"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalılardan ... İnş. San. ve Tic. A.Ş. ile .... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ... Ltd. Şti. ile gayrımenkul pay ortaklığı sözleşmesi yaparak 90.000 TL bedel karşılığı daire teslimi yönünde anlaşma yaptığını, diğer davalıların ise davalı ile yaptıkları adi ortaklık sözleşmesiyle her ortağın daire satışında yetkili olacağının kararlaştırılması suretiyle bu sözleşmeye onay verdiklerini, davaya konu taşınmazın sözleşmeye göre süresinde teslim edilmediğini, ödenen 90.000 TL bedelin 18/05/2012 tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek faizi ile iadesi gerektiğini ileri sürerek; şimdilik 50.000 TL’nin tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... A.Ş.; ... Ldt. Şti.nin adi ortaklık sözleşmesi gereğince ödemesi gereken sermayeyi ödemediğini, sattığı bağımsız bölümler sebebiyle aldığı bedelleri ortaklık hesabına aktarmadığını, sözleşmeye taraf olmadıklarını ve alıcının da satıcı olarak ... Ltd. Şti.ni gördüğünü, davada taraf sıfatları bulunmadığını, ... Ltd. Şti.nin ortaklığı temsil ve ortaklık adına işlem yapma yetkisi olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... Ltd. Şti.; bölgedeki inşaatların belediye tarafından durdurulduğunu, belediye tarafından durdurulan süre inşaat süresine ekleneceğinden temerrüt oluşmadığını, mücbir sebep olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... A.Ş.; diğer davalının imzaladığı sözleşmeye taraf olmadıklarını ve ortaklığı temsil yetkisi de olmadığını, imzalanan sözleşmelerin hiçbir yerinde ortaklığın adı olmadığını ve ayrıca sözleşmenin de geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; taraflar arasındaki uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığı ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle verilen görevsizlik kararı, davalı davalı ... A.Ş.nin temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 02/05/2016 tarihli ve 2016/1464 E 2016/11958 K sayılı ilamıyla somut uyuşmazlıkta dava, müteahhit olan davalı şirketler ile davacı arasında yapılan daire satım ve yapım sözleşmesinden kaynaklandığı taraflar arasında 4077 sayılı Kanun'da belirtilen şekilde satış sözleşmesinin bulunduğu, buna göre mahkeme görevli olduğundan işin esası hakkında karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece; davalılar arasındaki 15/05/2012 tarihli adi ortaklık sözleşmesinin gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden önce düzenlendiği, 30/05/2012 tarihli sözlemenin ise yeni bir sözleşme olmadığı, noterce tasdik edilen sözleşmenin ayrıntılarının düzenlendiği, tarafların sözleşmeler ile satıcı ... Ltd. Şti.ne bağımsız olarak gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapma yetkisi de verdikleri, davalıların Esenyurt İlçesindeki 1400 ada 15 parsel sayılı arsa üzerine yapılacak bağımsız bölümlerin yapımını üstlendikleri, ortakların birlikte veya bir temsilci aracılığıyla üçüncü kişilere karşı üstlendikleri borçlardan aksi kararlaştırmadıkça müteselsilen sorumlu oldukları, davacı ile davalılardan ... Ltd. Şti. arasındaki sözleşme çerçevesinde davalıların adi ortaklık sözleşmesi nedeniyle davacıya karşı müteselsilen sorumlu oldukları, bilirkişi raporuna göre dairenin rayiç bedelinin 230.000 TL olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 230.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; karar, davacı ve davalılardan ... A.Ş. ile ... A.Ş tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalıların temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “bilirkişi raporuna itiraz” başlıklı 281. maddesine göre; “ (1) Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler. Bilirkişi raporuna karşı talebin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor veya imkânsız olması ya da özel yahut teknik bir çalışmayı gerektirmesi hâlinde yine bu süre içinde mahkemeye başvuran tarafa, sürenin bitiminden itibaren işlemeye başlamak, bir defaya mahsus olmak ve iki haftayı geçmemek üzere ek süre verilebilir.
(2) Mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi, tayin edeceği duruşmada, sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını da kendiliğinden isteyebilir.
(3) Mahkeme, gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabilir.”
Hükme esas alınan bilirkişi raporu; davacı tarafa 24/09/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı tarafça 03/10/2019 havale tarihli dilekçe ile özellikle rayiç bedelin belirlenmesi noktasında çeşitli emsaller de sunularak rapora itiraz edilmiştir.
Buna göre, mahkemece; bilirkişi heyetinden davacının itirazlarını değerlendiren ek rapor aldırılması, yeterli görülmediği takdirde ise alanında uzman bilirkişilerden oluşturulacak üç kişilik heyetten yeni bir rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davacının bilirkişi raporuna itirazları karşılanmaksızın karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, 11.894,95 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalı ... İnş. San. ve Tic. A.Ş.'ye yükletilmesine, 11.957,25 TL bakiye temyiz harcının davalı ....ye yükletilmesine, harçtan muaf olmasına rağmen davacıdan peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.