Logo

3. Hukuk Dairesi2022/3410 E. 2023/697 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekalet sözleşmesi kapsamında verilen hizmetler karşılığı vekalet ücretinin ödenip ödenmediği ve sözleşme kapsamı dışında verilen hizmetler için ayrıca vekalet ücreti talep edilip edilemeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu dava ve icra takibi işlemlerinin, taraflar arasındaki vekalet sözleşmesinin yürürlükte olduğu süre içerisinde açılmış ve takip edilmiş olması, sözleşmenin 3. maddesinde "Avukat kooperatif leyh ve aleyhine açılacak diğer davaları takip edecektir" hükmü bulunması ve davacının sözleşme sona erdikten sonra da dosyaları takip etmeye devam etmesi gözetilerek, davacı vekilin sözleşme kapsamı dışında hizmet verdiği iddiasının yerinde olmadığı ve ayrıca vekalet ücreti talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/828 E., 2022/467 K.

KARAR : Asıl davanın reddi, Karşı davanın kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 22. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/7 E., 2020/2 K.

Taraflar arasındaki vekalet sözleşmesinden kaynaklanan asıl alacak davası ve vekilin tahsil ettiği parayı eksik göndermesi nedeniyle açılmış olan karşı alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Dosya içeriğine göre karşı davada hüküm altına alınan miktar taleple bağlı kalınarak 10.000,00 TL (Mahkeme karşı davada talep edilebilecek alacağın 21.719,31 TL olduğunu kabul etmiş ve taleple bağlı kalmıştır) ve temyize konu edilen toplam miktar 10.000,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı karşı davalının, karşı dava yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı karşı davalının asıl dava yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra 21.03.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacı karşı davalı asıl ... ile davalı karşı davacı vekili Avukat ... in sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin ekte sunduğu yazısıyla şahsına vekil olarak ...Vergi Dairesi Müdürlüğü aleyhine icra, dava ve diğer hukuki işlemlerin yapılması görevini verdiğini, talimat doğrultusunda öncelikle vergi dairesine başvurulduğunu ve ödeme yapılmaması üzerine ... 25. İcra Müdürlüğünün 2013/16215 E. sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, takibe itiraz edilmesi üzerine ... 16.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/66 E. sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığını, davanın lehe sonuçlandığını ve sonuç olarak 2.799.195,61 TL asıl alacak ve 3.194.737,48 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.993.933,09 TL'nin tahsiline karar verildiğini, ayrıca kooperatif hesabına yatırılan 2.799.195,61 TL kısmi ödemenin faize sayılmasının kararlaştırıldığını ve bakiye 4.834.284,93 TL'nin vekil olarak hesabına yatırıldığını, davalının Avukatlık Kanunu 164. maddeye göre verdiği bu hizmetin vekalet ücretini ödemediğini, icra dosyasında tahsil edilen paradan vekalet ücretini mahsup etme talebinin de kabul edilmediğini, bu nedenle paranın yasal vekalet ücretleri, harç ve giderler düşüldükten sonra kalan kısmı olan 4.298.820,65 TL'nin ihtirazi kayıtla davalı hesabına aktarıldığını, davalının aralarında imzalanan sözleşme gereği ödeme yapmadığını iddia ettiğini ancak yürüttüğü alacak konusu ihtilafın sözleşme dışı olduğunu, sözleşme kapsamında sadece üyeler için icra takibinin açılması öngörüldüğünü, yine talimat ile bu alacak konusunda ayrıca kendisine ihtilafı çözme görevi verildiğini, sözleşmenin 01.08.2017 tarihi itibariyle sonra erdirilmiş olmasına rağmen bu dosyalarda sonrasında da vekil olarak görevlerinin sürdürdüğünü beyan ederek; davalı adına sözleşme dışı verdiği vekalet hizmeti nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 10.000,00 TL alacağın 13.09.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 01.08.2006 tarihli sözleşme ile belirlenen hukuki ilişki kapsamında davacının verdiği hizmetin sözleşme harici iş olarak kabulü ile, ayrı vekalet ücreti talebinin yerinde olmadığını, davacının verdiği hizmetin sözleşme kapsamında iş olarak kabulü ile davanın reddi gerektiği, ayrıca davalı karşı davacının takip dosyasında tahsil ettiğini belirttiği ücretin eksik ödendiğinin bilahare anlaşıldığını belirterek karşı davalıya eksik ödenen alacağa karşılık fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 10.000,00 TL'nin ticari avans faizi ile birlikte karşı davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ettiği anlaşılmıştır.

2.Davacı-karşı davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesinde; yapılan maddi hataların tavzihi ile icra takip dosyasına borçlu tarafından yatırılan 4.645,181,92 TL'den yasal kesintiler yapıldıktan sonra kendisine ödenen 4.543.882,34 TL'nin 4.298.820,65 TL'lik bölümünü ihtirazı kayıt ile davalı hesabına yatırdığını, 103.037,00 TL'nin icra vekalet ücreti olarak 12.862,50 TL'nin ise ödenmeyen aylık avukatlık ücreti olarak alındığını, karşı davacıya ödemenin fazlası ile yapıldığını belirterek davadaki talebinin kabulüne, karşı davadaki istemin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

IV. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ''taraflar arasında varlığı ihtilaf konusu olmayan 01.08.2006 başlangıç tarihli sözleşmeye istinaden yürütülen vekalet ilişkisinin 01.07.2017 tarihine kadar devam ettiği, sözleşmenin 3. maddesinde vekil olan davacının kooperatif adına devam eden davalar ile birlikte kooperatif leh ve aleyhine açılacak diğer davaları da takip edeceği hususunun açıkça belirtilmiş olması karşısında davacının iş bu davaya konu alacağa esas ... 25. İcra Müdürlüğünün 2013/16215 Esas sayılı takip dosyası ve ... 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/ 66 Esas sayılı dosyası ile takip edilen işlerin sözleşme kapsamı dışında değerlendirilmesine yönelik talebi yerinde görülmediginden davacı ... istemi yönünden davanın reddine karar vermek gerektiği, 19.12.2019 tarihli bilirkişi raporunda davacının karşı davacı olan kooperatiften talep edebileceği 13.094,30 TL ödenmeyen maaş, harç ve gider bulunduğu saptanmış ise de, davacının ve davalı (karşı davacı) vekilinin 21.01.2020 tarihli celsedeki beyanları göz önüne alındığında davacıya ödenmemiş maaş, harç ve giderlerinin dava konusu olmadığı ve davacının vekil sıfatıyla takip ettiği icra dosyasındaki tahsilattan kendisine ödenmesi gereken maaşlar karşılığı kesinti yaptığını, maaşı yönünden ödenmeyen tutarı söz konusu olmadığını belirttiği görülmekle bilirkişi raporunda saptanan 13.094,30 TL yönünden karşı davacının karşı davalıya borcunun bulunmadığı, bu tutarın karşı davacının alacak talep edebileceği miktar olarak saptanan 8.625,01 TL'ye eklenmesi gerektiği, buna göre karşı davacının karşı davalıdan 13.094,30 TL + raporda karşı davacı lehine saptanan 8.625,01 TL olmak üzere toplam 21.719,31 TL alacak talep edebileceği anlaşılmış ise de, karşı dava dilekçesinde talep edilen tutarın 10.000,00 TL olduğu ve dava değerinin ıslah edilmediği nazara alınarak taleple bağlılık ilkesi gereğince karşı davadaki talebin kabulüne karar vermek gerektiği'' gerekçesiyle davacı ...'un talebini içeren davanın yerinde görülmemesi nedeniyle reddine, davalı karşı davacı Tasfiye Halinde S.S. Kumsal Konut Yapı Kooperatifinin talebini içeren karşı davanın kabulü ile, 10.000,00 TL alacağın karşı dava tarihi olan 23/01/2019 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte karşı davalı ...'dan tahsili ile karşı davacıya verilmesine, karar verilmiştir.

V. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl dava yönünden, davalı-karşı davacı kooperatifin yazılı talimat ile şahsına vekil olarak ...Vergi Dairesi Müdürlüğü aleyhine icra, dava ve diğer hukuki işlemlerin yapılması görevini verdiği, diğer davalarda ayrı bir talimat vermemesi ve bu dava için ayrı bir talimat vermesinin işin sözleşme dışı olduğunu ortaya koyduğu, sözleşmenin 3-c ve d maddelerinde ödeme yapmayan üyelerle ilgili işlem ve icra hükmünün düzenlenmiş olduğu, üyeler dışındakiler için icra takibi yapma işlemlerinin sözleşme dışı bırakıldığını, sözleşmenin 3-a maddesinde ise sadece davalarla ilgili vekillik görevinin öngörüldüğünü, sözleşmenin 01.08.2017 tarihinde sona erdirilmiş olmasına rağmen sözleşme sona erdikten sonra da işin takibinin yapıldığı, bu hususun 14.08.2018 tarihli dilekçeler ile sabit olduğunu, mahkeme kararının yerinde olmadığını, davalının karşı delil sunmadığını, iddialarının kanıtlandığını, karşı dava yönünden ise mahkemece dosyada aldırılan 19.12.2019 tarihli bilirkişi raporu ve bu rapora itirazları dikkate alınmadan, duruşmada alınan beyanını gerekçe gösterilerek aleyhe karar verilmesinin hatalı olduğunu, 21.01.2020 tarihli celsede alınan beyanının gerçeğe aykırı ve aleyhine olacak şekilde saptırıldığını, icra tahsilatından sonra aylık ücretine dair alacağını mahsup ettiğini, iki kez ısrarından sonra " icra dosyasından yapılan tahsilattan sonra kesinti yaptığım" ibaresinin hakim tarafından zapta geçirildiğini, ... 25. İcra Dairesinin 2013/16215 sayılı icra dosyasında 4.543.882,34 TL''nin hesabına yatırıldığını, 4.298.820,65 TL'yi davalı kooperatif hesabına gönderdiğini, davalı-karşı davacı kooperatifin bu parayı aldıktan sonra 19.09.2017 tarihli banka dekontu ile sabit olduğu üzere 12.863,00 TL daha önce ödemediği vekalet ücreti sözleşmesi ile belirtilen aylık ücreti toplamını hesabına yatırdığını ancak bu meblağın kooperatife iade edildiğini, bilirkişi hesaplamasına yapılan itirazlarının dikkate alınmadığını, itirazları doğrultusunda ek rapor alınmadığını, banka hesabına aktarılan meblağ ile davalı-karşı davacı kooperatife aktardığı meblağ arasındaki farkın 245.061,69 TL olduğunu, icra dosyası hesabı ile sabit olan 126.213,28 TL icra vekalet ücreti, mahkeme kararı ile sabit olan 103.037,00 TL dava vekalet ücreti, 13.094,80 TL şahsına ödenmeyen aylık vekalet ücreti ve yaptığı masraf toplamı 14.684,98TL, icra dosyası hesabı içinde olan faiz alacağı (bu meblağın 103.037,00 TL vekalet ücreti alacağının 05.02.2006 karar tarihi ile 05.09.2017 ödeme tarihleri arasındaki yasal faiz olduğu) olmak üzere mahsubu gereken toplamın 257.030,06 TL olduğunu, kooperatife fazladan 12.068,37 TL ödeme yapıldığını, kooperatif kayıtlarının incelenmesi ile ortaya çıkacak olan ve tarafına aktarılmayan harç ve giderlerle ilgili para, ödenmeyen aylıkların gecikme faizleri, 14. İcra Hukuk Mahkemesindeki masraflar ve haklı çekilme nedeni ile alacaklı olduğu vekalet ücreti ilave edildiğinde alacağının çok daha fazla olduğunu, davalının alacaklı değil borçlu olduğunu ileri sürülerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ''Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli, denetime ve somut olayın özelliklerine uygun olması, taraflar arasında 01.08.2006 tarihli vekalet sözleşmesi bulunması, davacı-karşı davalı avukatın, davalı-karşı davacının vekili sıfatı ile borçlu ...Vergi Dairesi aleyhine ... 25. İcra Dairesinin 2013/16215 sayılı icra takip dosyasını başlattığı, takibe itiraz üzerine ... 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/66 E. sayılı davasını açtığı ve takip ettiği hususlarında bir ihtilaf bulunmaması, eldeki davanın konusunun iş bu dosyaların vekalet ücretlerine ilişkin olması, sözleşmenin 3. maddesinde yer alan "Avukat kooperatif leyh ve aleyhine açılacak diğer davaları takip edecektir." düzenlemesi ve dava konusu olan icra ve dava dosyasının sözleşmenin yürürlükte olduğu süre içinde açılması ve takip edilmesi karşısında bu dosyalar için verilen hizmetin taraflar arasındaki müşavirlik sözleşmesi kapsamında kaldığı yönündeki mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmaması, iş bu dosyaların takibi için yazılı talimat verilmesinin de anılan dosyaların sözleşme kapsamı dışında olduğu şeklinde yorumlanmasının mümkün bulunmaması, sözleşmenin 01.08.2018 tarihinde sona erdirilmesine rağmen dava konusu dosyalar yönünden davacının azledildiğine ya da haklı istifa ettiğine dair bir bilgi ve belgenin bulunmaması, keza mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda sözleşmenin sona ermesinden sonra verilen dilekçeler yönünden davacının hak kazanacağı ücretlerin de hesaplama da dikkate alınmış olması, davacı- karşı davalı avukata icra dosyasından 4.543.882,34 TL ödeme yapılmasına rağmen davalı-karşı davacı müvekkiline 4.298.820,65 TL göndermesi, davacı-karşı davalı avukatın cevaba cevap dilekçesi ile dava ve icra dosyası vekalet ücreti ile ödenmeyen aylık ücretlerini mahsup ederek gönderdiğini beyan etmesi, her ne kadar icra dosyasındaki tahsilatın tamamlanmadığı ve işin sonlandırılmadığı açık ise de davalı-karşı davacının mahsup yapılmasına bir itirazının bulunmaması, ancak yapılan kesintinin fazla olduğunu ileri sürmesi, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile icra ve dava dosyası karşı yan vekalet ücretleri (Bu işler sözleşme kapsamında bulunduğundan sözleşme hükümlerine göre sadece karşı yan vekalet ücreti talep edilebilecektir.), ödenmeyen maaş, harç ve gider alacağı ile yazılan iki adet dilekçe ücreti mahsup edildiğinde davacı-karşı davalı avukatın uhdesinde halen 8.625,01 TL kaldığının anlaşılması, davacı-karşı davalı avukatın 21.01.2020 tarihli celsedeki beyanında kendisine maaş yönünden ödenmeyen tutarın bulunmadığını belirtmesi, zira davalı-karşı davacının 19.09.2017 tarihli dekont ile ödenmeyen maaş ve giderleri davacı-karşı davalıya göndermiş olması, bu nedenle mahkemece bilirkişi raporunda mahsup edilen 13.094,30 TL'nin davalı-karşı davacının talep edebileceği 8.625,01 TL'ye eklenmesinde hukuka aykırı bir durumun bulunmaması, mahkemece davacı-karşı davalının bilirkişi raporuna itirazlarının gerekçeli kararda karşılanması nedeniyle ek rapor alınmamasında bir isabetsizlik bulunmaması ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı'' gerekçesiyle davacı karşı davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b/1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı - karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı karşı davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde, istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl dava; taraflar arasında düzenlenen vekalet ücret sözleşmesi kapsamı dışında kaldığı iddia edilen, dava ve icra dosyasından kaynaklı vekalet ücretlerinin tahsili istemine, karşı dava ise; vekilin müvekkil adına tahsil ettiği bedelden, eksik ödenen kısmın tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19/1 inci maddesi; ''Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır.''

