Logo

3. Hukuk Dairesi2021/6872 E. 2021/11469 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Birleştirilen davalardan birleşen dava hakkında hüküm kurulmaması nedeniyle kararın bozulup bozulmayacağına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Birleştirilen davaların ayrı ayrı karara bağlanması gerektiği, birleşen dava hakkında karar verilmemiş olmasının usule aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde birleştirilerek görülen ve istinaf incelemesinden geçen tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 13. Hukuk Dairesince bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi üzerine, ilk derece mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda asıl davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı asıl davada, dar gelirli ailelere konut edindirmesi kapsamında davalı ... ile aralarında sözleşme düzenlendiğini, arsa tahsisi yapıldığını, satış bedelinin taksitler halinde ödendiğini, tahsis kararının iptal edildiğini, imar planı değişikliği ile ifanın imkansız hale geldiğini ileri sürerek; arsanın rayiç değerinden 10.000,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini istemiş, birleşen davada ise 70.687,96 TL’nin tahsilini istemiştir.

Davalı, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 740,78 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, birleşen dava hakkında bir hüküm kurulmamış, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.

1-) HMK'nun 166. maddesine göre, ayrı ayrı açılmış davaların aralarında bağlantı bulunmaları koşulu ile birleştirilerek bakılabilmeleri mümkündür.

Ancak, birleştirme kararı, taraflar arasındaki uyuşmazlığı esastan çözümleyen bir karar değildir. Bu karar, sadece birleştirilen davaların tahkikat safhalarının müşterek cereyan etmesi sonucunu doğurmaktadır. Diğer bir anlatımla, asıl ve birleşen davalar birbirinden bağımsız, müstakil davalardır. Bu nedenle, asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı karara bağlanması gerekmektedir.

Temyize konu dosyada ise; birleşen dava hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. (HMK. md 297).

Buna göre, mahkemece; asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı karara bağlanması gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

2-) Bozma nedenine göre, tarfların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 16/11 /2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.