Logo

3. Hukuk Dairesi2021/8100 E. 2021/13955 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekalet ücreti alacağı ve yapılan ödemeler nedeniyle taraflar arasında ihtilaf bulunması ve mahkemenin mahsup işlemini iki defa yapması.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacı avukatın vekalet ücreti alacağı ile davalı tarafından yapılan ödemeler arasında mahsup işlemini hem asıl davada hem de karşı davada tekrarlayarak hüküm kurmasının hatalı olduğu gözetilerek hüküm bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında karşılıklı olarak görülen itirazın iptali ve alacak davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı/karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; avukat olduğunu, Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/02/2011 tarihli ve 2009/786 Esas ve 2011/71 Karar sayılı ilama konu dosyasında davalının vekilliğini üstlendiğini, mezkur dosyanın karara bağlanarak, davacısından 9.310,78 TL yasal vekalet ücretini almaya hak kazandığını, davalının dosya karara bağlandıktan sonra 20/04/2011 tarihli azilname ile kendisini haksız bir şekilde vekillikten azlettiğini, bu nedenle vekalet ücreti alacağının tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalı şirketin takibe haksız bir şekilde itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

Davalı; davacıya toplam 19.000 TL ödediğini, bunun karşılığında davacının 5.880 TL serbest meslek faturası ve 1,969 TL masraf belgesi sunduğunu, bakiye 11.151 TL alacağının bulunduğunu, azilnameden sonra 1.536 TL tutarlı bir makbuz daha kesildiğini, böylece bakiye alacağın 9.615 TL olduğunu savunarak; davanın reddini istemiş, karşı davası ile de; 9.615 TL'nin tahsili ile karşı davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davalının takip dosyasına yaptığı itirazın 1.579 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin devamına, karşı davanın kısmen kabülüne, 8.036 TL'nin karşı davalıdan tahsiline dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 29/09/2015 tarihli ve 2014/37063 E. 2015/27974 K. sayılı kararla; kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında aykırılık oluşturulduğu gerekçesiyle bozulmuştur.

Bozmaya uyan mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davalı/karşı davacının takip dosyasına yaptığı itirazın 1.579 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin devamına, karşı davanın kısmen kabulü ile 8.036 TL alacağın tahsiline dair verilen karar, davacı/karşı davalı tarafın temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 18/12/2019 tarihli ve 2016/27323 E. 2019/12758 K. sayılı kararla; bozma kararına uyulduğu halde kısa kararda asıl ve karşı davanın hangi miktar üzerinden kabul edildiği belirtilmeksizin yalnızca asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne şeklinde hüküm kurulduğu gerekçesiyle bozulmuştur.

Bozmaya uyan mahkemece; asıl davanın kısmen kabulüne, davalı/karşı davacının takip dosyasına yaptığı itirazın 1.579 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin devamına, karşı davanın kısmen kabulüne, 8.036 TL alacağın davacı/karşı davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı/karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir.

1-Eldeki davada, davacı davalının vekilliğini üstlendiği Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/786 Esas sayılı dosyada hüküm verildikten sonra davalı tarafından haksız yere vekillikten azledildiği gerekçesiyle lehine hükmedilen yasal vekalet ücretini tahsil edemediğini ileri sürerek; yasal vekalet ücretinin tahsili için davalı aleyhine işlemiş faizi ile birlikte 10.548,22 TL üzerinden icra takibi başlattığını, icra takibine davalı tarafça itiraz edildiğini ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiş, davalı ise davacıya 19.000 TL ödeme yaptığını savunarak, davanın reddini, açtığı karşı dava ile de kendisinin alacaklı olduğundan bahisle 9.615 TL'nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece; davacının vekillikten azlinin haksız olduğu, davacının davaya konu dosyasında reddedilen 93.009,82 TL üzerinden taktiren %10 oranında hesaplanan 9.300,98 TL vekalet ücreti ile 9.310,78 TL karşı taraf vekalet ücretine hak kazanacağı, vekalet ücret alacağı toplamının 18.611,76 TL olduğu, davalı tarafça ödenen 19.000 TL'nin mahsubu ile 388,24 TL davalı alacağının kaldığı, bu miktardan 1.969 TL masraf düşürüldüğünde davacı avukatın talep edebileceği bakiye alacak miktarının 1.579 TL olduğu, karşı dava yönünden ise; karşı davanın 9.615 TL alacak miktarı üzerinden açıldığı, davacının sonuç itibariyle davasında 1.579 TL tutarında haklı çıktığı buna göre davalı-karşı davacıda, karşı davasında 8.036 TL tutarında haklı çıktığı gerekçesiyle, asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Dosya kapsamından, davacının sadece karşı taraf vekalet ücreti olan 9.310,78 TL alacağı ile alacağa işlemiş faizin tahsili talebiyle icra takibi başlattığı, mahkemece davacının haksız yere azledildiği gerekçesiyle akdi ve yasal vekalet ücreti olarak 18.611,76 TL'nin hesaplandığı, davalı tarafça 19.000 TL ödeme yapıldığı, masraflar düşüldüğünde davacı alacağının 1.579 TL olduğunun belirtildiği, karşı dava yönünden ise yeniden mahsup işlemi yapılarak; davacının 1.579 TL yönünden kabulüne karar verildiğinden karşı davacının talep ettiği 9.615 TL den 1.579 TL'nin mahsup edildiği, böylece asıl davada mahsup işlemi yapılmış olmasına rağmen ikinci defa mahsup işlemi yapılarak karşı davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.

Buna göre, mahkemece mahsup işleminin iki defa yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması, doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

2- Bozma nedenine göre, davacı/karşı davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince davacı/karşı davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı/karşı davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi