"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ... tarafından 1771 Ada 13 parsel sayılı taşınmaz 15.10.2002 tarihinde encümen kararı ile kendisine satıldığını, daha sonra hazinenin tapu iptal ve tescil davası açtığını, tapu kaydı iptal edildiğini ileri sürerek zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca taşınmazın rayiç bedelinin, tapu intikal masraflarının yargılama giderlerinin ve ecrimisil ödemelerinin karşılığı olarak şimdilik 10.000 TL'nin yasal faizi ile ödetilmesine karar verilmesini istemiş, ıslahla talebini 58.711 TL'ye çıkartmıştır.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemenin kabulüne dair verilen karar (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2016/21260 Esas 2019/10217 Karar 17.10.2019 tarihli ilamı ile bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı ıslahtan önceki talebi gözetilerek hüküm kurulması gerektiğinden bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın 10.000 TL üzerinden kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece, bozma ilamına uyularak, davacının ıslah dilekçesi değerlendirmeye alınmadan davanın kabulüne karar verilmiştir. 6100 Sayılı HMK'nın 141/1. maddesinde tarafların yargılamada iddia ve savunmalarını ne zamana kadar değiştirebilecekleri düzenlenmiştir. Buna göre, taraflar cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Bu düzenleme ile kural olarak dilekçeler aşamasında tarafların iddia ve savunmalarını sunmaları istenmektedir. İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi yasağının ancak ıslah ve karşı tarafın açık muvaffakati ile aşılabileceği yine HMK'nın 144/2. maddesine belirtilmiştir. Karşı tarafın rızasının olmadığı durumlarda ıslah, iddia ve savunma yasağının kapsamına giren taraf usul işlemlerini tamamen veya kısmen düzeltmeye yarayan bir hukuki imkandır. (HMK.176.mad.)
HMK'da ıslahla ilgili öngörülen koşullardan biri de zamanla ilgilidir. HMK'nın 177/1 maddesinde tahkikatın sona ermesine kadar ıslaha başvurulabileceği düzenlenmiştir. Bu noktada hem yazılı hem de basit yargılama usulünde ön inceleme aşamasının sona ermesi üzerine başlayan tahkikat aşaması HMK'nın 184 ve 185 maddelerinde açıklandığı gibi tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığında mahkemenin tahkikatın bittiğini taraflara tefhimi ile tahkikat aşamasının bitiminin gerçekleşeceği de kabul olunmaktadır.
Bu bağlamda, 28.07.2020 yürürlülük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK'nın 177/2. maddesinde; ''Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesince gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması halinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararında uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz.'' düzenlemesine yer verilerek bozmadan sonra ıslah konusuna yasal açıklık getirilmiştir.
Bu noktada aydınlatılması gereken bir husus da usule ilişkin kazanılmış hak kavramıdır. Bu konuda HMK'da bir hüküm olmamakla beraber Yargıtay uygulamaları ve öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun ana ilkelerinden biri haline gelmiş olup; mahkemenin Yargıtay'ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usule ilişkin kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. Ancak mahkemenin bozmaya uymasından sonra yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı ya da geçmişe etkili yeni bir kanun çıkması karşısında usuli kazanılmış hak kavramının istisnasının uygulanacağının gözden kaçırılmaması gerekir. Kaldı ki usul hukuku alanında geçerli temel ilke, yargılamaya ilişkin kanun hükümlerinin derhal yürürlüğe girmesidir.
Yukarıda ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere, her ne kadar mahkemece bozma kararına uyularak davanın ıslah edilmemiş hali ile kabulüne karar verilmiş ise de; usule ilişkin olan hükümlerin derhal uygulanması gerektiği gözetilerek, 28.07.2020 yürürlük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK'nın 177/2. maddesi ile Yargıtayın bozma kararından sonra tahkikata ilişkin bir eylem yapılması halinde, tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabileceğine dair açık düzenleme yapıldığı gözetilerek usule ilişkin kazanılmış hakkın istisnası niteliğinde yasa değişikliği uyarınca davacının ıslah dilekçesi dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekmekte olup, verilen kararın bu yönden bozulması gerekmektedir.
2-Davalı temyizi yönünden bu aşamada incelemeye gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bent gereğince hükmün davacı yararına BOZULMASINA ikinci bent uyarınca davalı temyizinin incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.