"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1291 E., 2022/330 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Elbistan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/242 E., 2020/138 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılardan ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında davalı ... hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine, davalı şirket hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacının davalı şirket ile 22.02.2013 tarihinde adi yazılı daire satış sözleşmesini imzaladığını, sözleşmede ödemelerin arsa sahibi olan diğer davalı ... hesabına yatırılacağının kararlaştırıldığını, davacının davalı ...'nın banka hesabına muhtelif tarihlerde toplamda 20.000,00 TL para yatırdığını, yine diğer davalı şirketin hesabına toplamda 50.000,00 TL para gönderdiğini, inşaatın teslim tarihinin 30.07.2015 olmasına rağmen belirtilen tarihte dairenin teslim edilmediğini, davacının bugüne kadar davalılar tarafından oyaladığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 80.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, bilahare ... olduğu ıslah dilekçesi ile alınan denkleştirici adalet ilkesi gereğince bilirkişi tarafından tespit edilen 126.154,24 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili; davacı ile aralarında herhangi bir sözleşme ilişkisi bulunmadığını, hesabına gelen paranın diğer davalı şirketin sahibi ... ... tarafından çekildiğini, sebepsiz zenginleşme hükümlerinin de uygulanma imkanının bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
2. Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı ...'nın İş Bankası Elbistan Şubesi nezdinde bulunan vadesiz TL hesabına davacının 06.03.2013 tarihinde 10.000,00 TL, 19.04.2013 tarihinde 10.000,00 TL olmak üzere konut parası açıklamasıyla toplam 20.000,00 TL havale yapmış olduğu ve bu paraların diğer davalı şirkete gönderildiğinin kanıtlanamadığı, yapılan ödemelerin tamamının davalı ... tarafından diğer davalı şirkete aktarıldığı kabul edilse bile davalı şirket tarafından davacı ve diğer bağımsız bölüm malikleri tarafından ödenmiş olan bedellerin davalı ...'nın hissedarı olduğu taşınmaz üzerindeki yapının inşasında kullanıldığı, ayrıca bu sebeple de davalı ...'nın sebepsiz zenginleştiği, davacı ile davalı şirket arasında yapılan daire satışı sözleşmesine rağmen davalı taşınmaz malikleri tarafından ilgili bağımsız bölümün tapuda davacıya devrinin yapılmadığı ... olduğundan, davacının feshedildiği anlaşılan sözleşme gereğince sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı olarak davalılardan talep edebileceği bir hakkın bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 126.154,24 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili; paranın gönderildiği hesabın davalıya ait olduğunu ancak hesabı hiç kullanmadığını, banka hesabını aynı zamanda davalı ...'nın eniştesi olan diğer davalı şirketin sahibi ... ...'in kullandığını, davacının aldığı dairenin müteahhite düşen daire olduğunu, müvekkiliyle bir ilgisinin bulunmadığını, müteahhitin daireyi tamamlamaya çalıştığını, bilirkişi raporlarının yetersiz olduğunu, davalı ...'nın hesaba yatan paranın kısa bir süre sonra çekilerek davaya konu inşaat için iş yapan kişilere gönderildiğini, sebepsiz zenginleşen kişinin diğer davalı şirket olduğunu, davanın zamanaşımına uğramış olduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile dava dışı şirket arasında 22.02.2013 tarihli daire satış sözleşmesinin imzalandığı, satış sözleşmesinde satış bedelinin arsa sahibi ... hesabına yapılacağının kararlaştırıldığı, davacının davalı ...'nın banka hesabına 06.03.2013 tarihinde 10.000,00 TL 19.04.2013 tarihinde 10.000,00 TL yatırdığını, 09.07.2013 tarihinde 49.945,00 TL, 10.07.2015 tarihinde ise 55,00 TL, 30.04.2014 tarihinde ise 10.000,00 TL'yi makbuz karşılığı diğer davalı şirkete elden ödemek suretiyle toplam 80.000,00 TL ödediğinin anlaşıldığı, davaya konu bedelin dava dışı şirket ile düzenlenen sözleşmede belirlenen satış bedeli olduğu, sözleşmenin dava dışı şirket ile düzenlendiği gibi davalı ...'nın hesabına yapılan ödemenin dava dışı şirkete aktarıldığının anlaşıldığı, ayrıca arsa malikleri ile düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince müteahhite düşen bağımsız bölümün davacıya satıldığı, davalılardan ...'nın satış sözleşmesinin tarafı olmadığı, sözleşmeden kaynaklanan ödeme nedeniyle davalı ...'nın sebepsiz zenginleştiğinden söz edilemeyeceği, hal böyle olunca İlk Derece Mahkemesince açılan davanın arsa sahibi olan davalı ... yönünden husumetten reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, yeniden davanın davalılardan ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, davanın davalı şirket yönünden kabulüne, 126.154,24 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; arsa sahibinin davalı ... olduğunu, diğer davalı şirketin ise davalı ...’nın akrabasına ait olduğunu, sözleşmede kararlaştırıldığı üzere bir kısım satış bedelinin de davalı ...’nın hesabına yatırıldığını, davalı ... için husumetten red kararı verilmesinin doğru olmadığını belirterek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesine konu taşınmazın teslim edilmemesi nedeniyle ödenen satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesi gereğince ulaştığı tutarın tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 1 ... maddesi
2. Dairemizin 28.12.2021 tarihli ve 2021/3728 E., 2021/13732 K. sayılı bozma ilamı
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararın, Dairemizce aynı konuda verilen ve yukarıda belirtilen bozma ilamına uygun olmasına, özellikle davacının diğer davalı yüklenici şirkete düşen taşınmazlardan birine ilişkin satış sözleşmesini imzalaması ve diğer davalı ... ile aralarında sözleşmesel ilişki bulunmadığının anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.