"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki asıl alacak (vekalet sözleşmesinden kaynaklanan) ve karşı alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı karşı davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 03.07.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir
Belli edilen günde gelen davacı-karşı davalı asıl ... ve davalı-karşı davacı vekili Avukat Sinan Keskin'in sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının avukat olduğunu, davalının işlerini yapmak konusunda anlaşmaya vardıklarını, verilen vekaletname ile davalı adına davaları ve dosyaları takip ettiğini ancak 20.07.2017 tarihinde davacının muvafakati olmadan ... 10. Tüketici Mahkemesi dosyasına başka avukatlara verilmiş vekaletnamenin harçlandırılarak sunulduğunu, Avukatlık Kanunu'nun 172 nci maddesi uyarınca başka bir avukatın daha görevlendirilmesi hususunun haklı istifa nedeni olduğunu, davacının haklı olarak istifa ettiğini, davalıya ... 2. Noterliğinin 04.08.2017 tarih, 10411 yevmiyeli ihtarnamesi ile vekalet ücretlerinin ödenmesi için ihtar gönderildiğini ancak davalının ödeme yapmadığını beyan ederek (belirsiz alacak talepleri doğrultusunda) fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL'nin ihtar tebliğ tarihinden itibaren işleyen 3. gün sonundan başlayan yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 25.04.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında yer alan taleplerini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı müvekkilin davalı adına takip ettiği icra ve dava dosyaları ile sair işlemlere istinaden Avukatlık Kanunu'nun madde 164/4 ve madde 172 tahtında 355.680,00 TL vekalet ücretinin işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davanın haksız olduğunu, davacının dava açılacağı beyanıyla davalıdan 60.000,00 TL karşılığı 14.000 USD aldığını, ancak davanın Ticaret Mahkemesinde menfi tespit davası olarak açılması gerekirken Tüketici Mahkemesinde harçsız şekilde açıldığını ve Tüketici Mahkemesinin görevsiz olduğunu, davacının müvekkili aleyhine başlatılan icra takibine karşı menfi tespit davası ve takibin durdurulması için gerekli olan hukuki süreci özensizce başlattığını ve müvekkilinden harç adı altında almış olduğu parayı mahkeme masrafı veya harç olarak kullanmadığını ve parayı müvekkiline iade de etmediğini, davanın görevsiz mahkemede açılması ve bu nedenle zaman kaybedilmesi nedeniyle müvekkilinin maddi ve manevi olarak zarara uğradığını, mahkemece görevsizlik kararı verildiğini ve müvekkilinin dava dışı alacaklı ile anlaşmak zorunda kaldığını, faiz ve benzeri giderler nedeniyle müvekkilinin mağdur olduğunu, bu nedenle müvekkilinin güven duygusunun zedelendiğini ve haklı olarak davacıyı azlettiğini, başka bir vekil tayin ettiğini beyan ederek; asıl davanın bu nedenle reddine, davacıya peşin ödenen 60.000,00 TL'nin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı karşı davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin vekalet akdine dayalı olarak yapılması gereken görevleri tam anlamıyla yerine getirdiğini, müvekkiline mahkeme masrafı adı altında gönderilen bir tutar olmadığını, mahkeme ücreti şeklindeki ödemenin mahkemeler nezdinde söz konusu olabilecek her türlü ücretin ki buna vekalet ücreti de dahil her ücret için gönderilebileceği mümkün olup, harç ve masraf olarak gönderildiğini karşı tarafın ispat etmesi gerektiğini, davalı tarafça davanın Tüketici Mahkemesinde açıldığının bilindiğini, davanın Tüketici Mahkemesinde açılması ile görevsizlik kararı verilmesi arasında çok az kabul edilebilecek bir süre olduğunu, Avukatlık Kanunu'nun 172 nci maddesi uyarınca haklı nedenle istifa ettiğini ve daha sonraki bir tarihte ve haksız işleme kılıf bulmaya çalışılarak yapılan azlin geçerli olmadığını beyan ederek karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, 25.04.