"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali tescil, bedel iadesi ve tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar ve davalı ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, davalı ... ile diğer davalı ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında imzalanan 20/06/2006 tarihli sözleşmeyle; ... Belediye Başkanlığına ait ... ili ... İlçesi ... Mahallesinde bulunan 27108 ada 1 nolu parselde kayıtlı taşınmaza 512 daire yapılması ve yapılan dairelerden %25’inin ... Belediyesi’ne ait olacağının kararlaştırıldığını, sözleşmenin imzalanmasından sonra davalıların yoğun bir şekilde satış kampanyasına başladıklarını, ilgili Belediye Başkanının çeşitli ortamlarda projenin ... Belediyesinin güvencesi altında yapıldığı ve bu projenin ... Belediyesinin yüz akı projelerinden biri olduğu konusundaki açıklamaları nedeni ile halkta güven ve inanç oluşturulduğunu, ... Belediyesinin güven telkinleri dikkate alınarak ... ili ... İlçesi ... Mahallesi 27108 ada 1 nolu parselden Y Blok Leylak Apartmanı 8. Kat 17 Bağımsız bölüm sayılı taşınmazın, ...den 119.000,00 TL bedel karşılığı satın alındığını ve satış bedelinin ödendiğini, sözleşmede teslim süresi 30/06/2009 tarihi olmasına rağmen davalılarca teslim yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, teslim ve tescil yönünden davalılara başvurulması üzerine ... Belediyesi tarafından sözleşmenin feshedildiğinden bahisle bu yükümlülüğün yerine getirilmediğini, fesih nedeniyle davalı ...nin işten el çektirilerek yapılan inşaatlara ... tarafından el
-2-
konulduğunu belirterek satışa konu taşınmazın tapu kaydının iptali ile tesciline, satışa konu taşınmazın eksiksiz hali ile rayiç değeri üzerinden belirlenecek tazminattan şimdilik 5.000,00 TL ile taşınmazın teslim tarihi olan 30/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek kira bedeli ve uğranılan müspet zararın ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, tapu iptali ve tescil talebinin mümkün olmaması halinde evin bedeli için ödenen bedelden şimdilik 10.000,00 TL’sinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsili ile evin teslim edilmesi gereken tarihten bu yana işleyecek rayiç kira bedeli ve uğranılan müspet zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
İlk Derece Mahkemesince verilen görevsizlik kararının temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın 30/04/2012 tarih 2012/5045 E. 2012/6064 K. sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiş olup; Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, bu kez davacılar ve davalı ... vekillerince karar temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde olmayan sair, davalı Belediyenin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava; terditli tapu iptal tescil ve tazminat taleplerine ilişkindir. Mahkemece tapu iptali ve tescil isteminin reddine, terditli bedel iadesi ve tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddine, 10.000,00 TL sözleşme kapsamında ödenen bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, kira kaybı tazminatı, müspet zarar ve ödeme tarihinden itibaren ticari faiz isteği yönünden açılan davanın reddine karar verilmiş, karar davalı ... ve davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece, emsal alınarak bekletici mesele yapılan dava dosyasının Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na gönderildiği, Hukuk Genel Kurulu tarafından 16/05/2019 tarih, 2018/13-977 esas ve 2019/572 karar sayılı ilamıyla ... Belediyesinin güven sorumluluğuna ilişkin direnme kararının onanmasına, diğer hususlara ilişkin incelemenin özel dairesi tarafından yapılmasına karar verildiği, verilen bu karara karşı başvurulan karar düzeltme isteminin yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından 24/06/2020 tarih, 2020/13-215 esas ve 2020/464 karar sayılı ilamı ile reddedildiği, güven sorumluluğu dışındaki hüküm yönünden temyiz incelemesi yapılması için dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderildiği, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 09/12/2020 tarih, 2020/9733 esas ve 2020/7589 karar sayılı ilamı ile kararın onanmasına karar verildiği, söz konusu onama kararına karşı başvurulan karar düzeltme isteminin Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 24/06/2021 tarih, 2021/3648 esas ve 2021/7257 karar sayılı ilamıyla reddedilmek suretiyle kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Yine aynı konuda aynı mahkemeye ait kararların da derecattan geçerek kesinleştiği görülmüştür.
Davacı ile davalı Boytaş A.Ş. arasındaki sözleşmenin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan 4077 sayılı TKHK.m.4/4 uyarınca, ayıba ilişkin zamanaşımı süresi belirlenmiş, yasada ayıba karşı sorumluluğun piyasaya sürüldüğü günden başlayarak 10 yıl sonra zarara ilişkin talep hakkının ortadan kalkacağı, TBK.m.146 “Kanunda aksine bir hüküm
-3-
bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.” hükümleri bulunmaktadır. Buna göre, davalılar ... Belediyesi ile Boytaş A.Ş arasındaki sözleşmenin feshedildiği ve ifanın imkansızlaştığı 17/08/2011 tarihinden itibaren, 10 yıllık zamanaşımı süresi işlemeye başlayacaktır. Davacı yan, 31.12.2021 tarihli dilekçesiyle, (sözleşme bedeli) 119.000 TL olarak talebini ıslah etmiş olup; bu talebe karşı davalı ... ise, ıslah edilen kısım yönünden zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Buna rağmen diğer davalıların bu yönde bir itirazının olmadığı dosya kapsamından anlaşılmıştır. Davalılardan birinin zamanaşımı savunması ileri sürüp, diğerlerinin ileri sürmemesi halinde, teselsül kurallarına dayanarak zamanaşımı defiinde bulunmayanlar ya da süresinden sonra bulunup da bu defileri itiraza uğrayanların zamanaşımı defiinden yararlanmalarına olanak bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, tüm davalıların süresi içerisinde zamanaşımı itirazında bulunmuş gibi ıslah edilen kısım yönünden davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacıların sair, davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, 512,30 TL bakiye temyiz harcının temyiz edenlerden davalı ... Başkanlığına yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu davacılar yönünden açık, davalı ... yönünden kapalı olmak üzere, 28/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.