Logo

3. Hukuk Dairesi2022/3698 E. 2023/1958 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı avukatın, davalı müvekkilleri adına takip ettiği dava ve icra dosyası için talep ettiği vekalet ücretinin kapsamı ve miktarına ilişkin anlaşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde vekalet ücreti talebinin tek ve bir bütün olduğu, mahkemenin ise davacının hem dava hem de icra dosyası için ayrı ayrı vekalet ücreti talebi varmış gibi hesaplama yaparak hüküm kurmasının taleple bağlılık ilkesine ve bozma ilamının gereklerine aykırı olması gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/130 E., 2022/23 K.

DAVA TARİHİ : 14.06.2013

KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasındaki alacak (vekalet sözleşmesinden kaynaklanan) davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle ve temyiz isteminin duruşmalı yapılmak istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 14.03.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde taraflardan bir kısmı gelmediğinden, Cumhurbaşkanlığının 11 Şubat 2023 tarih ve (mükerrer) 32101 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 120 numaralı ''Olağanüstü Hal Kapsamında Yargı Alanında Alınan Tedbirlere İlişkin Kararnamesi'' kapsamında verilen 06.02.2023 tarihinde başlamak üzere 06.04.2023 tarihine kadar durma kararına istinaden Yargıtay Birinci Başkanlığının 13.02.2023 tarih ve E-84632637/989/1786 sayılı yazısı ekinde sunulan Yargıtay Başkanlar Kurulunun 13.02.2023 tarih ve 4 sayılı kararının 4 üncü ve 5 inci maddeleri gereği duruşmanın 23.05.2023 tarihine ertelenmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için başka bir güne bırakılmasına karar verilerek uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İSKİ aleyhine açılan kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davasında davalıların ve dava dışı diğer hissedarların vekilliğini yaptığını, İstanbul Anadolu 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Tuzla 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin) 27.12.2012 tarihli ve 2012/878 E. 2012/874 K. sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verildiğini ve 11.021.301,91 TL tazminata hükmedildiğini, bu kararın kesinleştiğini ve İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğünün 2013/1433 E. sayılı dosyasıyla takibe konulduğunu, davalı idarenin dosyaya ödeme yaptığını, davada 20 hissedar bulunduğunu ve müvekkili ile davalılar ve diğer hissedarlar arasında tahsil edilen bedel üzerinden %12.5 + KDV üzerinden ücret ödeneceğine ilişkin sözlü anlaşma yapıldığını, diğer hissedarların bu anlaşma gereği ödeme yaptığını ancak davalıların icra dosyasında bulunan parayı çekmedikleri gibi müvekkiline ödeme de yapmadıklarını beyan ederek; davalıların sözlü anlaşma gereği hisseleri oranında kendilerine isabet eden miktar ve KDV toplamı olan 434.000,00 TL'nin (...'dan 1.957.000 %12.5+KDV=290.000,00 TL, diğer davalıların her biri için ayrı ayrı 326.285,00 %12.5 +KDV= 48.000,00 TL) dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın talep ettiği vekalet ücretinin ve KDV talebinin yasal dayanağı olmadığı gibi miktarın fahiş olduğunu ve kamulaştırmasız el atma davalarında talep edilebilecek ücretin 6487 sayılı Yasa'nın 21 inci maddesi ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6 ncı maddesi gereği maktu olarak belirlenebileceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.

2. Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 05.02.2015 tarihli ve 2013/296 E., 2015/37 K. sayılı kararı ile ''davacı her ne kadar tahsil edilen miktarın %12+KDV'si olarak vekalet ücreti kararlaştırıldığını iddia etmişse de, yazılı vekalet sözleşmesi ibraz edilmemekle, Avukatlık Kanunu'nun 164 üncü maddesine göre hükmedilen bedelin %10'u oranında takdir edilen, davalı ...'dan 154.982,98 TL, diğer davalılar ..., ... ve ...'dan 25.830,50'şer TL olmak üzere toplam 232.474,48 TL'yi davacının talep edebileceği, ayrıca bu davada davacı ... ve onun vekili olarak belirtilen Çetin Akyol'un her ikisinin Tuzla 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/878 Esas sayılı davasında davalılar vekilleri olduğu, dolayısıyla talep edilen vekalet ücretinin her ikisine ait vekalet ücreti olduğundan, davacı lehine vekalet ücreti hükmedilemeyeceği '' gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davalı ...'dan 154.982,98 TL, davalılar ..., ... ve ...'dan 25.830,50'şer TL olmak üzere toplam 232.474,48 TL vekalet ücreti alacağının, dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan alınıp, davacıya verilmesine, fazla talebin reddine, davacı vekili için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13.Hukuk Dairesinin 06.06.2017 tarihli ve 2015/17049 E., 2017/6915 K. sayılı ilamıyla; ''... mahkemece verilen kararda hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturulduğu, gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturacak şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu'' gerekçesiyle kararın bozulmasına, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 16.01.2018 tarihli ve 2017/358 E., 2018/9 K. sayılı kararıyla; ''mahkemece bozma ilamına uyulduğu, uyma doğrultusunda taraflar arasında yazılı vekalet sözleşmesi bulunmadığından Avukatlık Kanunu'nun 164 üncü maddesi de gözetilerek'' gerekçesiyle verilen; ''davacı yanın davasının kısmen kabulü ile, davalılardan ...'dan 154.982,98 TL, diğer davalılardan ayrı ayrı 25.830,50 şer TL olmak üzere toplam 232.474,48 TL vekalet ücreti alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine dair karara karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13.Hukuk Dairesinin 17.10.2019 tarihli ve 2018/2301 E., 2019/10166 K. sayılı ilamıyla; ''Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan her iki tarafın bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına'' karar verilmiş, karara karşı süresi içinde davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

3. Dairemizin 08.03.2021 tarihli ve 2020/9051 E., 2021/2381 K. sayılı ilamıyla; '' davacı avukatın davasının hangi dosyaya yönelik olduğunun açıklığa kavuşturulmasının önem kazandığı, davacının dava dilekçesinde, davanın ödenmeyen vekalet ücretinin tahsili isteğine ilişkin olduğunu belirtip " 1- ... vekil olarak davalılar ve diğer hissedarların taraf olduğu İstanbul Anadolu Adliyesi 6. Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/878 E. ve 2012/874 K. sayılı dosyasıyla ... aleyhine 11.021.301,19 TL bedel tutarındaki kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davası kesinleşmiştir. 2- Kesinleşmiş mahkeme kararı Anadolu 24.İcra Müdürlüğü'nün 2013/1433 E. sayılı dosyasıyla icra takibine koyulmuş ve davalı kurum tarafından dosyaya ödeme yapılmıştır. 3- ... Müvekkilimle davalılar ve diğer hissedarlar arasında yapılan anlaşma gereği dava tahsil bedelin üzerinden %12,5 artı KDV şeklinde sözlü olarak anlaşmaya varılmıştır. ... 5- Davalıların icra dosyasındaki hisseleri oranındaki ana para ve faiz toplamına göre alacak miktarı ve buna tekabül eden vekalet ücretinin dökümü aşağıdadır. ... 6- ... Anadolu 24. İcra Müdürlüğü'nün 2013/1433 E. sayılı dosyasındaki paranın davalılara ödenmemesi için teminatsız olarak ihtiyari tedbir kararı talebimiz ve dava tahsil bedeli üzerinden %12,5 artı KDV nin tarafımıza ödenmesi için işbu davanın açılması zorunlu hale gelmiştir. " denilerek, icra dosyasındaki payları oranına göre 434.000,00 TL'nin tahsili talebinde bulunduğu, ayrıca davacının, bilirkişi raporuna " ... dava dilekçesinde dava tahsil bedeli üzerinden talepte bulunmamıza rağmen ( dava vekalet ücreti ve icra vekalet ücreti bunun içine dahildir.) bilirkişi tarafından sadece asıl alacak üzerinden hesaplama yapılmıştır." şeklinde itirazda bulunduğu, bilindiği üzere, HMK 31 inci maddesinde yer alan “Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir” hükmü uyarınca, hakimin, davayı aydınlatma görevi bulunduğu, bu kapsamda, gerekçeli karar incelendiğinde, avukatlık vekalet ücretinin dava dosyası mı, icra takip dosyası mı esas alınarak takdir edildiğinin anlaşılamadığı, Mahkemece özellikle dava dilekçesindeki hususlar gözetilerek, davacının talebi açıklığa kavuşturulup, talep doğrultusunda bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, kararın bu nedenle bozulması gerekirken, zuhulen onandığı bu defa yapılan incelemeyle belirlendiğinden, davacının buna ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulüne karar vermek gerektiği'' gerekçesiyle davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin ( kapatılan ) 17.10.2019 tarihli ve 2018/2301 E., 2019/10166 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına ve İstanbul Anadolu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 16.01.2018 tarihli ve 2017/358 E., 2018/9 K. sayılı hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, '' davacı avukatın davalı iş sahibi adına takip ettiği işin İstanbul Anadolu 6. Asliye Hukuk Mahkemesi (Kapatılan Tuzla 1. Asliye Hukuk Mahkemesi)'nin 2012/878 Esasına kayden görülen "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat" talepli dava olup yargılama neticesinde davanın tam kabul ile sonuçlandığı, bir diğer işin ise verilen ilamın icrası için İstanbul 24.İcra Müdürlüğü'nün 2013/433 Esas sayılı dosyasında başlatılan ilamlı icra takibi olduğu, davacı avukatın İstanbul Anadolu 6. Asliye Hukuk Mahkemesi (Kapatılan Tuzla 1. Asliye Hukuk Mahkemesi)'nin 2012/878 esas sayılı dava dosyası ve İstanbul 24. İcra Müdürlüğünün 2013/433 Esas sayılı takip dosyası ile davalı iş sahipleri adına vekil sıfatı ile dava açmak, davayı takip etmek, neticelendirmek ve devamında icraya koymak suretiyle vekalet sözleşmesi gereği üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiş olup bu sebeple davalıların akdi vekalet ücretinden sorumlu olduğu'' gerekçesiyle;

