Logo

3. Hukuk Dairesi2021/8023 E. 2021/12775 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kaçak elektrik kullanım bedeline ilişkin takipte, davalının itiraz ettiği kısmın iptali ve takibin devamına dair talep.

Gerekçe ve Sonuç: Kaçak elektrik kullanım bedeline KDV eklenmesinin yasal bir zorunluluk olduğu ve mahkemenin taleple bağlılık ilkesini, davalının kabul ettiği KDV tutarını ve gecikme cezasını hatalı değerlendirdiği gözetilerek hüküm bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalıya ait iş yerinde yapılan denetimde abonelik tesis edilmeden kayıtsız sayaçtan geçirilmek sureti ile kaçak elektrik kullanıldığını tespit ederek 15/09/2009 tarihli kaçak tutanağını düzenlediğini, bu tutanağa istinaden davalı hakkında 71.540,71 TL kaçak elektrik tüketim bedeli tahakkuk ettirdiğini, davalının bu bedeli ödememesi üzerine kaçak elektrik tüketim bedeline 1.716,98 TL gecikme cezası ve 309,06 TL KDV ilave ederek takip başlattığını, davalının asıl borcun 16.558,36 TL'lik kısmı ile KDV bedelinin 5.460 TL'lik kısmını kabul ederek kalan borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek; davalı tarafın 50.716,75 TL tutarındaki borca vaki itirazının iptaline, takibin devamına ve lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

Davalı; davacı şirket tarafından yapılan hesaplamanın mevzuata uygun olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece; icra takibinde talep edilen asıl alacak meblağının 1.716,98 TL olduğu, davalı tarafından kabul edilen asıl alacak meblağının 17.390,86 TL olması nedeniyle asıl alacak yönünden talep edilen miktarın tamamının itirazsız olarak kabul edildiği, takipte talep edilen KDV alacak miktarının 71.540,71 TL olduğu, davalı tarafından kabul edilen KDV alacak bedelinin 5.460 TL olması ve alınan bilirkişi raporuna göre davacı tarafça talep edilebilecek KDV alacağının 10.912,99 TL olduğu gözetildiğinde 5.452,99 TL KDV bedeline yönelik olarak itirazın iptali davası açılmasının haklı olduğu, bakiye kısım yönünden ise reddi gerektiği, faiz ve fer'ilere yönelik taleplerin tamamının itiraza uğradığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 5.452,99 TL KDV alacağı, 233,65 TL işlemiş faiz alacağı ile birlikte 1.716,98 TL asıl alacağa+ KDV alacağına takip tarihinden itibaren uygulanacak reeskont faizi ile birlikte tahsiline dair verilen karar; davacı tarafın temyizi üzerine, Dairece verilen 12/03/2015 tarihli ve 2014/11480 E. 2015/4011 K. sayılı kararla; icra dosyasında asıl alacak kalemi ile KDV kaleminin icra müdürlüğü tarafından maddi hata oluşturacak şekilde sehven yazıldığı, dava dilekçesinde talep edilen kalemlerin ve itiraza konu meblağların tek tek belirtildiği, davacı vekili tarafından dava dosyasına sunulan 25/10/2010 tarihli beyan dilekçesi ile de takip föyünde asıl alacak ve KDV kalemlerinin hatalı yazılmasının maddi hata olarak değerlendirilerek karar verilmesi yönünde talepte bulunulduğu, yine davalı tarafından da bu hatanın farkedilerek takip konusu olan 16.558,36 TL enerji bedelinin, 832,50 TL belediye tüketim vergisinin ve 5.460 TL

KDV bedelinin kabul edilerek takibe kısmi itiraz edildiği, bu itibarla icra takibine konu alacak kalemlerinin maddi hataya bağlı olarak yanlış yazılmış olduğu kabul edilerek, dava ve beyan dilekçesindeki talepler dikkate alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.

