Logo

3. Hukuk Dairesi2021/8510 E. 2021/13260 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Gayrimenkul satışı sözleşmesinde ifanın imkansız hale gelmesi sebebiyle alıcının ödediği bedelin iadesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporunda, ödenen bedel dışında bedellerin hesaba katılması ve ifanın imkansız hale geldiği tarih olarak davanın açıldığı tarih yerine dosyanın arşivden çıkarıldığı tarihin esas alınması hatalı görülerek, ifanın imkansız hale geldiği tarihin taşınmazın üçüncü kişiye devredildiği tarih olduğu ve bu tarihte ödenen bedelin alım gücünün hesaplanması gerektiği gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde dahili davalılardan ... vekili ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalı ... adına vekaleten oğlu ... tarafından 15/06/1983 tarihli senetle 200 ada 15 parsel 2.792 m2 yerin 150 m2 sini 1.500.000ETL’ye satıldığını ve parasını peşin aldığını ayrıca bu tarihten sonra da İş bankası aracılığı ile 600.000ETL daha ödeme yaptığını, taşınmazın şimdiki değerinin 75.000.000 ETL olduğunu, artık taşınmazın devrinin yapılmayacağını ileri sürerek; ödediği bedele taşınmaz değerini de ekleyerek toplam 77.100.000 ETL faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, 17/05/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 98.969TL’ye artırmıştır.

Davalı, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeni ile reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 19/09/1995 tarihli ve 1995/6805 E. – 1995/7644 K. sayılı kararıyla, zamanaşımı süresinin on yıl olduğu ve henüz dolmadığı, satım sözleşmesinin geçersiz olması nedeni ile sadece verdiği bedeli geri isteyebileceği, mahkemece bu bedel tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur.

Bozmaya uyularak mahkemece yapılan yargılama neticesinde; 98.969 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte dahili davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, dahili davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, sözleşmede ödendiği sabit olan 1.500.000 ETL'ye ne için ödendiği belli olmayan 500.000ETL de dahil edilerek toplam 2.000.000ETL üzerinden hesaplama yapılmış, ayrıca hesaplamaya esas tarihler olarak da sözleşme tarihi olan 15/06/1983 tarihi ile davanın açıldığı ve ifanın imkansız hale geldiği tarih olarak kabul edilen 09/03/2018 tarihini esas alınmıştır. Ancak bilirkişinin ödenen bedel dışındaki bedelleri hesaba katması hatalı olduğu gibi, ifanın imkansız hale geldiğini kabul ettiği 09/03/2018 tarihini esas alması hatalıdır. Zira davanın açıldığı tarih 01/11/1994 olup, bilirkişi tarafından esas alınan tarih ise dosyanın Yargıtay bozma kararından sonra davalının başvurusu üzerine Yargıtaya karar düzeltme incelemesine gönderilmesi gerekirken hataen arşive kaldırılması, akabinde dosyanın arşivde olduğunun tespiti üzerine yeniden esas aldığı tarihtir. Ayrıca göz önüne alınmayan bir diğer husus da söz konusu taşınmazın 04/06/1989 tarihinde dava dışı 3. kişiye devrolduğudur. Dolayısıyla ifanın imkansız hale geldiği tarih 04/06/1989 olup, dava tarihi olan 01/11/1994 tarihinden de öncedir.

O halde mahkemece; 15/06/1983 tarihli sözleşmede kararlaştırılan satım bedeli olan 1.500.000ETL’nin ifanın imkansız hale geldiği (taşınmazın 3. kişiye devredildiği) 04/06/1989 tarihide ulaşacağı alım gücünün denkleştirici adalet ilkesi uyarınca hesaplanması için bilirkişiden rapor aldırılması ve ulaşılacak sonuca göre davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı hesaplamalar içeren bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince davalılar ... ve ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.