Logo

3. Hukuk Dairesi2021/6834 E. 2021/10636 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Harici taşınmaz satışı sebebiyle ödenen bedelin tahsili istemine ilişkin davada, mahkemenin ıslah edilen talep miktarını aşarak hüküm kurup kurmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının ıslah dilekçesiyle belirttiği talep miktarını aşarak hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve dahili davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; 11/10/2003 tarihli satış sözleşmesi ile dava konusu 121 ada 102 parsel sayılı taşınmazın 350m²’ lik kısmını davalıdan haricen satın aldığını ve parasını peşin ödediğini, dava konusu parsele 2007 yılında tek katlı inşaat yapmaya başladığını ancak davalının tapuyu devretmediğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ,350m² lik parsel karşılığında davalıya ödediği bedeli ile iyi niyetine dayanarak yaptığı inşaat masrafı için kaydı ile şimdilik 10.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, cevaba cevap dilekçesinde taşınmaz bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesini talep ettiğini bildirerek, 18/06/2014 tarihinde talebini inşaat gideri 24.419,81 TL; arsa değeri yönünden 35.725,31 TL; ağaç değeri yönünden 540 TL olmak üzere toplam 60.685,12 TL'ye artırmıştır.

Davalı, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile arsa ve ağaç bedeli için 36.245,31 TL alacağın dava tarihi olan 12/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, 24.219,81 TL (inşaat bedeli) açısından davanın reddine dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine, Dairece verilen 24/01/2019 tarihli ve 2018/7902 E. – 2019/574 K. sayılı kararla; tarafların sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, sözleşmede satış bedeli belirlenmemesi halinde sözleşmenin yapıldığı tarihteki rayiç bedelinin bulunarak denkleştirici adalet sistemine göre bedelin uyarlanması, dava konusu taşınmazın davanın açıldığı tarihte halen davacıda olduğu gözetilerek zilyetliğin iade edildiği tarihten itibaren faize hükmedilmesi, ayrıca davacının dava konusu taşınmaz üzerindeki ağaçlar yönünden zilyetliğinin halen devam ettiğinden bu ağaçlar yönünden zenginleşmenin henüz gerçekleşmediği bu sebeple dava açılmasında hukuki yararının bulunmadığı göz önünde bulundurularak bu kısım yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; ödenen bedel yönünden talebin kısmen kabulü ile 60.685,12 TL alacağın davalıdan tahsiline, davacının inşaat ve ağaç bedeli yönünden taleplerinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve dahili davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.

1- Dava, harici taşınmaz satımı nedeni ile ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir.

Mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak, mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır. Dava, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 10.000 TL üzerinden açılmış, 18/06/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile yapı değeri için 24.419,81 TL, arsa değeri için 35.725,31 TL ve ağaç değeri için 540 TL olmak üzere alacak kalemleri ayrı ayrı artırılarak toplam 60.685,12 TL’nin tahsili istenmiştir.

Ne var ki, mahkemece ıslah edilen toplam tutarın içerisinde arsa için ödenen bedel yanında inşaat ve ağaç giderleri olduğu da gözetilmeksizin, arsa için ödenen bedel açısından davacının talebi de aşılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Hal böyle olunca mahkemece; ödenen bedel yönünden ıslah edilen tutar olan 35.725,31 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

2- Bozma nedenine göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince dahili davalılar yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebiğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.