"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/289 E., 2021/872 K.
DAVA TARİHİ : 23.08.2016
SAYISI : 2016/610 E., 2019/150 K.
Taraflar arasındaki tahsisin iptali kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 21.11.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat Janset Şahin'in sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacının davalı ...'nin kurucularından olan ... üyesiyken arsa bedelini kooperatife ödediğini, ...’ın davalı ...'nin katılımcısı olmasıyla davacının da hak ve yükümlülükleriyle katılımcı olduğunu, bu sebeple davalı ... ait l. Etap 396 ada 4-5 parsellerin bedelsiz olarak 06.11.2004 tarihli sözleşmelerle davacıya tahsis edildiğini, davalının 27.05.2016 tarihinde tebliğ edilen 2016/465 sayılı yazısı ile tahsis edilen arsalar üzerinde tahsis tarihinden itibaren bir yıl içinde projenin hazırlanıp ruhsat alınması, 2 yıl içinde de üretime geçilmesi gerektiği hatırlatılarak 60 gün içinde ... ruhsatı alınması, aksi takdirde arsa tahsisinin iptal edileceği uyarısında bulunduğunu, bunun üzerine davacının proje ve ruhsat alımı çalışmalarına başladığını; ancak davalıdan kaynaklanan gecikmeler yaşandığını ve nihayet 29.07.2016 tarihli ve 2016/653 sayılı yazıyla da ... Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 108 inci maddesi uyarınca davacıya tahsisi yapılan ... l. Etap 396 ada 4-5 parsellerin tahsis işleminin iptal edildiğinin bildirildiğini, halen çok sayıda arsanın tahsis edilmemiş olduğunu, tahsisi yapılan arsaların birçoğunda da ... kurulamadığını, ... ruhsatı alınarak üretime başlanamadığı halde hiç bir işlem yapılmadığını, davacının kooperatifin genel kurulunda yönetimin faaliyetleri hakkında eleştirilerde bulunması nedeniyle eşit işlem kurallarına aykırı olarak sübjektif nedenlerle arsa tahsis işleminin iptal edildiğini ileri sürerek; davacıya tahsis edilen ... Temelli Malıköy 396 ada 4 ve 5 parsellerin tahsisinin iptaline ilişkin yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; tahsis hakkının davacıya verildiği tarihin üzerinden 12 yıl geçmesine ve aşamalarda tahsisin iptal edileceği yönünde yapılan uyarılara rağmen davalının 23.05.2016 tarihli ve 2016/465 sayılı yazısına kadar tahsis edilen arsalara ilişkin bir çalışmasının olmadığını, süresi içerisinde üzerlerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeyen katılımcılara da aynı süreç işletilerek birçok katılımcının tahsis haklarının iptal edildiğini; tahsis hakkının iptaline ilişkin kararda kuruma başvurarak gerekli prosedürleri tamamlaması durumunda tahsis hakkı iptal edilen parsellere ilişkin ödemelerin ... Uygulama Yönetmeliği’nin geçici 6 ıncı maddesi uyarınca yapılacağının davacıya bildirildiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının tahsis sözleşmesinde belirtilen şartları yerine getirmediği, verilen ek sürelere rağmen inşaat ruhsatını almadığı gibi ruhsat alabilmesi için gerekli belgeleri sunmadığı, eşitlik ilkesine aykırılık iddiasının da ispatlanamadığı, davacının Yönetmeliğin 108 inci maddesinde açıklanan işlemleri yerine getirmesi nedeniyle arsa tahsisi iptali kararının yerinde olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davalı tarafından verilen 60 günlük sürenin inşaat ruhsatı alınması için gerekli belgeleri tamamlamak için yeterli olmadığını, bu sürenin kötü niyetli olarak bu kadar kısa verildiğini, verilen