Logo

3. Hukuk Dairesi2022/6875 E. 2023/2034 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından kullanılan tüketici kredisinin ödenmemesi nedeniyle açılan alacak davasında, davalıya yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı ve davalının bağlı kredi ve borcun protokol ile ödeneceği iddialarının geçerliliği.

Gerekçe ve Sonuç: Tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu'na uygun olarak davalının Mernis adresine ve vekaletnamede bildirdiği adrese yapıldığı, davalının bağlı kredi ve protokol ile ödeme iddialarını ispatlayamadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2021/445 E., 2022/232 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından duruşma talepli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 05.07.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde davacı vekili Avukat ... ... ile davalı vekili Avukat ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı borçlunun 17.10.2006 tarihinde 60 ay vadeli 100.000 TL tutarlı tüketici kredisi kullandığını, kredi taksitlerinden 4 adedini ödediğini ancak diğerlerini ödemediğini, 96.187,59 TL alacak ile sözleşme gereğince kredi mevduat hesabı tanımlanarak eksi bakiyeye düşen hesaba ödeme yapılmaması üzerine takip hesaplarına intikal eden dava tarihi itibariyle davalının 376,94 TL artı para kredisi ana para borcu bulunduğunu ileri sürerek; tüketici kredisinden kaynaklanan 96.187,59 TL alacağın kredi taksitlerine vade tarihlerinden itibaren % 27,30 oranında hesaplanacak temerrüt faizi ile birlikte tahsiline, artı para kredisinden kaynaklanan 376,94 TL alacağın dava tarihinden hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiştir.

II. CEVAP

Davalı; cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 14.05.2015 tarihli ve 2012/183 E., 2015/908 K. sayılı ilamıyla; dava tarihi itibariyle ödeme planı detay bilgilerine göre son taksitin ödeme tarihinin 13.10.2011 tarihi olduğu, tüm borcun muaccel hale geldiği, bilirkişi ... Uçak tarafından düzenlenen 21.07.2014 tarihli raporda davacı bankanın davalıya 13.10.2010 tarihinde 60 ay vadeli 100.000 TL tutarında tüketici kredisi kullandırdığı, 25.01.2012 dava tarihi itibariyle ilk dört taksitin ve 13.03.2007 vadeli beşinci taksidin 410,91 TL'sinin ödendiği, beşinci taksidin 2.353,09 TL'si ve kalan 55 taksitin ödenmediği, bankanın %17,55 oranında temerrüt faizi talep edebileceği, talep edilebilecek asıl alacak tutarının 154.414,63 TL olduğunun bildirildiği, davacı vekili tarafından dava dilekçesi ile tüketici kredisinden kaynaklanan 96.187,59 TL alacağın kredi taksitlerinin vade tarihlerinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte tahsilinin istendiği, ödeme tablosuna göre 5 ... taksit tarihinde kalan ana para tutarı 96.187,59 TL olarak gösterildiği, ödeme planındaki vade tarihlerinden itibaren her bir taksitin %17,55 oranında temerrüt faizi ile birlikte tahsili gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 96.187,59 TL'nin vade tarihlerinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin 376,94 TL istemin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 07.09.2021 tarihli ve 2020/8255 E., 2021/8003 K. sayılı ilamıyla; davalı vekilinin sair temyiz itirazları incelenmeksizin mahkemece, davalının ödeme tablosuna göre 5 ... taksit tarihinde kalan ana para tutarı 96.187,59 TL’nin gerekçeli kararda gösterilen ödeme planındaki vade tarihlerinden itibaren her bir taksitin %17,55 oranında temerrüt faizi ile birlikte tahsili gerektiği yönünde gerekçe oluşturulmasına rağmen, hüküm kısmında 96.187,59 TL'nin vade tarihlerinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmek suretiyle, gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmış olmasının usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, dava tarihi itibariyle ödeme planı detay bilgilerine göre son taksitin ödeme tarihinin 13.10.2011 tarihi olduğu, tüm borcun muaccel hale geldiği, bilirkişi ... Uçak tarafından düzenlenen 21.07.2014 tarihli raporda davacı bankanın davalıya 13.10.2010 tarihinde 60 ay vadeli 100.000 TL tutarında tüketici kredisi kullandırdığı, 25.01.2012 dava tarihi itibariyle ilk dört taksitin ve 13.03.2007 vadeli beşinci taksidin 410,91 TL'sinin ödendiği, beşinci taksidin 2.353,09 TL'si ve kalan 55 taksitin ödenmediği, bankanın %17,55 oranında temerrüt faizi talep edebileceği, talep edilebilecek asıl alacak tutarının 154.414,63 TL olduğu bildirildiği, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davacı vekili tarafından dava dilekçesi ile tüketici kredisinden kaynaklanan 96.187,59 TL alacağın kredi taksitlerinin vade tarihlerinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte tahsili istendiği, ödeme tablosuna göre 5 ... taksit tarihinde kalan ana para tutarının 96.187,59 TL olarak gösterildiği, ödeme planındaki vade tarihlerinden itibaren her bir taksitin %17,55 oranında temerrüt faizi ile birlikte tahsili gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 96.187,59 TL'nin vade tarihlerinden itibaren her bir taksidin %17,55 oranında temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin 376,94 TL istemin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; tebligatın yanlış adrese yapıldığını, tebliğ yapılan adresin mernis adresi olmadığını, savunma hakkının elinden alındığını, kredinin bağlı kredi olduğunu, kullanılan 60 ay vadeli 100.000 TL tutarlı kredi taksitlerinden ilk 4 adet taksiti ödediğini ve dava dışı Mus-... şirketinin finansal sıkıntılar yaşamasına ve taşınmazı teslim etmeyeceğinin anlaşılmasına istinaden dava dışı Mus-... şirketi ile aralarındaki sözleşmeyi feshettiğini, krediye konu taşınmazın teslim edilmemesi nedeniyle davacı bankanın da sorumluluğunun bulunduğunu, davaya konu tutarın dava dışı Mus-... şirketi tarafından davacı bankaya ödeneceği hususunda dava dışı Mus-... şirketi ile davacı arasında 31.07.2018 tarihli protokol akdedildiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı bankadan kullanılan kredinin ödenmemesinden kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun (7201 sayılı Kanun) Bilinen Adreste Tebligat başlıklı 10 uncu maddesi şöyledir:

"Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.

(Ek fıkra: 11/1/2011-6099/3 md.) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.

Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir."

2. 7201 sayılı Kanun'un "Tebliğ İmkansızlığı ve Tebellüğden İmtina" başlıklı 21 ... maddesi şöyledir:

"Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.

(Ek fıkra: 11/1/2011-6099/5 md.) Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.

(Ek: 19/3/2003-4829/5 md.) Muhtar, ihtiyar heyeti azaları, zabıta amir ve memurları yukarıdaki fıkralar uyarınca kendilerine teslim edilen evrakı kabule mecburdurlar."

3. Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin "Bilinen Adreste Tebligat" başlıklı 16 ncı maddesi şöyledir:

"Tebligat, öncelikle tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tespitinde, tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın veya diğer ilgililerin bildirimleri ya da mevcut belgeler esas alınır.

Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre ... bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir."

4. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 22.05.2019 tarihli ve 2018/7093 E., 2019/4820 K. sayılı ilamı.

5. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 18.12.2019 tarihli ve 2017/8561 E., 2019/12810 K. sayılı ilamı.

3.Değerlendirme

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle dava dosyasının incelenmesinde; davalıya dava dilekçesinde yer ... Çanta Bld. ... Mah. Kooperatif Evleri Kümesi Küme Evleri No:19 İç kapı no:27 .../İstanbul adresine dava dilekçesi ile tensip zaptının tebliğe çıkarıldığı, 05.03.2012 tarihinde çıkartılan tebliğin iade geldiği, daha sonra 7201 sayılı Kanun'a uygun olarak söz konusu Çanta Bld. ... Mah. Kooperatif Evleri Kümesi Küme Evleri No:19 İç kapı no:27 .../İstanbul adresinin mernis adresi olduğu da belirtilerek 7201 sayılı Kanun'un 21 ... maddesinin ikinci fıkrasına göre tebliğ çıkartıldığı ve 29.03.2012 tarihinde tebliğ edildiği, 28.11.2013 tarihli duruşma gününün de Sancaktepe Mah. Altınçeşme Cad. No:72 İç kapı no:17 .../İstanbul adresi olan mernis adresine tebliğe çıkartıldığı, 11.10.2013 tarihinde 7201 sayılı Kanun'un 21 ... maddesinin ikinci fıkrasına göre tebliğ edildiği, Sancaktepe Mah. Altınçeşme Cad. No:72 İç kapı no:17 .../İstanbul adresinin aynı zamanda davalı tarafından vekiline verilen 19.12.2019 tarihli vekaletnamede yer ... adresi olduğu ve tebligatların 7201 sayılı Kanun'a ve yukarıda yer ... Yargıtay içtihatlarına uygun olarak davalıya tebliğ edildiği, davalının dava dışı Mus-... Yapı San. Tic. A.Ş. ile gayrimenkul satış sözleşmesi yaptığı ve taşınmazın teslim edilememesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiği, çekilen kredinin bağlı kredi olduğu, Mus-... Yapı San. Tic. A.Ş. ile davacı banka arasında protokol imzalandığı iddialarını dosya kapsamındaki delillere göre ispat edemediği anlaşılmakla davalı vekilinin temyiz sebeplerinin reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

İlk Derece Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına göre yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

8.400 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.