"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1322 E., 2022/1359 K.
DAVA TARİHİ : 06.05.2020
KARAR : Davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 1. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2020/132 E., 2022/247 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 13.06.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı asil ... ile davalı vekili Avukat ...'nın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı; Kayseri İli, Melikgazi İlçesi, Yıldırım ... Mahallesi, 3255 Ada, 120 parselin 1937/1997 hissesinin davalı adına kayıtlı olduğunu, bahse konu taşınmaz ile ilgili olarak davalar açılması amacıyla davalı tarafından Kayseri 3. Noterliğinin 17.10.2011 tarih ve 13842 yevmiye numaralı vekaletnamesinin verildiğini, aynı zamanda taraflar arasında 02.11.2011 tarihli avukatlık ücret sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşmede %20 oranında avukatlık ücretinin vekile ödeneceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmeye istinaden davalı adına Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/66 E., 2013/144 K. sayılı dosyasında davacı vekili olarak görev alındığını, Kayseri 1. İdare Mahkemesinin 2013/985 Esas ve 2015/1390 Karar sayılı dosyasında davacı vekili olarak görev alındığını, Kayseri 3. İcra Müdürlüğünün 2016/1179 Esas sayılı takip dosyasında alacaklı vekili olarak görev alındığını, bu dosyalara ilişkin taleplerinin olmadığını, Melikgazi Belediyesi tarafından taşınmazın imar planında cami alanında kalan kısmı ile ilgili kamulaştırma kararının alındığını, tarafların bedelde anlaşamaması üzerine davalı aleyhine açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davasının Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/337 E., 2017/432 K. sayılı ilamı ile neticelendiğini, belirtilen dosyada davalı vekili olarak görev aldığını, bu dosyadan kaynaklı alacağının bulunmadığını, taşınmazla ilgili olarak Melikgazi Belediyesi aleyhine açılan tazminat davasının Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/11 E., 2019/498 K. sayılı ilamı ile neticelendirildiğini, mahkemece davalı lehine 3.620.929,67 TL tazminata ve ferilerine hükmedildiğini, kararın çıkması akabinde davalı tarafından ücret ödememek amacıyla Kayseri 3. Noterliğinin 03.02.2020 tarih ve 1967 yevmiye numaralı azilnamesi ile herhangi bir azil sebebi belirtilmeksizin azledildiğini, bahse konu mahkeme ilamı dayanak tutularak davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, bahse konu dosyada 61.153,33 TL ıslah harcının tarafından yatırıldığını, Avukatlık Kanunun 174 üncü maddesine göre haksız azil halinde azil tarihi itibariyle alacağa hak kazanıldığından hak edilen alacağın takip konusu yapılan bölümüne azil tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini ileri sürerek; Kayseri İcra Müdürlüğünün 2020/59232 Esas sayılı dosyasına borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle davalının %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; verilen vekaletnamenin kooperatife karşı açılacak dava için verildiğini, bunun en önemli kanıtının davacı olan avukatların göndermiş olduğu ihtarname olduğunu, KKİS'den sonra tarafların avukatlık sözleşmesi imzaladığını, dolayısıyla ücret sözleşmesinde kararlaştırılan % 20 bedelin taşınmazın KKİS'den kaynaklanan kira alacaklarına ilişkin olarak imzalandığını, buna rağmen davacının ikinci bir dava açarak haksız menfaat ile fazla avukatlık ücreti tahsili amacıyla vekalet ilişkisini kötüye kullanarak kamulaştırmasız el atma davasını ikame ettiğini, avukatlık sözleşmesinde ilgili taşınmaz için açılacak dava denildiğini davalar diye bir sözleşme olmadığını, kooperatife karşı açılan davanın dışındaki davalardan hiçbir şekilde haberinin olmadığını, davacının tarafından azledilmesinin sebebi ise davacı tarafın Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/11 Esas sayılı dosyasında haksız el atmadan kaynaklanan davadan ilk defa haberdar olması olduğunu, açılan davanın bilgisi ve haberi olmadan açıldığını, davacının ıslah harcını ve yargılama giderini talep etmesinin de hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddine, % 20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında imzalanan 02.11.2011 tarihli Avukatlık Ücret Sözleşmesinin sadece ücret sözleşmesinde kararlaştırılan % 20 bedelin taşınmazın KKİS'den kaynaklanan kira alacaklarına ilişkin olarak imzalandığı, davacının derdestlik hususunu bile bile İdare Mahkemesinde devam eden dava olmasına rağmen söz konusu dava kesinleşmeden Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmış olduğu, Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/428 esas sayılı dosyasında söz konusu dava devam ederken aynı taşınmaz ile ilgili aynı konuda dava açıldığı ve bu nedenle derdestlik hususu nazara alınarak davanın usulden reddine karar verildiğinin görüldüğü, bu nedenle davalının, davacı avukatı Kayseri 3. Noterliğinin 03.02.2020 tarih ve 01967 yevmiye sayılı azilnamesi ile gördüğü lüzum üzerine azlettiği, davacı avukatın derdestlik hususunu bilmediğini dile getirmesinin mümkün olmadığı düşünülerek azlin haklı olduğuna kanaat getirildiği, ancak Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/11 Esas sayılı dosyasının davacı avukat tarafından gerekçeli karar aşamasına kadar takip edildiği, gerekçeli karardan sonra 03.02.2020 tarihinde davalı tarafından davacı avukatın azledildiği, Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/11 Esas sayılı dosyasına 28.11.2019 tarihinde yatırılan 61.153,33 TL ıslah harcının davacı avukat tarafından yatırıldığı, bu hususun aksine yönelik davalı tarafça cevap dilekçesinde herhangi bir beyanda bulunulmadığı, bu nedenle takibin yalnızca ıslah harcı alacağı yönünden devam etmesi gerektiği, alacağın