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile; davalı karşı davacı tarafça vekalet ücretine istinaden ödenen 44.015,00 TL'nin asıl davada talep edilen vekalet ücretine takas-mahsup edilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ''Davacının vekil olarak açtığı kambiyo senedinden kaynaklanan bir uyuşmazlığa ilişkin davanın mutlak ticari dava olduğu ve Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, bu davanın harçsız olarak Tüketici Mahkemesinde açılmasının yargılamanın uzamasına ve hak kaybına neden olabileceğini öngörmesi gerektiği, gerekli dikkat ve itinayı göstermeyerek görevsiz mahkemede dava açması nedeniyle davalının güven duygusunun zedelendiği, bu nedenle başka avukatlar da görevlendirdiği, davacının beklenen hukuki yararı davalıya sağlamadığı, davacının eyleminin haklı azil nedeni olduğu, bu nedenle davalı tarafından davacıya azilname gönderilerek işten el çektirilmesinin haklı olduğu, asıl davanın bu nedenle reddine karar verildiği, karşı davada, davacı taraf 60.000,00TL'nın iadesini talep etmiş ise de, gönderilen paranın gönderim tarihi itibarıyla ... Bankası satış kuru üzerinden karşılığının 50.001,00TL olduğu, davacı avukatın bu miktarı aldığı ve iade etmediği, azil haklı olduğundan aldığı meblağı da iadesi gerektiği '' gerekçesiyle asıl davanın istifanın haklı olmadığı anlaşılmakla reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile, 50.001,00 TL'nin 19.04.2018 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, geri kalan kısma yönelik talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı-karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-karşı davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, mahkemece verilen kararın kabulünün mümkün olmadığını, davacı avukatın yanlış mahkemede dava açmasının haklı azil olarak değerlendirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı tarafın başka bir avukata vekaletname vermesi nedeniyle davacı avukatın istifasının haklı olduğunu, davalı tarafın vekalet ücreti ödememek için azilname gönderdiğini, davacının davalıya verdiği herhangi bir zarar olmadığını, mahkeme gerekçesi ve vekalet ücreti hesaplamalarının hatalı olduğunu, davalı tarafça gönderilen paranın harç olarak gönderildiğinin ispatlanamadığını, başka bir delil olmamasına rağmen karşı davanın kabul edilmesinin hatalı olduğunu, azil hakkı için makul süreden fazla beklenildiğini, mahkemece mahsup talebinin dikkate alınmadığını, bilirkişi raporundaki 6.000,00 TL'nin toplam miktardan düşülmediğini, davasının kabulü ve karşı davanın reddi gerekirken taleplerinin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ''somut olayda davalının savunmasında belirttiği, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davalının, davacıyı haklı olarak azlettiği, davacı avukatın, sadece azil tarihi itibariyle kesinleşmiş olan dosyalar nedeniyle vekalet ücretine hak kazanacağı ve azil tarihi itibariyle de sonuçlanan ... veya dava bulunmadığından asıl davanın reddi, karşı davanın kısmen kabulü kararının usul ve yasaya uygun olduğu'' gerekçesiyle İstinafa konu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b maddesi gereğince davacı-karşı davalı ...'ün istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı-karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; müvekkiline herhangi bir azil ya da eleştiri gönderilmeksizin dosyaya 20.07.2017 tarihinde başka bir avukatın vekaletnamesinin sunularak müvekkilin haklı istifasına sebebiyet verildiğini, yeni vekilin sunduğu vekaletnameden 02.08.2017 tarihinde haberi olduğunu ve buna mukabil yalnızca 2 gün sonra 04.08.2017 tarihinde ... 2. Noterliğinin 10411 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile haklı şekilde istifasını sunarak takip ettiği dosyalara dair vekalet ücretlerini talep ettiğini, yerel mahkeme tarafından her ne kadar asıl dava reddedilmiş olsa da gerekçeli karara konu vekalet ücreti hesaplamasının hatalı olduğunu, davalı tarafça gönderilen paranın harç olarak gönderildiği ispatlanamamasına rağmen Yerel Mahkemece herhangi bir başka delil olmamasına rağmen bu yönde kanaat getirilmesinin hatalı olduğunu, bilirkişi raporunda müvekkilinin masraf yaptığı belirtilmesine rağmen karşı davanın kabulü kısmında bu masraf tutarı düşülmeksizin hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, azlin haklı olup olmadığına bakılmaksızın işin yürütülmesi için yapılan masrafların ödenmesi gerektiğini beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl davada, vekilin haklı istifası iddiasına dayalı vekalet ücreti alacağı istemine, karşı davada ise haklı olarak azledildiği iddia edilen vekile ödenen avansın iadesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun vekilin şahsen ifa, sadakat ve özen gösterme borcunu düzenleyen 506 ncı maddesi; ''Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir. Vekil üstlendiği ... ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda ... ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır.