2.6098 Sayılı Kanun'un

26 ncı maddesi; ''Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler.

''

3.6098 Sayılı Kanun'un 502 nci maddes; ''Vekâlet sözleşmesi, vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmedir. Vekâlete ilişkin hükümler, niteliklerine uygun düştükleri ölçüde, bu Kanunda düzenlenmemiş olan işgörme sözleşmelerine de uygulanır. Sözleşme veya teamül varsa vekil, ücrete hak kazanır.

''

4.6098 Sayılı Kanun'un 505 inci maddesi; ''Vekil, vekâlet verenin açık talimatına uymakla yükümlüdür. Ancak, vekâlet verenden izin alma imkânı bulunmadığında, durumu bilseydi onun da izin vereceği açık olan hâllerde, vekil talimattan ayrılabilir. Bunun dışındaki durumlarda vekil, talimattan ayrılırsa, bundan doğan zararı karşılamadıkça işi görmüş olsa bile, vekâlet borcunu ifa etmiş olmaz.'' şeklindedir.

3.Değerlendirme

Davacı karşı davalı vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacı-karşı davalı avukatın, davalı-karşı davacının vekili sıfatı ile borçlu ...Vergi Dairesi aleyhine ... 25. İcra Dairesinin 2013/16215 sayılı icra takip dosyasını başlattığı, takibe itiraz üzerine ... 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/66 Esas sayılı davasını açtığı ve takip ettiği anlaşılmıştır.

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, taraflar arasında düzenlenmiş 01.08.2006 tarihli sözleşmenin 3. maddesinde yer alan "Avukat kooperatif leyh ve aleyhine açılacak diğer davaları takip edecektir." düzenlemesinin yorumlanması ve dava konusu olan icra ve dava dosyasının sözleşmenin yürürlükte olduğu süre içinde açılması ve takip edilmesi karşısında bu dosyalar için verilen hizmetin taraflar arasındaki müşavirlik sözleşmesi kapsamında kaldığının, iş bu dosyaların takibi için yazılı talimat verilmesinin de anılan dosyaların sözleşme kapsamı dışında olduğu şeklinde yorumlanmasının mümkün bulunmadığının, sözleşmenin 01.08.2018 tarihinde sona erdirilmesine rağmen dava konusu dosyalar yönünden davacının azledildiğine ya da haklı istifa ettiğine dair bir bilgi ve belgenin bulunmadığının, davacının bu dosyalar için vekalet ücretlerinin ödenmediğini beyan etmesine ve taraflar arasındaki sözleşme de sona ermesine rağmen kendi isteğiyle dosyaları takip etmeye devam ettiğinin anlaşılmasına göre, davacı karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A.Davacı Karşı Davalının Karşı Dava Temyizi Yönünden

Davacı-karşı davalı vekilinin karşı davaya yönelik temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,

B.Davacı-Karşı Davalının Asıl Dava Temyizi Yönünden

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

8.400,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacı - karşı davalıdan alınıp davalı - karşı davacıya verilmesine

Asıl davada fazla alınan ve birleşen davada peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.