"Davalı ...'a yönelik açılan davanın kabulüne, İstanbul Anadolu 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/878 E. sayılı dava dosyasından kaynaklanan 154.982,98 TL akdi vekalet ücretinin dava tarihi olan 14.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğünün 2013/1433 E. sayılı takip dosyasından kaynaklanan ve taleple bağlı kalınmak suretiyle 135.017,02 TL akdi vekalet ücretinin dava tarihi olan 14.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine,

Davalı ...'a yönelik açılan davanın kabulüne, İstanbul Anadolu 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/878 E. sayılı dava dosyasından kaynaklanan 25.830,50 TL akdi vekalet ücretinin dava tarihi olan 14.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğünün 2013/1433 E. sayılı takip dosyasından kaynaklanan ve taleple bağlı kalınmak suretiyle 22.169,50 TL akdi vekalet ücretinin dava tarihi olan 14.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine,

Davalı ...'a yönelik açılan davanın kabulüne, İstanbul Anadolu 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/878 E. sayılı dava dosyasından kaynaklanan 25.830,50 TL akdi vekalet ücretinin dava tarihi olan 14.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'tan alınarak davacıya verilmesine, İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğü'nün 2013/1433 E. sayılı takip dosyasından kaynaklanan ve taleple bağlı kalınmak suretiyle 22.169,50 TL akdi vekalet ücretinin dava tarihi olan 14.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'tan alınarak davacıya verilmesine,