'' şeklindedir.
2.1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 34 üncü maddesinde ise "Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler" denilmektedir.
3.1136 sayılı Kanun'un ''... sahibinin işi başka bir avukata vermesi'' başlıklı 172 nci maddesi; ''(1) ... sahibi, ilk anlaşmayı yaptığı avukatının yazılı muvafakatı ile, başka avukatları da işin kovuşturma ve savunmasına katabilir. (2) ... sahibi, ilk avukatın muvafakatını kendisine tevdi veya tebliğ edilecek bir yazı ile en az bir haftalık süre vererek talep eder. Avukat bu süre içinde cevap vermemişse muvafakat etmiş sayılır. (3) İlk avukatın muvafakat etmemesi halinde, vekalet akdi kendiliğinden sona erer. ... sahibi, muvafakat etmiyen avukata ücretin tamamını ödemekle yükümlüdür. (4) İlk avukatın muvafakatı ile işin başka avukatlar tarafından da takibi halinde ... sahibi, ilk avukatın ücretinden kısıntı yapamaz. Bu halde avukatların müvekkile karşı sorumluluğu konusunda 171 inci maddenin üçüncü fıkrası hükmü uygulanır.''
4. 1136 sayılı Kanun'un 173 üncü maddesi; '' Sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, kararlaştırılan avukatlık ücreti yalnızca avukatın üzerine almış olduğu işin karşılığı olup, mukabil dava, bağlantı ve ilişki bulunsa bile başka dava ve icra kovuşturmaları veya her türlü hukuki yardımlar ayrı ücrete tabidir. Avukata tevdi edilen işin yapılması veya yapıldıktan sonra sonucunun alınması için gerekli bütün vergi, resim, harc ve giderler ... sahibinin sorumluluğu altında olup, avukat tarafından ilk istekte avukata veya gerektiği yere ödenir. Bu harcamaların avukat tarafından yapılabilmesi için, yeteri kadar avansın ... sahibi tarafından verilmiş olması gerektir. Avukatın ... için yapacağı yolculuk masrafları ve bulunduğu yerden ayrılma tazminatı, anlaşma gereğince ... sahibi tarafından ayrıca ödenir. Bu giderler peşin olarak ödenmedikçe avukat yolculuğa zorlanamaz. Bu hükmün aksine sözleşme yapılabilir.''
5. 1136 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesi; ''Üzerine aldığı işi haklı bir sebep olmaksızın takipten vazgeçen avukat hiçbir ücret istiyemez ve peşin aldığı ücreti geri vermek zorundadır. Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez. Anlaşmaya göre avukata peşin verilmesi gereken ücret ödenmezse, avukat işe başlamakla zorunlu değildir. Bu sebeple doğabilecek her türlü sorumluluk ... sahibinindir. Yazılı sözleşmedeki diğer ödeme şartlarının yerine getirilmemesinden dolayı avukat işi takip etmek ve sonucunu elde etmekten mahrum kalırsa sorumluluk bakımından aynı hüküm uygulanır.
'' şeklindedir.
