili davaları ve icra takiplerini takip amacı ile temliknamenin düzenlendiği, taraf iradelerinin bu yönde birleştiği, verilen temlikin ivazsız olduğu ve temliknamedeki bedel ile takibe konu bedellerin birbirleriyle uyumlu olduğu, davalı vekilin de azledildiği gözetildiğinde 3 numaralı bent yönünden sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyoruz