Logo

3. Hukuk Dairesi2022/3700 E. 2023/1980 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma davasında vekalet ücreti sözleşmesinin geçersizliği halinde avukata ödenecek ücretin, nispi olarak mı yoksa Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre maktu olarak mı belirleneceği hususunda ihtilaf.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma Kanunu'nun 31/e maddesinde kamulaştırma bedelinin avukata ait olacağının kararlaştırılmasının yasak ve suç olduğu, Avukatlık Kanunu'nun 164/4. maddesinin ise nispi vekalet ücreti öngördüğü, özel kanun hükmünün genel kanun hükmüne göre öncelikle uygulanması gerektiğinden, kamulaştırma bedelinin tespiti davasında avukata ödenecek vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ndeki maktu ücret olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

EK KARAR TARİHİ : 11.04.2019

SAYISI : 2019/2032 E., 2022/365 K.

DAVA TARİHİ : 06.02.2015

KARAR : Davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/29 E., 2019/110 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacı tarafça istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 14.03.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir

14.03.2023 günü davalı tarafın hazır olmaması nedeniyle, Cumhurbaşkanlığının 11 Şubat 2023 tarih (mükerrer) 32101 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 120 numaralı "Olağanüstü Hal Kapsamında Yargı Alanında Alınan Tedbirlere İlişkin Kararnamesi” kapsamında verilen 06.02.2023 tarihinden başlamak üzere 06.04.2023 tarihine kadar durma kararına istinaden Yargıtay Birinci Başkanlar Kurulunun 13.02.2023 tarih ve 4 sayılı kararının 4 üncü ve 5 inci maddeleri gereği duruşmanın 23.05.2023 Salı gününe ertelenmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat Asil Tuncay'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı; maliki olduğu taşınmazlar yönünden İSKİ Genel Müdürlüğü'nün aldığı kamulaştırma kararı kapsamında Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/750 E. sayılı dosyasında idare tarafından 10.186.918,68 TL., 2013/741 E. sayılı dosyasında 334.430,00 TL teklif edilerek kamulaştırma bedel tespiti ve tescili istekli ikame edilen davada vekil olarak davalı avukatın yer aldığını, davalarda karar altına alınan tutarların toplamı 16.055.017,89 TL olmasına rağmen davalı avukat tarafından tahsil edilen bu tutardan 13.121.017,89 TL'nin tarafına havale edildiğini, kamulaştırma davalarında vekalet ücretinin maktu olması nedeniyle davalının iki dava nedeniyle alabileceği toplam tutarın 3.000,00 TL olduğunu, bu miktarın tenziliyle 2.931.000,00 TL eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek, avukatın zimmetinde kalan 2.931.000,00 TL'nin 12.01.2015 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; dava konusu paranın veya şeyin %25'ini aşmayacak şekilde vekalet sözleşmesi yapılmasının mümkün olduğunu, sözleşme bulunmayan ya da geçersiz sayılan hallerde ise 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 164/4 maddesi uyarınca % 10'u ile % 20'si arasında avukatlık ücreti belirlenmesinin gerektiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda davacı lehine biten dava nedeniyle tahsil edilen 16.055.000,00 TL'nin (Gaziosmanpaşa 2. AHM 2013-750 E. sayılı Kamulaştırma dosyasına istinaden) geçersiz avukatlık ücret sözleşmeleri gereğince 2.934.000,00 TL'sinin davalı tarafından alındığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, tarafların yaptığı avukatlık ücret sözleşmeleri geçersiz olduğundan davalı vekil için yüzde 10 ile 20 arasındaki orandan %10 kabul edilmiş olup tahsil edilen 16.055.000,00 TL'nin yüzde onu olan 1.605.501,79 TL ve davalının hak kazandığı, bakiye 1.325.498,21 TL'nin davalının zimmetinde olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 1.325.498,21 TL alacağın 12.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraflar istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Başvurusunda Bulunanlar

