"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/266 E., 2022/391 K.
KARAR : Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/190 E., 2019/177 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali tescil-alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince alacak davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle incelemenin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 21.03.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir
Belli edilen günde davacı vekili Av. ... ile davalılar ... ve diğerleri vekili Av. ... geldiler. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Gelen taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenildi. İşin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; 24.04.2017 tarihinde taraflar arasında düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme ile ... İli, ... 1449 Ada 21 parsel nolu; ... İli ... İlçesi,... Mah. ...Mevkiinde kain 1411 Ada 17 parsel nolu; ... İli ... İlçesi ... Mevkiinde kain 1462 Ada 2 parsel Nolu; ... İli, ... İlçesi,... Mah. ...Mevkiinde kain 1418 Ada 9 Parsel sayılı taşınmazların satışının vaat edildiğini ancak bugüne kadar devrin gerçekleşmediğini ileri sürerek; taşınmazların tapu iptalleri ile lehine tescillerini, söz konusu istemin kabul edilmemesi halinde ise taşınmazlar için ödediği 370.000 TL'sının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla 24.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar; 02.09.2016 tarihinde noterden, ... İli ... İlçesi 1606 ada 12 parsel, 1616 ada 42 parsel, 1442 ada 20 parsel, 1527 ada 24 parsel, 1526 ada 28 parsel, 1418 ada 5 parsel, 594 ada 10 parsel, 679 ada 37 parsel, 695 ada 1 parsel ve 712 ada 8 parsel sayılı taşınmazlar için dava dışı ... ve ...'a vekaletname verdiklerini, bunun dışındaki yerler için hiçbir işlem yapılmaması gerektiğini söylediklerini, ... ve ...'nin vekaletnamenin ilk sayfasını taraflarına okutup ikinci sayfasında da aynı parsellerin olduğunu söylediğini, sadece yazılı parseller için yetki aldıklarını, ikinci sayfasının okumaya gerek olmadığını söyleyip kendilerini kandırarak vekaletname aldıklarını, vekil sıfatı ile hareket eden ...'nin dava konusu taşınmazları kendilerinden habersiz olarak davacıya satış vaadi sözleşmesi düzenleyerek sattığını, bu satış nedeniyle kendilerine hiçbir ödeme de yapılmadığını, vekilleri ..., ... ile davacı arasında işbirliği olduğunu ve kötüniyetli olarak yapıldığını, gerçekte ortada bir satış vaadi sözleşmesi olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; noterden yapılan düzenleme şeklindeki taşınmazın satış vaadi sözleşmesi ile davalıların, satış vaadinde bulunulan ... İli, ... 1449 Ada 21 parsel nolu; ... İli ... İlçesi,... Mah. ...Mevkiinde kain 1411 Ada 17 parsel Nolu; ... İli ... İlçesi ... Mevkiinde kain 1462 Ada 2 Parsel Nolu; ... İli, ... İlçesi,... Mah. ...Mevkiinde kain 1418 Ada 9 Parsel ile tapuya kayıtları bulunan taşınmazları 370.000 TL bedelle davacıya satmayı vaad ettiği, bedelin davalılar vekiline nakit olarak ödendiği, getirtilen tapu kayıtlarında satış vaadine konu taşınmazların elbirliği mülkiyeti rejimine tabi olduğu, davacının elbirliği ortaklarından birisi olmadığı, elbirliği mülkiyet rejimine tabi davaya konu taşınmazlarla ilgili sözleşmenin ifa olanağı bulunmadığından davacının tapu iptal tescil talebinin reddine, gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri uyarınca davalılar vekiline ödenen toplam 370.000 TL'sını talep ettiği anlaşıldığından ifa olanağı bulunmayan sözleşme uyarınca davacının ödediği toplam 370.000 TL'sının 24.04.2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalılar vekili; tapu kayıtlarının dava dosyasına sunulmadığını, keşif yapılmadan karar verildiğini davalılardan ...'ın verdiği vekaletnamenin geçersiz olduğunu, dava dışı vekilin vekalet yetkisini aşarak, vekaletnamenin kötüye kullanıldığını, tanık dinlenmediğini, davacının 370.000 TL ödemediğini, davacının iyi niyetli olmadığını, banka kayıtlarının istenmediğini, sözleşmenin davalıları bağlamadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesince; davalıların dava dışı vekile davaya konu taşınmazlardaki paylarının devri konusunda vekaletname verdikleri, dava dışı vekilin de bu vekaletnameye dayanarak payları davacıya sattığı, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, davacının davasını ispatlaması, davaya konu taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğu, sözleşmenin davalıları bağladığı, davalıların dava dışı vekillerine ileri sürebilecekleri iddiaları eldeki bu davada davacıya karşı ileri süremeyecekleri ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili; vekilin vekalet görevini kötüye kullanması suretiyle iradeleri dışında davaya konu taşınmazları taşınmaz satış vaadi ile davacıya temlik ettiğini, mahkemece gerekli deliller toplanmadan karar verildiğini, bu tür davalarda davanın kayıt malikine, kayıt maliki ölü ise mirasçılarına yöneltilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın başka hissedarları da bulunduğunu, keşif yapılmadan karar verildiğini, satış vaadinin davalıların bilgisi ve iradeleri dışında gerçek değerinin çok altında bedelle yapıldığını ve hiçbir bedel ödenmediğini, söz konusu satış vaadinden dava dilekçesi ile haberdar olduklarını, satışın muvazaalı olduğunu, davalı ... tarafından verilen vekaletnamenin geçersiz olduğunu, miras ortaklığında tek ortağın vekaletnamesinin gerçersiz olması nedeniyle tüm işlemin ortaklık adına geçersiz kıldığını, davalılardan ...'a dava dilekçesi dahil hiç bir tebligat yapılmadığını ileri sürerek, bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; düzenleme şeklinde yapılmış taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Türk Borçlar Kanunu'nun 207 nci maddesi; Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir.
Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler.
Durum ve koşullara göre belirlenmesi mümkün olan bedel, kararlaştırılmış bedel hükmündedir.
2. Aynı Kanun'un 237 nci maddesi; "Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için, sözleşmenin resmî şekilde düzenlenmesi şarttır.
Taşınmaz satışı vaadi, geri alım ve alım sözleşmeleri, resmî şekilde düzenlenmedikçe geçerli olmaz.
" şeklindedir.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında, hukuki ilişkinin ve bu iliski nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, davalılardan ...'a dava dilekçesinin bizzat tebliğ edildiği, 19.01.2018 tarihinde vekil tarafından verilen dilekçede davalı ...'ın da adının yer aldığı, istinaf aşamasında da avukatın bu davalıya ait vekaleti dosyaya ibraz etmiş olduğu, satış vaadi sözleşmesinin tarafları bağladığı, davalılar tarafından verilen geçerli bir vekaletle satış vaadi sözleşmesinin akdedildiği, davalıların vekaletin kötüye kullanılmasıyla ilgili iddialarını Türk Borçlar Kanun'u 508 inci maddesi gereğince dava dışı vekillerine karşı ileri sürmeleri gerektiği gözetildiğinde davalıların temyiz itirazlarının reddiyle, İlk Derece Mahkemesince "davalılardan" tahsiline şeklinde hüküm kurulması gerekirken, "davalıdan tahsiline" şeklinde hüküm kurulmasının maddi hataya dayalı olup mahallinde her zaman düzeltilebileceğinin anlaşılmasına göre de kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın Ilk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine
gönderilmesine,
8.400,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
21.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.