"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 8.000,00 TL üzerinden açtığı davanın Cizre Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/1002 E - 2014/418 K. sayılı kararı ile kabul edildiğini ve kararın Yargıtayca onandığını, yargılama sırasında daha fazla alacaklarının bulunduğunun anlaşılması nedeniyle eldeki ek davayı açtıklarını ileri sürerek; fazlaya ilişkin alacak tutarı olan 55.665,55 TL'nin 25/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; ek davanın kabulü ile 55.665,55 TL'nin 25/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen 24/04/2018 tarihli karar, davalı vekili tarafın temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 26/06/2019 tarihli ve 2019/331 E.- 2019/7784 K. sayılı ilamıyla; davalının zamanaşımı def’i hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece; davanın kabulü ile 55.665,55 TL alacağın 08/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranıyla birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Uyuşmazlığa ilişkin mahkemece verilen 24/04/2018 tarihli ilk kararda; dava konusu alacağa 25/07/2012 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiş ve davalı vekilinin temyizinde faiz başlangıcına itiraz edilmemiştir.
Bu itibarla mahkemece; faiz başlangıç tarihi yönünden davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hakkı ihlal eder nitelikte karar verilmiş olması doğru olmayıp, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan "08/08/2017'' ifadesinin çıkartılarak yerine "25/07/2012" ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.