Bozmaya uyan mahkemece; alınan bilirkişi raporunda kaçak elektrik tüketim bedelinin 71.540,71 TL olduğu yönünde görüş bildirilmiş ise de Yargıtay içtihatlarında kaçak elektrik kullanmayan abonelerden alınmayan kayıp/kaçak, dağıtım, sayaç okuma, PSH ve iletim bedellerinin, mevcut kurul kararı uyarınca kaçak bedelini cezalı olarak ödeyen elektriği kaçak kullananlardan da alınamayacağına işaret edildiği, bu nedenle faturaya ilave edilmiş olan dağıtım, PSH ve iletim bedellerinin mahsup edilmesiyle kaçak elektrik tüketim bedelinin (55.302,90 TL asıl alacak+9.954,52 TL KDV olmak üzere) 65.257,42 TL olduğu, davacının bu meblağ için ilamsız icra takibi yapmakta haklı olduğu, ancak icra takibinde düzeltilmiş hali ile (71.540,71 TL asıl alacak+309,06 TL gecikme cezası+1.716,98 TL KDV alacağı olmak üzere) 73.566,75 TL alacağın faiz ve KDV'si ile tahsilinin talep edildiği, bu durumda taleple bağlılık ilkesi gereği davacının davalıdan takip tarihi itibariyle (55.302,90 TL asıl alacak+1.716,98 TL KDV olmak üzere) 57.019,88 TL alacak talep edebileceği, bu tutardan davalı tarafından kabul edilen (16.558,36 TL enerji bedeli+832,50 TL Belediye Tüketim Vergisi olmak üzere) 17.390,86 TL mahsup edildiğinde asıl alacak tutarının 37.912,04 TL olarak belirlendiği, KDV alacağı olarak 1.716,98 TL talep edilmesine rağmen davalının 5.460 TL KDV yönünden alacağı kabul etmiş olması nedeniyle bakiye KDV alacağının olmadığı, faturanın son ödeme tarihi ile takip tarihi arasında işlemiş reeskont faizinin 691,76 TL olmasına rağmen takipte 309,06 TL işlemiş faiz alacağının talep edilmiş olması nedeniyle bu miktarın esas alınacağı, 3065 sayılı Kanun gereğince mal veya hizmet niteliğinde olmayan gecikme cezası ve işleyecek temerrüt faizine KDV uygulanamayacağı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, takibin itiraz edilen kısım yönünden 37.912,04 TL asıl alacak ve 309,06 TL işlemiş faiz alacağı üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont faizi uygulanmasına, likit olmayan icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

1) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı tarafın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2) Dava, abonelik sözleşmesi olmaksızın iş yerinde kaçak elektrik kullandığı tespit edilen davalı hakkında tahakkuk ettirilen kaçak elektrik tüketim bedelinin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki kısmi itirazın iptali istemine ilişkindir.

Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı şirket tarafından yapılan kaçak elektrik hesaplamasında alacağın (52.637,55 TL 1,5 kat enerji bedeli+5.324,82 TL dağıtım, PSH ve iletim bedeli+666,34 TL TRT Fon payı+1.665,84 TL Belediye Tüketim Vergisi+333,17 TL Enerji Fonu olmak üzere) 60.627,72 TL ve bu tutarın KDV'si olan 10.912,99 TL olmak üzere toplam 71.540,71 TL olarak belirlendiği, bu alacağa ilişkin olarak tanzim edilen faturanın son ödeme tarihi olarak belirlenen 26/10/2009 tarihi itibariyle davalı tarafından ödenmemesi üzerine 02/12/2009 tarihinde başlattığı takipte; 71.540,71 TL alacağının, son ödeme tarihi ile takip tarihi arasında işlemiş 1.716,98 TL gecikme cezası ile bu ceza üzerinden hesaplanan 309,06 TL KDV dahil olmak üzere toplam 73.566,75 TL'nin yıllık reeskont avans faizi ve faizin KDV'si ile birlikte tahsilini talep ettiği, davalının takibe karşı yasal süresi içinde vermiş olduğu 22/12/2009 tarihli dilekçede 16.558,36 TL enerji bedeli, 832,5 TL belediye tüketim vergisi ve 5.460 TL KDV olmak üzere borcun 22.850,50 TL'lik bölümünü kabul ettiğini, geriye kalan alacak ve faize ise itiraz ettiğini bildirdiği, bu nedenle davacı şirket tarafından davalının borca kısmi itirazının iptali istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Abonelik tesis ettirmeksizin hizmeti kaçak kullanan kişi ile hizmet sağlayıcısı arasında

