Logo

3. Hukuk Dairesi2022/3000 E. 2022/4883 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tüketici kredisi sözleşmesinde kefilin sorumluluğuna gidilmesi için gereken şartların oluşup oluşmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kefile başvurulması için asıl borçluya karşı tüm yolların tüketilip tüketilmediğinin değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

Taraflar arasında alacak davasında davalılar ... ve ... hakkında açılan davanın reddine, davalı ... San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında açılan davanın şirket iflas etiğinden tefrik edilerek alacak kayıt kabul davasına dönüştüğü için mahkemenin görevsizliğine, davalı ... ve ... hakkına açılan davanın kısmen kabulü ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 9.790,40.-TL alacağın içinde 1.639,17.-TL asıl alacağa dava tarihinden itibaren %49 temerrüt faizi işletilmek sureti ile tahsiline, fazla istemin reddine, dair kararın, süresi içinde davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalı ... ile tüketici kredisi imzalandığını, diğer davalıların kefil olduğunu ileri sürerek 14.993,00 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen asıl alacağa % 180 temerrüt faiz yürütülerek tahsilini istemiştir.

Davalılar .... Ltd. Şti., ..., ... davanın reddini dilemiş, davalı ... adına çıkarılan davetiyeye rağmen duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi de ibraz etmemiştir.

Mahkemece, davalılar ... ve ... hakkında açılan davanın reddine, davalı .... Şti. hakkında açılan davanın şirket iflas ettiğinden tefrik edilerek alacak kayıt kabul davasına dönüştüğü için mahkemenin görevsizliğine, davalı ... ve ... hakkına açılan davanın kısmen kabulü ile tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile 9.790,40.-TL alacağın içinde 1.639,17.-TL asıl alacağa dava tarihinden itibaren %49 temerrüt faizi işletilmek sureti ile tahsiline, fazla istemin reddine dair verilen karar, davacı, davalılar ... ve ..., tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesi’nin 25.09.2013 tarihli Esas ve Karar sayılı ilamıyla davacının ve davalı ...’nun tüm temyiz itirazları reddedilerek “...Davacı, tüketici kredisinden kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevsizlik kararından sonra duruşma gününün tebliği amacı ile davalı ... vekili adına çıkartılan davetiyenin bila tebliğ edildiği; ancak mahkemece davetiyenin tebliğ edilmesi için gerekli işlemler tamamlanmadan yargılamaya devam edildiği ve karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı ...'a usulüne uygun bir tebligat yapılmaması nedeniyle davalının savunma hakkı kısıtlanmış olup bu husus usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir...” gerekçesiyle davalı ... yönünden bozulmuş ve mahkemece bu kez bozmaya uyularak davalılar ... ve ... hakkında açılan davanın reddine, davalı .... Ltd. Şti. hakkında açılan davanın şirket iflas etiğinden tefrik edilerek alacak kayıt kabul davasına dönüştüğü için mahkemenin görevsizliğine, davalı ... ve ... hakkına açılan davanın kısmen kabulü ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 9.790,40.-TL alacağın içinde 1.639,17.-TL asıl alacağa dava tarihinden itibaren %49 temerrüt faizi işletilmek sureti ile tahsiline, fazla istemin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ...’ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair ve davalı ...’nun yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.

2-Davacı, tüketici kredisinden kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile eldeki davayı açmıştır.

Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasanın 10. maddesinin 3. fıkrası “Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren asıl borçluya başvurmadan, kefilden borcun ifasını isteyemez” düzenlemesini getirmiştir. Yasanın bu hükmü emredici nitelikte olup emredici hükümlerin mahkemece re'sen dikkate alınması zorunludur. Bu yasal düzenleme doğrultusunda davacı bankanın, ancak asıl borçlu aleyhine icra takibi yapıp, takibin semeresiz kaldığı, asıl borçlu hakkında borç ödemeden aciz belgesi düzenlendiği takdirde kefillerden borcun ifasını istemesi mümkündür.

Somut olayda alacaklı, kefil olan davalı ...’a karşı asıl borçlu ile tahsil talebinde bulunmuş, mahkemece kefile başvuru şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılmadığı anlaşılmıştır. O halde mahkemece, kefile başvurulması için tüm yolların tüketilip tüketilmediği değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...’ın sair ve davalı ...’nun tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.