3. Değerlendirme
1. Davacı ...'ün, davalı ... tarafından ... 2. Noterliğinin 20.03.2017 tarih ve 03893 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile vekil tayin edildiği, davacı tarafından davalıya gönderilen ... 2. Noterliğinin 04.08.2017 tarih ve 10411 yevmiye numaralı ihtarnamesinin incelenmesinde; başka bir avukatın, tarafınca takip edilen ... 10. Tüketici Mahkemesinin dosyasına vekaletname sunduğunu öğrendiğini, bunun Avukatlık Kanunu'nun 172 nci maddesi uyarınca haklı istifa sebebi olduğunu, muvafakati olmaksızın başka bir vekil tayin edilmesi nedeniyle vekalet akdinin kendiliğinden sona erdiğini beyan ederek; Avukatlık Kanunu'nun 164 üncü maddesi gereğince dosyaların müddeabih değerlerinin %10'u ile %20'si arasında vekalet ücretinin 3 ... günü içerisinde ödenmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
... 10. Tüketici Mahkemesinin 2017/412 E. sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı ... ve ... Girit vekili olarak davacı ... tarafından 05.06.2017 tarihinde menfi tespit davası açıldığı, mahkemece tensiben 28.06.2017 tarihinde görevsizlik kararı verildiği, gerekçeli kararın aynı gün yazıldığı, davacı ... tarafından ... ve ... Avukatlık Ortaklığı adına düzenlenen ... 1. Noterliğinin 20.07.2017 tarih ve 08123 yevmiye numaralı vekaletnamesinin 20.07.2017 tarihinde vekalet harcı da ödenmek suretiyle dosyaya sunulduğu ve ... ve ... Avukatlık Ortaklığında görev yapan Avukat ... ... tarafından çalışan Ece Nur Ökmen'e verilen yetki belgesi ile ...'in dosyadan örnek alma talebinde bulunduğu, davacı tarafından Tüketici Mahkemesi dosyasına 02.08.2017 tarihinde dilekçe sunularak, dosyaya sunulan vekaletnamenin ve makbuzların onaylı örneğinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı ..., ... 1. Noterliğinin 22.09.2017 tarih ve 10468 yevmiye numaralı ''azilnamesi'' ile davacı ...'ü gördüğü lüzum üzerine azlettiğini bildirmiştir.
Somut uyuşmazlıkta her ne kadar davalı vekili, davacının görevsiz mahkemede dava açması nedeniyle müvekkilinin mağduriyetine sebebiyet verdiğini, dava ve takibi özensiz yürüttüğünü ve bu nedenle haklı olarak azledildiğini ileri sürmüşse de davalının güveninin zedelendiğini beyan ederek işi başka avukatlara verdiği tarihin 20.07.2017, davacı avukatın azledildiği tarihin ise bundan 2 ay sonra 22.09.2017 tarihi olduğu, davacının vekil olarak takip ettiği ... 10. Tüketici Mahkemesinin yukarıda incelemesi yapılan dosyasında, henüz davacının vekilliği devam ederken, dosyaya davalı tarafından vekil tayin edilen yeni avukatların vekaletname sunduğu, bu hususta davalı tarafından davacı avukata bilgi verildiğine dair dosyada herhangi bir bilgi bulunmadığı, davacı avukatın bu hususu öğrendikten 2 gün sonra davalı tarafa ihtarname göndererek haklı olarak istifa ettiğini bildirdiği ve yukarıda yer verilen 1136 sayılı Kanun'un 172 nci maddesinin üçüncü fıkrası gereği davacı avukatın ... sahibinin işi başka bir avukata vermesine muvafakat etmediği ve böylece vekalet akdinin kendiliğinden sona erdiği, davalı müvekkilin muvafakat etmeyen avukata ücretin tamamını ödemekle yükümlü olduğu anlaşılmakla davacı karşı davalının temyiz itirazının kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2. Bozma nedenine göre davacı-karşı davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
3. Bozma sebebine göre davacı-karşı davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine
03.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.