1. Davacı vekili istinafında; davalı avukatın sadece maktu ücrete hak kazandığını, Avukatlık Kanun'u 164/4 maddesinin uygulanmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Kamulaştırma Kanununun 31 ve 33 üncü maddelerinin uygulanması gerektiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf başvurusunda; vekalet ücreti hesaplanırken kanunen belirlenen %10 - %20 aralığının en alt sınırının baz alındığını, bu durumun hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilinin davacıya verdiği tüm hizmetlerin karşılığı olarak aldığı 2.934.000,00 TL'nin söz konusu kamulaştırma bedellerinin %16,6'sına tekabül ettiğini, bu nedenle davanın kısmen kabulüne ilişkin bölümünün miktar yönünden hakkaniyete uygun olmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında düzenlenen vekalet ücreti sözleşmesi 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun'unun 31 ve 33 üncü maddelerine açıkca aykırılık teşkil ettiğinden, taraflar arasında yapılmış olan bu vekalet ücreti sözleşmesinin kamulaştırma bedeline ilişkin olan dava konusu uyuşmazlık yönünden uygulanamayacağı, dava dışı İSKİ tarafından Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/750 E., 2014/799 K. sayılı ilamıyla; kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili talepli açılan dava sonunda İSKİ tarafından kamulaştırılan taşınmazın kamulaştırma bedeli olarak 16.055.017,88.TL'nin taşınmaz malikine ödenmesine karar verildiği, bu bedelin dava dışı İSKİ tarafından taşınmaz malikine ödenmek üzere İSKİ tarafından davalı avukatın hesabına yatırıldığı, avukat tarafından davacı hesabına kamulaştırma bedeli olarak 13.121.017,88 TL, gönderildiği davalının uhdesinde 2.934.000,00 TL'nin kaldığı, 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Yasak İşler ve Eylemler başlıklı 31 inci maddesindeki yasal düzenlemeye göre kamulaştırma bedeline ilişkin bu davanın, davacı asil adına davalı vekil tarafından açılmayıp dava dışı İSKİ tarafından davacı aleyhine açılmış olduğu, davacı tarafından kamulaştırma bedelinin arttırılmasına ilişkin açılmış herhangi bir davanın bulunmadığı, davalı vekilin İSKİ tarafından açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın İSKİ adına tescili talebine ilişkin davada davacı vekili olarak görev yaptığı, İSKİ tarafından açılan bu davanın kesinleşmiş olması nedeniyle Avukatlık Kanunu'nun 164 üncü maddesinde yazılı değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın hüküm altına alınan bölümü için avukatın emeğine göre ilamın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin %10’u ile %20'si arasındaki bir miktarın avukatlık ücreti olarak belirlenmesine engel olacak şekilde taşınmaz maliki aleyhine kamulaştırma işlemini yapan kamu kurumu tarafından açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davaları yönünden vekalet ücreti miktarının sınırlandırılmasına ilişkin 2942 Sayılı Yasanın 31 inci maddesinde açıkca yapılmış, vekalet ücretini sınırlandırıcı yasal bir düzenleme bulunmadığı, davalı vekil yönünden, tahsil edilen kamulaştırma bedeli üzerinden Avukatlık Kanunu 164 üncü maddesine göre, kamulaştırma bedelinin %10'u olan 1.605.501,00 TL vekalet ücretine davalı vekilin hak kazanacağı gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraflarca temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Taraf vekilleri temyiz başvuru dilekçelerinde; istinaf dilekçesinde bildirdikleri sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet ücretinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 31 inci maddesi; "Aşağıda yazılı işler ve eylemler yasaktır.

...d) Kamulaştırma bedelinin tamamının veya bir kısmının nakden veya başka bir şekilde, avukat veya dava vekili veya onlar adına hareket edenler tarafından mal sahibine önceden ödenmesi.

e) Kamulaştırma bedelinin tamamının veya bir kısmının avukat veya dava vekili veya onlar adına hareket edenlere ait olacağının kararlaştırılması.

f) Yukarıda yazılı bentlerde yasaklanan fiillerin avukat veya dava vekillerince bizzat veya aracı ile mal sahibine teklif edilmesi veya bunlara yardımcı olunması. "

