"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : DENİZLİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen sözleşmenin iptali davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı kurum ile arasında kurum sigortalıları ve hak sahiplerinin reçete muhteviyatı ilaçların karşılanması hususunda eczane sözleşmesi akdedildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin Denizli Bağkur İl Müdürlüğü'nün 09/05/2003 tarih ve 61788 sayılı yazısı ile tek taraflı olarak askıya alındığını, bu işlemin haksız olduğunu savunarak eczane sözleşmesinin dava sonuna kadar devamı konusunda ihtiyati tedbir konulmasına, eczane sözleşmesinin süresiz olarak askıya alınmasına ilişkin sözleşmenin haksız feshi niteliğindeki işlemin ve sonuçlarının iptali ile eczane sözleşmesinin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
İlk derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş; kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2022/1147 E. 2022/1207 K. sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, bu kez davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararındaki yazılı gerekçelere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, ilaç teminine ilişkin sözleşmeden kaynaklı davalı kurumun davacı hakkındaki sözleşmenin askıya alınmasına ilişkin işleminin iptali istemlidir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki 2003 yılı eczane sözleşmesinin "V. Sözleşmenin Feshini Gerektiren Hususlar" bölümünün 2. maddesi gereğince ilaç temini ile ilgili olarak "... hakkında kamu davası açılan eczanenin sözleşmesi (karar kesinleşinceye kadar) askıya alınır." hükmü bulunmaktadır. Davacıya ait eczanede yapılan incelemede; dava dışı Hatice Ermiş için Denizli Devlet Hastanesi'nden eczane çalışanı tarafından 18/09/2001 tarih 10562 sayılı Sağlık Kurulu raporunun çıkartıldığı ve bu raporu istinaden 26/09/2001 tarihinde 11 nolu sağlık ocağından 11650 protokol numarasının düzenlendiği, sigortalının oğlu olan İhsan Ermiş'in 01/10/2002 tarihinde kurum müfettişlerine verdiği ifadede reçeteye atılmış olan imzanın ailesinden birine ait olmadığını beyan ettiği, Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan tahkikat neticesinde davacı aleyhine düzenlenen iddianame ile Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2003/171 Esas numaralı dosyası ile yargılama başlatıldığı, yapılan sözleşme gereği kamu davası açılan eczanenin sözleşmesinin dava sonuna kadar askıya alınacağı şeklinde düzenlendiği, eczane mesul müdürünün mahkumiyetine karar verilmesi halinde eczane sözleşmesinin feshedileceği anlaşılmıştır.
Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2003/171 Esas 2012/276 Karar sayılı dosyasının incelendiğinde; aralarında davacı ...'nın bulunduğu bir kısım sanıklar hakkında beraat kararı verildiği, verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 24/12/2014 tarih 2014/6595 Esas 2014/22346 Karar sayılı kararı ile verilen kararın bozulmasına karar verildiği, yapılan yargılama sonucu Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/64 Esas 2015/262 Karar sayılı kararı ile bir kısım sanıklar hakkında beraat kararı verildiği, yine verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 10/10/2018 tarih 2018/4070 Esas 2018/7829 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verildiği görülmüştür.
Bununla birlikte mahkemece söz konusu ceza davasının bekletici mesele yapıldığı, yapılan yargılama neticesinde ise davacı hakkındaki kamu davasının zaman aşımı nedeniyle düşmesi yönündeki kararın 10/10/2018 tarihi itibariyle kesinleştiği anlaşılmakla, yukarıda belirtilen sözleşme hükmüne göre ceza yargılaması neticesinde davacının mahkumiyetine karar verilmemiş olması karşısında sözleşmenin askıya alınması işlemi kendiliğinden kalkmakla dava konusuz kalmıştır.
Hal böyle olunca, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm kurulması gerekirken, davanın kabulü cihetine gidilmesi isabetli görülmediğinden, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 30/11/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.