süre dolmadan tahsisin iptal edildiğini, kendisi ile aynı durumda başka kişiler için aynı kararların alınmadığını, sübjektif nedenlerle ve eşitlik ilkesine aykırı olarak işlem yapıldığını ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her ne kadar davacı, ... üyesi olması nedeniyle bu tahsisinin yapıldığını, tahsisin iptal edilemeyeceğini iddia etmişse de, taraflar arasında sözleşme bulunması nedeniyle artık taraflar arasındaki hukuki ilişkinin, sözleşme ve bu kapsamda ... kanun ve yönetmelikleri kapsamında değerlendirilmesi gerekmekte olup, Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği'nin 108 inci maddesinde kurala bağlanan koşulların gerçekleştiği, verilebilecek ek sürenin takdire bağlı olduğu, kaldı ki verilen ek süreler içinde de sözleşmenin 12 nci maddesi kapsamındaki eksikliklerin giderilmediği sonucuna varıldığından davalı ... tarafından arsa tahsisinin iptaline karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulunun arsa tahsisinin iptaline yönelik kararının iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 22.08.2009 tarihli ve 17327 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren, iptal kararının verildiği tarih ile dava tarihinde halen yürürlükte olan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği'nin 108 inci maddesi;
"(1) Tahsis edilen arsa ile ilgili olarak;
a) Tahsis tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde gerçekleştireceği yapıya ait projeleri ...’ye tasdik
ettirerek ... ruhsatını almayan,
b) ... ruhsatı tarihinden itibaren 2 yıl içinde üretime geçmeyen,
c) Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğine göre “Çevresel Etki Değerlendirmesine tabi değildir”, “Çevresel Etki Değerlendirmesi gerekli değildir” veya “Çevresel Etki Değerlendirmesi olumlu” kararı almayan, katılımcılara yapılan tahsis, yönetim kurulu tarafından iptal edilir.
(2)...’ler mücbir sebeplerin varlığı halinde bu süreleri 2 yılı geçmemek şartıyla uzatabilir.
(3) Bakanlık kredisi kullanmayan ...’lerde, bu maddede geçen tüm bu sürelerin hesabında 1/1000 ölçekli parselasyon planının onay tarihi esas alınır. " düzenlemesini içermektedir.
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) "Dürüst davranma" başlıklı 2 nci maddesinde; "Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.
Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz." denilmiştir.
3. Aynı Kanun'un 4 üncü maddesinde de; "Kanun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hakim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir" denilmektedir.
3. Değerlendirme
1. Davacıya ... üyesi olması nedeni ile bu üyelere özgü şartlarda davalı ile arasında düzenlenen sözleşme kapsamında ... Temelli Malıköydeki davalı ... sınırları içerisindeki 396 ada 4 ve 5 sayılı parsellerin 24.11.2004 tarihinde tahsisinin yapıldığı, davalının 23.05.2016 tarihli yazısı ile tahsis tarihinden itibaren ... inşa edilerek üretime geçilmediği, ... Uygulama Yönetmeliği'nin 108 inci maddesi hatırlatılarak bu madde kapsamında bahsedilen sanayi parselleri ile ilgili hiçbir işlem yapılmadığının tespit edildiği, yazının tebliğinden itibaren 60 gün içerisinde ... ruhsatının alınması, yatırım sürecinin başlatılması aksi takdirde gerekli yaptırımların uygulanacağı ve tahsis işleminin iptal edileceğinin ihtar edildiği, yazının 26.05.2016 tarihinde davacıya ulaştığı anlaşılmaktadır.