Davalı ...'a yönelik açılan davanın kabulüne, İstanbul Anadolu 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/878 E. sayılı dava dosyasından kaynaklanan 25.830,50 TL akdi vekalet ücretinin dava tarihi olan 14.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'tan alınarak davacıya verilmesine, İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğünün 2013/1433 E. sayılı takip dosyasından kaynaklanan ve taleple bağlı kalınmak suretiyle 22.169,50 TL akdi vekalet ücretinin dava tarihi olan 14.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'tan alınarak davacıya verilmesine" karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; icra dosyasına yapılan ödemelerin mahkemece dikkate alınmadığını, taleple bağlılık kuralına aykırı hüküm kurulduğunu, dava dilekçesinde açıkça dava tahsil bedeli üzerinden %12,5 + KDV ilavesi ile talep edildiğini ve talebin bununla sınırlandığını, buna rağmen, yerel mahkemenin ''taleple bağlı kalınmak suretiyle'' demesine rağmen, davacının talebini ve iddiasını aşar biçimde, hem dava hem de icra vekalet ücretine hükmettiğini, hükmün bozmaya uygun olmadığını, bozma ilamının davacının talebinin neyi kapsadığının mahiyetinin açıklatılmasına yönelik olduğunu beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ''Taleple bağlılık'' başlıklı 26 ncı maddesi gereği; Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.

2. 6100 sayılı Kanun'un ''Hakimin davayı aydınlatma ödevi'' başlıklı 31 inci maddesine göre; Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.

3. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 164 üncü maddesinin dördüncü fıkrası; ''Avukatlık asgarî ücret tarifesi altında vekâlet ücreti kararlaştırılamaz. Ücretsiz dava alınması halinde, durum baro yönetim kuruluna bildirilir.(Değişik üçüncü ve dördüncü cümle:13.01.2004 – 5043/5 md.) Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde; değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. Değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır.'' şeklindedir.

4. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

5. Yargıtay Dairesince bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3.Değerlendirme

Davacı, dava dilekçesinde davalıların icra dosyasındaki hisseleri oranındaki ana para ve faiz toplamına göre alacak miktarı üzerinden iddia edilen ancak ispatlanamayan sözlü anlaşmaları gereği %12,5 +KDV oranında vekalet ücreti talep etmiş, 23.05.2014 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ise bu kez bilirkişi tarafından eksik hesaplama yapıldığını, dava dilekçesinde dava tahsil bedeli üzerinden talepte bulunmalarına rağmen (dava vekalet ücreti ve icra vekalet ücreti bunun içine dahildir) bilirkişi tarafından yalnızca asıl alacak üzerinden hesaplama yapıldığını, oysa ki gerek kamulaştırmasız el atma istemine dayalı tazminat davası, gerekse ilamın icraya konulduğu Anadolu 24. İcra Müdürlüğünün dosyasının takibinin tarafınca yapıldığını, davanın açılmasından tahsilatın yapılmasına kadar vekillik görevini yerine getirdiğini, icra takibi ve işini de yaptığından icra dosyası üzerinden yapılması gereken hesaplamanın asıl alacak üzerinden değil, ödeme zamanındaki asıl alacak +faiz üzerinden yapılması gerektiğini beyan etmiştir.

Dairemizin 08.03.2021 tarihli ve 2020/9051 E., 2021/2381 K. sayılı bozma ilamında mahkemece verilen kararda hükmedilen vekalet ücretinin icra dosyasına mı, dava dosyasına mı ilişkin olduğu hususunun anlaşılamadığı, mahkemece özellikle dava dilekçesindeki hususlar gözetilerek davacının talebinin açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiş olup, mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen bozmanın gereklerinin yerine getirilmediği, davacının dava dilekçesinde vekalet ücretine ilişkin talebinin tek olduğu, buna rağmen mahkemece davacının hem icra hem de dava dosyası için ayrı ayrı ve toplamda 2 talebi varmış gibi hesaplama yapılarak hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

Mahkemece davacının dava dilekçesinde tek bir talebi olduğu dikkate alınarak, yukarıda yer verilen hukuk kuralları gereği davacının talebinin davalı vekili olarak takip edilen dava dosyasından kaynaklanan vekalet ücretine mi, icra dosyasından kaynaklanan vekalet ücretine mi ilişkin olduğu açıklattırılıp, usuli kazanılmış hak ilkeleri de dikkate alınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı şekilde karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

6100 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca dosyanın gönderildiği mahkemece kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.