likit olmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, itirazın iptaline, takibin 61.801,72 TL üzerinden devamına, icra inkar tazminatı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına, Kayseri İli, Melikgazi İlçesi, Yıldırım ... Mahallesi, 3255 ada, 195 parselin tapu kaydına "davalıdır" şerhi konulmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı, gerekçeli kararın 7 numaralı bendinde davalı tarafın harçtan muaf olması nedeniyle ilam harcına hükmedilmesine gerek olmadığının belirtilmesine rağmen 8 numaralı bentte ise mahkemece 46.254,77 TL bakiye harcın taraflarınca tahsili ile hazineye irat kaydına karar verildiğini, harç yönünden mükerrer karar verilmesine yol açtığını, mahkemece idari yargıda dava açılmasına rağmen arkasından adli yargıda dava açılması nedeniyle derdestlik nedeniyle vekalet ücreti olmayacağından bahisle davanın ücret alacağı yönünden reddine karar verildiğini, mahkemece kabul edilen ıslah harcı üzerinden lehlerine icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, vekalet ücret sözleşmesinin kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan kira alacaklarına ilişkin olarak imzalandığının belirtildiğini, devamında azlin haklı olup olmadığı noktasında ise derdestlik nedeniyle azlin haklı olduğunun belirtilmesinin çelişik olduğunu, davanın türüne göre davalı lehine nispi vekalet ücreti takdirinin de doğru olmadığını, tüm bu nedenlerle dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre itirazlarının değerlendirilerek istinaf ve tehiri icra taleplerinin kabulü ile, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, akabinde yeniden hüküm tesis suretiyle kararın düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, asıl ve ek bilirkişi raporlarındaki tespit ve değerlendirmelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacı tarafından açılan ve davalı tarafından cevap dilekçesinde azil nedeni olduğu savunulan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği, ancak takibe konu alacağın likit ve muayyen nitelikte olduğu kabul edilerek kabul edilen asıl alacak üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmesi gerektiği, ayrıca davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle ve davalı da tüketici olduğundan 6502 sayılı yasanın 73/2 maddesi gereğince harçtan muaf olması nedeniyle davacı tarafça dava açarken yatırdığı 10.841,24TL peşin harcın ve 54,40TL başvurma harcının da karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken reddedilen kısım gerekçe gösterilerek alınması gereken karar ve ilam harcından yatan kısmın mahsubuyla eksik kalan harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına şeklinde karar verilmiş olmasının da usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun belirtilen yönlerden kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının belirtilen yönden kaldırılarak HMK'nın 353/1-b,2 maddesi uyarınca düzeltilmek suretiyle esas hakkında; davanın kısmen kabulüne Kayseri İcra Müdürlüğünün 2020/59232 Esas saylı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin 61.801,72 TL asıl alacak üzerinden devamına, takibin devamına karar verilen asıl alacağın (61.801,72) %20'si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına, Kayseri İli, Melikgazi İlçesi, Yıldırım ... Mahallesi, 3255 ada, 195 parselin tapu kaydına "davalıdır" şerhi konulmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı istinaf nedenlerini tekrarlayarak kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekalet ücreti alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3/l maddesi "l) Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi," şeklindedir.
2. Aynı kanunun 73 ncü maddesi "(1) Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir." şeklindedir.
3. Değerlendirme
1. Davacı, eldeki dava ile haksız azil nedeniyle hak etmiş olduğu vekalet ücreti alacağının tahsilini istemiştir. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3 üncü maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı Yasanın 73 üncü maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülmesini gerektirmez.
2. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Davacı, eldeki dava ile haksız azil nedeniyle vekalet ücreti talebinde bulunmuş olup, vekalet ücreti alacağı talebine dayanak dava ilk olarak davalıya ait taşınmazda kat karşılığı inşaat sözleşmesinine konu taşınmazların tapu iptali tescili, mümkün olmaması halinde belirlenecek bedellerinin tahsili ve kira bedellerinin tahsili istemine ilişkin olarak açılmış, sonrasında aynı taşınmaza ilişkin kamulaştırmasız el atma davası açılmıştır. Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların da 6502 sayılı yasa kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davalı, tüketici yasasında tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamı dışında kaldığına göre davaya bakma hususunda Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.
3. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
4. Hal böyle olunca, Bölge Adliye Mahkemesince; uyuşmazlıkta genel mahkeme görevli olduğundan, ilk derece mahkemesinin HMK'nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar vermesi gerekirken; görevi olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması nedeniyle 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca esasın incelemeden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak görevsizlik hükmü kurulması ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye ya da görevli mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, görevsiz mahkeme tarafından görülen davanın esastan incelenerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden BOZULMASINA,
Bozma sebebine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.