sözleşme benzeri bir ilişki kurulmuş olup, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 1, 2, 5, 10 ve 20 nci maddeleri gereğince kaçak kullanım bedeline KDV eklenmesi yasal bir zorunluluk olduğuna göre; kaçak kullanan kişi, kaçak kullanım bedelini KDV dahil ödemekle yükümlüdür (HGK'nın 12/10/2011 tarihli ve 2011/7-690 E. 2011/617 K. sayılı kararı da aynı yöndedir). Esasen bu husus, mahkemenin de kabulündedir. Ne var ki mahkemece; davacı şirket tarafından kaçak kullanım bedeli olan 60.627,72 TL'ye %18 oranında (10.912,99 TL) KDV eklenerek asıl alacak tutarı 71.540,71 TL olarak belirlenmiş (ve mahkemece 55.302,90 TL kaçak kulanım bedeli olarak belirlenen tutar için davacı şirketin 9.954,52 TL KDV eklemek suretiyle 65.257,42 TL talep edebileceği kabul edilmiş) olmasına rağmen, takip talebinin düzeltilmiş halinde (gerçekte işlemiş gecikme cezası olmasına rağmen mahkemece KDV olarak kabul edilen) 1.716,98 TL KDV talep edildiği, taleple bağlılık ilkesi ve davalı tarafından 5.460 TL KDV alacağının kabul edilmiş olduğu yönündeki yanılgılı değerlendirmeyle davacı şirketin KDV alacağının olmadığına karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.

Bundan ayrı, davacı şirket tarafından takipte asıl alacak yanında işlemiş gecikme zammı olarak 1.716,98 TL, bu tutarın KDV'si olarak 309,06 TL KDV talep edilmiş olmasına rağmen, mahkemece işlemiş gecikme zammının KDV, KDV'nin ise işlemiş gecikme zammı olarak kabul edilmesi ve yazılı şekilde karar verilmiş olması da doğru görülmemiştir.

Kabule göre de mahkemece; kaçak kullanım ve dava tarihinde yürürlükte olan 622 sayılı Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslara dair EPDK Kurul Kararının 1 inci maddesinin "E) Tahakkuk" başlıklı bölümünde yer verilen "Tüm kaçak kullanımlara ilişkin hesaplamalar tek terimli aktif enerji tarifesi üzerinden yapılır. Yapılan hesaplamalarda kademe, puant, güç, reaktif ve trafo kayıplarına ilişkin bedeller dikkate alınmaz." hükmü gereğince, abone sözleşmesi olmaksızın kaçak elektrik kullanılması nedeniyle davalı şirket tarafından tek terimli aktif enerji tarifesi üzerinden yapılan hesaplamada dağıtım, PSH ve iletim bedellerinin dikkate alınamayacağı gerekçesiyle bu bedellere yönelik talebin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile red kararı verilmesi de doğru değildir.

Buna göre mahkemece yapılacak iş; davacı şirketin abonelik tesis ettirmeksizin kaçak elektrik kullanan davalıdan (52.637,55 TL enerji bedeli+666,34 TL TRT Fon payı+1.665,84 TL Belediye Tüketim Vergisi+333,17 TL Enerji Fonu olmak üzere) 55.302,90 TL kaçak kullanım bedeli ve 9.954,52 TL KDV olmak üzere 65.257,42 TL asıl alacak ile bu tutarın son ödeme tarihi ile takip tarih arasında (taleple bağlılık ilkesi gereğince 1.716,98 TL'yi geçmemek üzere) işlemiş avans faizi talep edebileceği, davalının takibe konu edilen bu alacaklardan 16.558,36 TL enerji bedeli, 832,5 TL belediye tüketim vergisi ve 5.460 TL KDV olmak üzere toplam 22.850,50 TL'yi kabul ettiği gözetilmek suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar vermek olmalıdır.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428 inci maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09/12/2021 tahinde oy birliği ile karar verildi.