Aynı Kanunun 33 üncü maddesi "Fiilleri daha ağır cezayı gerektiren ayrı bir suç teşkil etmediği takdirde, bu Kanunun 31 inci maddesinin (a) bendine aykırı hareket edenler iki yıldan aşağı olmamak üzere hapis ve iki milyar liradan dört milyar liraya kadar; (d), (e) ve (f) bentlerine aykırı hareket edenler ise, bir yıldan aşağı olmamak üzere hapis ve beşyüz milyon liradan bir milyar liraya kadar ağır para cezasıyla, (b) ve (c) bentlerine aykırı hareket edenler, altı aydan iki yıla kadar hapis ve ikiyüz milyon liradan dörtyüz milyon liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılırlar. Bu maddedeki para cezaları her yıl 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununun ek 2 nci maddesi hükümleri uyarınca artırılır." şeklindedir.

3. Değerlendirme

1. Davalının temyiz itirazları yönünden yapılan değerlendirmede; tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesine ve kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında vekalet ücretinin, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde öngörülen maktu ücret olduğuna ilişkin kanuni düzenleme gereğince de, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2. Davacının temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; Mahkemece kamulaştırma bedelinin tespiti davalarında, taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmadığı gerekçesi ile kamulaştırma bedelinin tespiti davasında hükmedilen bedelin %10' u üzerinden ücret takdirinin uygun olacağına karar verilmiştir. Taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmaması halinde Avukatlık Kanunu' nun 164/4 maddesinde, değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde “müdeabihin değerinin %10’u ile %20’si arasındaki bir ücret” mahkemece tayin edilecektir. Ancak Kamulaştırma Kanununun 31 inci maddesinin (e) bendinde “kamulaştırma bedelinin tamamının veya bir kısmının avukat veya dava vekili veya onlar adına hareket edenlere ait olacağının kararlaştırılması” nın yasak ve suç sayılan bir eylem olduğu, aynı Kanunun 33 üncü maddesinde de, 31 inci maddenin (e) bendine aykırı hareket edenler hakkında bir yıldan aşağı olmamak üzere hapis ve ağır para cezası öngörüldüğü açıkça yazılıdır. Bu durumda kamulaştırma davaları ile ilgili olarak vekalet ücretinin belirlenmesi konusunda, özel kanun niteliğindeki Kamulaştırma Kanununun öncelikle uygulanması gerekeceğinden, kamulaştırma bedelinin tespit ve tesciline ilişkin bir davada, avukatlık ücretinin nispi (müddeabihin belli bir yüzdesi, %10, %20, %30 vb.) olarak kararlaştırılmasının, anılan yasa hükümleri gereğince yasak ve suç teşkil etmesi itibariyle geçersiz olduğunun kabulü gerekir. Bu kabule göre, yazılı veya sözlü bir sözleşmenin bulunmaması halinde ödenmesi gereken vekalet ücreti miktarının, mahkemenin takdirine göre, dava değerinin %10’u ile %20’si arasında nispi (yüzde) olarak belirlenmesini öngören Avukatlık Kanununun 164/4 maddesinin de, aynı şekilde kamulaştırma davaları yönünden uygulanması mümkün değildir. Aksine görüşün kabulü, başka bir ifadeyle “yazılı ücret sözleşmesi yapılmaması durumunda, Avukatlık Kanunu'nun 164/4. maddesi gereğince, vekalet ücretinin dava değerinin %10’u ile %20’si arasındaki bir oran üzerinden belirlenebileceğini” kabul etmek, bu davalar yönünden ücretin nispi (yüzde) olarak belirlenmesini yasaklayan ve cezai müeyyide öngören Kamulaştırma Kanunu'nun 31(e) ve 33 üncü maddelerine aykırılık teşkil edeceği gibi, genel olarak benimsenen sözleşme serbestisinin, kamu yararı düşüncesiyle sınırlandırıldığı istisnai hallerden biri olarak düzenlenen söz konusu bu yasa hükümlerinin ihdas amacına da aykırı olacaktır. Açıklanan tüm bu nedenlerle, kamulaştırma bedelinin tespit ve tesciline ilişkin davada, avukata ödenmesi gereken vekalet ücretinin, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde öngörülen maktu ücret olduğu kabul edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yukarıda yazılı gerekçe ile hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının KABULÜNE,

3. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

4. İlk Derece Mahkemesi Kararının davacı yararına BOZULMASINA,

8,400,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Davacıdan tahsil edilen temyiz peşin harcının istek halinde tarafına iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.06.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Dava, kamulaştırma davasında vekâlet görevi nedeniyle fazla ödenen akdi vekâlet ücretinin tahsili istemine ilişkindir.

Daire çoğunluğu ile aramızdaki uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen vekâlet sözleşmesinin Kamulaştırma Kanunu çerçevesinde geçersiz sayılması halinde avukat lehine maktu mu yoksa nispi vekâlet ücreti hükmedileceği noktasında toplanmaktadır.

Dava dışı İSKİ tarafından davacı aleyhine açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili talepli davada davalı avukat davacıyı temsil etmiş ve dava sonunda kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen 16.055.017,88 TL davalıya ödenmiş ve davalı bu miktarın 2.934.000 TL’sini akdi vekâlet ücreti olarak uhdesinde tutmuştur. Davacı taraf, avukatın vekâlet ücretinin maktu olması gerektiği iddiasıyla fazla ödemenin istirdadını istemektedir.

2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu 31 inci maddeye göre aşağıda yazılı işler ve eylemler yasaktır.

“a) 15 inci madde uyarınca oluşturulan bilirkişilerin, kendilerine mahkemece takdir edilen ücret dışında herhangi bir suretle çıkar sağlamaları,

b) Mahkemece 10 uncu madde uyarınca yapılan tebligat, davet veya ilanen tebliğden sonra taşınmaz malın başkasına devir ve ferağ veya temliki.

c) Dava giderlerinin avukat veya dava vekilleri veya onlar adına hareket edenler tarafından kabullenilmesi.

d) Kamulaştırma bedelinin tamamının veya bir kısmının nakden veya başka bir şekilde, avukat veya dava vekili veya onlar adına hareket edenler tarafından mal sahibine önceden ödenmesi.

e) Kamulaştırma bedelinin tamamının veya bir kısmının avukat veya dava vekili veya onlar adına hareket edenlere ait olacağının kararlaştırılması.

f)Yukarıda yazılı bentlerde yasaklanan fiillerin avukat veya dava vekillerince bizzat veya aracı ile mal sahibine teklif edilmesi veya bunlara yardımcı olunması.”

Anılan Kanunun 34 üncü maddesine göre, “Mal sahiplerinin 31 inci maddedeki yasaklara rağmen avukat veya dava vekillerine veya bu Kanuna göre görevlendirilenlere veya üçüncü şahıslara verdikleri paraları veya sağladıkları yararlar karşılığını bir yıl içinde geri almaya hakları vardır.”

Taraflar arasında yapılan protokole göre, kamulaştırma davasında artırılan bedelin %15’i vekâlet ücreti olarak kararlaştırılmıştır. Kamulaştırma Kanunu 31/1-e maddesine göre kamulaştırma bedelinin tamamının veya bir kısmının avukat veya dava vekili veya onlar adına hareket edenlere ait olacağının kararlaştırılması yasaklandığından taraflar arasında yapılan sözleşme geçersiz sayılmaktadır. Burada üzerinde durulması gereken husus, sözleşmenin geçersiz olması halinde akdi vekâlet ücretinin nasıl belirleneceğidir.

Avukatlık Kanununun 163/1 inci maddesine göre, “Avukatlık sözleşmesi serbestçe düzenlenir. Avukatlık sözleşmesinin belli bir hukukî yardımı ve meblâğı yahut değeri kapsaması gerekir.” 164/1 inci maddesine göre ise “Avukatlık ücreti, avukatın hukukî yardımının karşılığı olan meblâğı veya değeri ifade eder.”

Avukatlık Kanunu 164/3 üncü maddede taraflar arasında ücretin kararlaştırılmadığı veya geçersiz olduğu durumlarda nasıl uygulama yapılacağı düzenlenmiştir. Buna göre, “Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde; değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. Değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır.”

