Logo

3. Hukuk Dairesi2022/4415 E. 2023/967 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı avukatın, arabuluculuk şartına uyulmaksızın açılan vekalet ücretine ilişkin davada kötü niyetli temyiz edip etmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın, dava şartı yokluğundan reddine ilişkin karar verilmiş olup, davalı vekilinin, vekalet ücretine hükmedilmesine rağmen hükmü kötü niyetli olarak temyiz ettiği ve amacının adaleti gerçekleştirmek değil, davayı uzatmak olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına ve davalı vekilinin disiplin para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/636 E., 2022/545 K.

DAVA TARİHİ : 26.03.2021

KARAR : Davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 2. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2021/261 E., 2021/1314 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 04.04.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde davacı vekili Avukat ...ile davalı vekili Avukat ... geldiler. Sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, annesinin 08.03.2008 tarihinde Antalya ili ... ilçesinde birden fazla kişi tarafından mal varlığının ele geçirilmesi maksadı ile öldürüldüğünü, annesinin öldürülmesi sebebiyle faillerinin cezalandırılmaları, veraset ilamları ve mirasa sahip çıkılabilmesi için tarafından davalı avukata vekaletname verildiğini, ısrar ve ihtarlarına rağmen davalı avukatın sağlıklı ve net bilgiler vermediğini, tarafından Antalya 2. Noterliğinin 13.09.2009 tarih ve 17982 yevmiye numaralı azilnamesi ile davalı avukatın haklı olarak azledildiğini, bu azil işleminden sonra annesinden mirasen intikal eden gayrimenkullerin hiçbir onayı alınmaksızın satıldığını, ancak satış bedellerinin kendisine ödenmediğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; 350.000,00 TL satış bedelinin satış tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, zamanaşımı itirazının bulunduğunu, davacının yabancı olması nedeniyle teminat yatırması gerektiğini, huzurdaki davanın iyi niyetten uzak, gerçeklerle bağdaşmayan iddialar ile açılan bir dava olduğunu, davacının hukuka ve meslek etiğine uygun olmayan menfaat ve talepleri yerine getirilmesini istediğini, bu talepleri yerine getirmediği için azledildiğini, vekalet görevini davacının talimatlarına ve yasal mevzuata uygun olarak kullandığını, davacının aksi yöndeki iddialarının da gerçek dışı olduğunu, murise ait olup davacı ve diğer mirasçıya intikal eden taşınmaz ve taşınırların menfaatlerine aykırı olarak satıldığı yönündeki iddiaların haksız ve mesnetsiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 23.12.2021 tarihli ve 2021/261 E. ve 2021/1314 K. sayılı kararıyla; davanın ayıplı hizmetten kaynaklı tazminat davası olduğu, davanın arabulucuya başvurma bakımından 6502 sayılı kanunun 73/A maddesinde sayılarak istisna tutulan dava türlerinden olmadığı, dava açılmadan önce arabulucuya başvurmanın dava şartı olduğu, bu hususun tamamlanabilen bir dava şartı eksikliği olarak düzenlenmediği, davacının arabulucuya başvurmadan dava açtığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davanın nispi harca tabi olmasına rağmen harç alınmadan karar verilmesinin ve mahkemece davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını beyanla, hukuka aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, davacının mesleki veya ticari olmayan amaçlarla davalı avukatı vekil tayin etmesi nedeniyle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/1-k maddesi gereğince tüketici niteliğinde bulunmasına, davalı avukatın ise ticari ve mesleki amaçlarla vekalet hizmeti sunması nedeniyle aynı kanunun 3/1-ı maddesi gereğince sağlayıcı niteliğinde bulunmasına, taraflar arasındaki vekalet sözleşmesinin aynı kanunun 3/1-l maddesi gereğince tüketici işlemi niteliğinde bulunmasına, aynı kanunun 73 üncü maddesi gereğince uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemelerinin görevli olmasına, yine aynı kanunun 73 üncü maddesi gereğince davacı tüketicinin harçtan muaf bulunmasına, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 nci maddesi gereğince davalı lehine doğru olarak vekalet ücretine hükmedilmiş olmasına göre, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, istinaf nedenlerini tekrar ederek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu'nun "Dava şartı olarak arabuluculuk" kenar başlıklı 73/A maddesi şöyledir:

"(1) Tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır..."

2. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A maddesinde, "(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır. (2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir..." hükmüne yer verilmiştir.

3. 2021 Yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin "Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret" kenar başlıklı 7 nci maddesi şöyledir:

"1) Ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar davanın nakli, davanın açılmamış sayılması, görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda bu Tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.

(2) Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.

(3) Kanunlar gereği gönderme, yeni mahkemeler kurulması, iş bölümü itirazı nedeniyle verilen tüm gönderme kararları nedeniyle görevsizlik, gönderme veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmedilmez."

3. Değerlendirme

1. 6100 sayılı HMK'nın “Kötü niyetle temyiz" başlıklı 368 inci maddesi; "Temyiz talebinin kötüniyetle yapıldığı anlaşılırsa Yargıtayca 329 uncu madde hükümleri uygulanır.” hükmünü, aynı kanunun 329 uncu maddesinin 2 nci fıkrası ise; “ Kötüniyet sahibi davalı veya hiçbir hakkı olmadığı hâlde dava açan taraf, bundan başka beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar disiplin para cezası ile mahkûm edilebilir. Bu hâllere vekil sebebiyet vermiş ise disiplin para cezası vekil hakkında uygulanır.” hükmünü içermektedir.

2. Yukarıda açıklanan safahata göre; davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 nci maddesi gereğince davalı lehine doğru olarak vekalet ücretine hükmedilmesine rağmen, davalı vekilinin hükmü kötü niyetli temyiz ettiği, amacının adaleti gerçekleştirmek değil, davayı uzatmaya matuf olduğu anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile davalı vekili tarafından temyiz talebinin kötü niyetle yapıldığı anlaşıldığından yeniden değerleme oranında artış da dikkate alınarak davalı vekilinin 5.000,00 TL disiplin para cezasına mahkum edilmesi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince verilen 29.03.2022 tarihli ve 2022/636 E., 2022/545 K. sayılı kararın ONANMASINA,

8.400 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Kötü niyetle temyiz yoluna müracaat ettiği anlaşılan davalı vekilinin HMK'nın 368 inci maddesi delaletiyle 329/2 nci maddesi gereğince 5.000,00 TL disiplin para cezası ile CEZALANDIRILMASINA, para cezasının infazının İlk Derece Mahkemesince sağlanmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.