Logo

3. Hukuk Dairesi2022/2271 E. 2023/185 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşitme ve konuşma engelli bir murisin, davalı banka ile yaptığı konut kredisi sözleşmesi kapsamında hayat sigortası yapılmaması nedeniyle mirasçıların borçlu olmadıklarının tespiti talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazının miktar itibariyle kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle reddine, davacı vekilinin temyiz itirazlarının ise, Bölge Adliye Mahkemesi kararında hukuki ilişkinin ve uygulanması gereken kuralların doğru belirlendiği ve bozma sebebi bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1933 E., 2021/2325 K.

KARAR : Kısmen Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 1. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2012/1126 E., 2018/337 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar ve davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmekle incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacılar vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 21.02.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde davacılar vekili Av. ... ile davalı ... T.A.O vekili Av. ...... geldiler. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Gelen taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenildi. İşin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından

hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, murisleri ...ın 29.09.2012 tarihinde vefat ettiğini, murisin işitme, konuşma özürlü olduğunu, özürlü kadrosuyla karayollarında çalıştığını, davalı banka tarafından murise konut kredisi kullandırıldığını, kredi miktarının 100.000 TL olduğunu, geri ödemesinin ise 176.801,50 TL olduğunu, borcun 5 taksitinin ödendiğini, borcun miras yoluyla geçtiğini, murisin okuma yazma bilmediği, kredi evraklarında herhangi bir parmak izi, şahit, tercüman imzası olmadığını bu nedenle yapılan sözleşmenin geçersiz olduğunu, kredi sözleşmesinin eki olan taahhütnamede hayat sigortası yaptırılması için bankaya talimat verildiğini, davalı bankanın konut paket sigorta poliçesini kendi acentesına yaptırdığını, ancak talebe rağmen hayat poliçesinin yapılmadığını ileri sürerek, kredi sözleşmesi nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, müteveffa ...a 100.000 TL bedelli 120 ay vadeli konut kredisi kullandırıldığını, gayrimenkul üzerine ipotek konulduğunu, şahsın reşit ve fiil ehliyetine sahip olduğunu, bu nedenle kredi sözleşmesi yapıldığını, davacıların mirası ret etme hakkı olduğu halde ret etmediklerini, hayat sigortası yaptırılması isteğinin kredi kullanan kişinin talebine bağlı olduğunu, bankanın sigortalama yükümlülüğünün bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemece, bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davalı bankanın tüketiciyi bilgilendirmediğini, bu nedenle %30 kusurlu olduğu, buna göre de davacı tarafın zararının 53.040,45 TL olarak tespit edildiği, raporun tüm dosya kapsamına göre olaya uygun olduğu, bilirkişi raporunda da tamamı 176.801,50 TL olarak kabul edilerek bunun üzerinden hesap yapıldığı, bu nedenle dava edilen miktarın bu miktar olarak kabul edilerek, davacıların davasının kısmen kabulüne, 53.040,45 TL için menfi tespit talebinin kabulüne, fazlaya dair talebin reddine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinafa Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Nedenleri

1- Davacılar murislerinin, okuma yazma bilmeyen, hem işitme hem de konuşma engeli bulunan ve Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü'nde engelli Kadrosunda memur olarak çalışan müteveffa... ile akdedilen dava konusu kredi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, okuma yazma bilmeyen ve hem işitme hem de konuşma engeli bulunan müteveffa ...a "okudum, anladım, kabul ediyorum.” şeklinde bir ibare yazdırılmadan, sözleşme tarihi dahi yazdırılmadan, tercüman veya, tanık bulundurulmadan kredi sözleşmesi akdedilmesi ve bu sözleşme uyarınca konut kredisi verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, murisin hayat poliçesi düzenlenmemesinde kusurlu olduğu tespitinin hatalı olduğunu, yerel mahkeme kararının reddedilen kısım bakımından kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne, karar verilmesini talep etmiştir.

2-Davalı vekili bilirkişi heyeti tarafından yapılan tespit ve değerlendirmenin tamamen hukuki dayanaktan yoksun eksik incelemeye dayalı yanlış şekilde soyut yorumlama yapılarak ortaya çıkan bir

değerlendirme olduğunu, müteveffanın imzalamış olduğu kredi sözleşmesinin niteliği gereği hayat sigortası düzenlenmesinin zorunlu olmadığını, tüketici talep etmedikçe yaptırılmasının zorunlu olmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının yargılama yapılarak kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. GEREKÇE VE SONUÇ

Bölge Adliye Mahkemesi; mahkemece verilen kararın dosyada bulunan delillerin taktirinde hata yapılmadan iddia ve savunmaları ile birlikte hukuka uygun şekilde değerlendirilmek suretiyle benimsenen yasal ve hukuksal gerekçelere ve maddi delillere dayandırılarak verilmiş olduğu anlaşılmakla, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı tüm istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından davacı ve davalının istinaf istemlerinin HMK nun 353/1.b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili ile davalı vekili ; istinaf dilekçelerinde bildirdikleri sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, davacıların murisi ile davalı banka arasında imzalanan konut kredisi sözleşmesi kapsamında hayat sigortası yapılmaması nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

17.01.2009 tarihli Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği 6 ıncı madde " (1) Kredi konusuna ilişkin ihtiyari sigortalar bulunduğu takdirde, bu sigortalar konusunda kredi kullanana kredi kuruluşu tarafından bilgi verilir. Bilgilendirme; sigortanın türü, süresi, yenilemeleri ve yenileme dönemlerinde primin tahsil edilme yöntemi, prim tutarı, primin nasıl tahsil edileceği, sigortanın teminatının kapsamı varsa muafiyet, tazminat limiti ve benzeri konuları içerir.(2) İhtiyari sigortalarda, kredi süresi içerisinde yenileme sorumluluğu kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğu ise kredi kuruluşuna aittir."

10 uncu madde "(1) İhtiyari sigortalarda, öncelikli olarak kredi borçlusunun sigortalı olması ve/veya kredi konusu malın veya eşyanın sigortalattırılması esastır. ...(3) Kredi kuruluşu, sigortanın kendisi veya başka bir sigorta aracısı tarafından yaptırılabileceği hususunda kredi kullananı bilgilendirir. Kredi kuruluşu, kredi kullanan kişinin başka bir sigorta şirketi veya sigorta aracısı yoluyla yaptırdığı ve talep edilen teminatları kapsayan sigorta poliçesini kabul etmek zorundadır."

12 inci madde "Kredi kullanan veya şirket tarafından yenileme yapılmasına ilişkin taahhüt verilmiş olması, kredi kuruluşunun yenilemeye ilişkin bildirim yapma yükümlülüklerini ortadan kaldırmaz. Kredi

kullananın sigortanın yapılması için verdiği teklifnamenin reddedilmesi, sigorta sözleşmesi şartlarında değişiklik yapılması, sigortanın herhangi bir nedenle sona ermesi veya prim ödemesinden muaf sigorta haline gelmesi durumlarında, söz konusu işlemin gerçekleştirildiği günden itibaren beş iş günü içinde, kredi kuruluşu tarafından kredi kullanana bildirim yapılır."

TBK'nın 52. maddesinde "Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir."

3. Değerlendirme

A.Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan değerlendirmede;

1.Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

2.Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar 53.040,45 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 78.630 TL’nin altında kalmaktadır.

B. Davacılar vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan değerlendirmede;

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya

çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, dolayısıyla davacıların temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri sebeplerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadıgı anlasılmıstır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1-Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

8.400 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,

Aşağıda peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneginin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine

gönderilmesine,

21.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.