2. Davacının 01.06.2016 tarihli imar çapı müraacatına karşılık davalının 15.06.2016 tarihinde imar çapını davacıya gönderdiği, buna ilişkin belgelenip 20.06.2016 tarihinde davacıya ulaştığı, imar çapının alınmasından sonra hazırlanan mimari projenin onaylanmak üzere 11.07.2016 tarihinde davalı kayıtlarına girdiği, ilk incelemeden sonra düzeltilmesi için iade edildiği, davacı tarafından düzeltilmiş projenin 23.07.2016 tarihinde davalıya teslim edildiği, ancak davalının 28.07.2016 tarihli kararı ile davacıya tahsis edilen parsellerin arsa tahsislerinin iptaline ve arsa bedellerinin ödenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
3. Davacının, davalının ihtar yazısı üzerine yaptığı işlemler ve davalı ile yazışmaları da değerlendirilmek üzere görüşüne başvurulan bilirkişilerin 08.11.2017 tarihli raporlarında davalı tarafından inşaat ruhsatı alımı için tanınan 60 günlük sürenin söz konusu işlemler için yeterli olduğu, ancak süreç incelendiğinde davalı tarafından imar çapı ve yol kotu verilmesi işleminin 20 günde gerçekleştirilecek bir işlem olmadığı, zaten hazır olan arsanın imar durumuna ilişkin bilgilerin form belgeye dökülmesi olduğu ve 1-2 günlük sürede yapılabileceğinin değerlendirildiği, yine 10.07.2018 tarihli bilirkişi raporunda da teknik olarak; imar çapının verilmesinden sonra mimari projelerin ve diğer tatbikat projelerinin yapımı ve davalının onayından sonra inşaat ruhsatının alınabileceğinin belirtildiği görülmektedir.
4. Yukarıda açıklandığı üzere; herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır ve hakim haklı sebepleri göz önünde tutarak karar verir. Her ne kadar davacının verilen sürede inşaat ruhsatını alamadığı ve davalının aynı durumda olan katılımcılar yönünden eşitlik ilkesine aykırı davrandığı iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; dosyada yer alan belgelerden ve bilirkişi raporlarından, ruhsata esas imar çapının davalı tarafından davacıya çok geç (2 hafta sonra) verildiği, ihtarname ile verilen 60 günlük süre içerisinde davacının ruhsata esas proje taslağını ve hatta düzeltilmiş projeyi davalıya verdiği, ayrıca aynı durumda olduğu halde iptal edilmeyen tahsisler de olduğu göz önünde bulundurulduğunda, davalının tahsisin iptali kararının 4721 sayılı TMK'nın 2 nci maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralı ile bağdaşmayıp hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA,
17.100,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.11.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
K A R Ş I O Y
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulunun arsa tahsisinin iptaline yönelik kararının, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine ve ... Yönetmeliğine uygun olup olmadığı noktasındadır.
Somut olayda; davalı ... ait 1. Etap 396 ada 4-5 parsellerin bedelsiz olarak 06.11.2004 tarihli sözleşmelerle davacıya tahsis edildiği; ... Uygulama Yönetmeliğinin 108 inci maddesinin (1) a bendinde "Tahsis tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde gerçekleştireceği yapıya ait projeleri ... tasdik ettirerek ... ruhsatını almayan katılımcılara yapılan tahsisin yönetim kurulu tarafından iptal edilir." hükmüne yer verildiği anlaşılmaktadır. Tahsis tarihinden çok uzun bir süre geçtikten sonra, davalının 27.05.2016 tarihinde projenin hazırlanıp ruhsat alınması yönündeki yazısının idarenin takdirinde olduğu; kaldı ki verilen bu ek süre içerisinde de işlemin tamamlanamadığının anlaşılmış olmasına göre; Yönetim Kurulu'nun tahsisin iptaline yönelik işleminde, usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Bu hakkın kullanılmasının, hakkın kötüye kullanılması olarak kabul edilmesi kanun ve yönetmeliğin hiç bir zaman uygulanmamasına ve dolayısıyla Kanun koyucunun iradesine aykırı olacağı, tahsis edilen arsanın atıl kalarak üretim faaliyetine geçirilmemesine sebebiyet vereceğinden; tarafımca Sayın Çoğunluğun BOZMA gerekçesine iştirak edilmemiştir. 21.11.2023