Taraflar arasında bir avukatlık sözleşmesi vardır ancak bunun ücrete ilişkin bölümü geçersizdir. Kamulaştırma kanununda yasak olan, somut olayda %15 olarak belirlenmesi gibi kamulaştırma bedelinin belli bir oranının ücret olarak belirlenmesidir. Ancak yüzde olarak belirlemeden örneğin 870.000,00 TL gibi belli bir rakam yazılması halinde avukatlık ücreti sözmeşmesi geçerli olacaktır.

Kamulaştırma Kanununda, taraflar arasında düzenlenen vekâlet ücreti anlaşmasının geçersiz sayılması halinde avukatlık asgari ücret tarifesine göre maktu olarak belirleneceğine dair bir hüküm yoktur. Anılan Kanunun geçici 6 ncı maddesinde, “Bu madde kapsamında açılan davalarda Mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.” denilmiş ise de bu maddenin başlığı “Kamulaştırılmaksızın kamu hizmetine ayrılan taşınmazların bedel tespiti” olup kaldı ki maddedeki “maktu” ibaresini mahkeme tarafından karar altına alınan karşı vekâlet ücretine ilişkin olarak anlaşılması gerekir. Yoksa kanun koyucu taraflar arasındaki sözleşme serbestini sınırlamamıştır.

Davacı aleyhine açılan iki adet kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davası davacı vekili tarafından takip edilerek sonuçlandırılmış, dava sonunda davacı adına 16.055.017,88 TL’nin ödenmesine karar verilmiştir. Eğer davacı vekiline maktu vekâlet ücreti ödenecek olursa karar tarihindeki tarifeye göre 1.500,00 TL maktu vekâlet ücreti olmak toplam 3.000,00 TL vekâlet ücretine hak kazanılmaktadır.

1982 Anayasasının 18 inci maddesine göre angarya yasağı vardır. Anayasaya göre, “Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır.” Anayasa Mahkemesi kararlarında angarya yasağı, kişinin emeğinin karşılığını almadan zorla çalıştırılması, bir maldan ya da kişinin çalışmasından karşılıksız yararlanma şeklinde tanımlanmıştır (AYM E. 2011/150, K. 2013/30).

Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında taraflar arasındaki akdi vekâlet ücretinin maktu olacağı, bu miktardan fazlasının ödenmiş olsa bile geri verileceği görüşü Anayasanın angarya yasağına girdiği gibi TMK 2 nci maddede düzenlenen dürüst davranma kuralına aykırı olup açıkça hakkın kötüye kullanımı teşkil edecektir. Kamulaştırma Kanununun amacı, kamulaştırmanın tespiti davalarında her türlü ücretin maktu olacağı yönünde olsa idi 31/1-e maddesinde olduğu gibi, “Kamulaştırma bedelinin tamamının veya bir kısmının avukat veya dava vekili veya onlar adına hareket edenlere ait olacağının kararlaştırılması” şeklinde düzenleme yapılmaz direk akdi vekâlet ücreti maktu ücretin üzerinde olamaz şeklinde bir düzenleme yapılırdı. Çoğunluğun görüşünün aksine 31 inci madde, sözleşme serbestisini kamu kararı düşüncesiyle sınırlandırmamıştır.

Davalı vekil, kamulaştırma davasında müvekkilini temsil etmiş, vekâlet görevini hakkıyla yerine getirmiş ve ücrete hak kazanmış ancak sözleşmede oran olarak kararlaştırılan ücretin geçersiz sayılması nedeniyle Mahkeme tarafından emek ve mesaisi, dava değeri göz önünde tutularak hakkaniyete uygun bir ücret takdir edilmesi gerekmektedir. Avukatlık Kanununa göre değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde vekâlet ücreti nispi, değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır. Kamulaştırma davaları değeri para ile ölçülebilen davalardan olup vekâlet ücreti AAÜT’ye göre maktu olarak belirlenemez.

Kamulaştırma bedelinin bir kısmı/oranı vekâlet ücreti olarak belirlenmesi kanuna aykırı olacak ise de kanunun yasakladığı mahkemece hükmolunan miktarın belli bir oranının avukata ait alacak şekilde yapılan bir ücret sözleşmesidir. Aksi halde her ne şekilde verilirse verilsin maktu ücret dâhil, o da kamulaştırma bedelinin belli bir oranını teşkil edecektir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının onanması düşüncesinde olduğumdan çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.