"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/370 E., 2022/1043 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/1050 E., 2020/152 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar; davacı vekili tarafından temyiz, davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Dosya içeriğine göre reddedilen ve davacı tarafından temyize konu edilen toplam miktar 42.764,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, 06.07.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı vekili Av. ... Keresteci ile davalı vekili Av. ...'un sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, ... tarafından tutulan tutanaklar ile olay nedeniyle başlatılan soruşturmaya ilişkin tüm bilgi ve belgerin, ayrıca ceza davası açılmış olması halinde dosyanın bir suretinin temin edilmesi ve gönderilmesi için İlk Derece Mahkemesinden UYAP üzerinden eksiklik talebinde bulunulduğu, İlk Derece Mahkemesince ilgili belgelerin gönderildiği anlaşılmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; 15.06.2018 tarihinde saat 10.00 sıralarında ormanlık ... içerisinde bulunan davalıya ait ... katlı ahşap villada çıkan yangının sirayet etmesi sonucunda üç katlı ahşap villasının içindeki eşyalarla birlikte tamamen yandığını, 11.07.2018 tarihinde yaptırdığı tespitte yangının çıkış nedeninin tespit edilemediğini, zarar miktarını düşük belirleyen bilirkişi raporuna itiraz ettiğini, davalının bina maliki olması nedeniyle uğradığı zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 1.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 17.12.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini; yanan evi için 212.445,00 TL, zayi olan ev eşyaları için 1.375,00 TL olmak üzere toplam 213.820,00 TL'ye artırmıştır.
II. CEVAP
Davalı; davaya cevap vermemiş, bilirkişi raporunun tebliği üzerine verdiği dilekçede; tespit sonucu hazırlanan bilirkişi raporuyla zarar miktarının belirlendiği, bu nedenle davacının kısmi dava açmada hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca yangının ... düşmesi neticesinde meydana geldiğini, bu durumun mücbir sebep teşkil etmesi nedeniyle illiyet bağının kesildiğini savunarak, davanın esastan reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının inşa ettiği ruhsatsız yapıda meydana gelen yangının davacının binasına sirayet ettiği, illiyet bağının bulunması nedeniyle yapı maliki olan davalının yangın nedeniyle davacının zararını karşılamakla yükümlü olduğu, 03.10.2019 tarihli bilirkişi raporu esas alınmak ve davacının binasının ruhsatsız olması nedeniyle % 20 hakkaniyet indirimi uygulanmak suretiyle; davanın kısmen kabulüne, yanan bina nedeniyle 169.956,00 TL eşyalar nedeniyle 1.100,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporunda şömine zararının hesaba katılmadığını, ev eşyalarının bedelinin düşük hesaplandığını, itiraz ettikleri tespit raporundaki bedel üzerinden hesaplama yapıldığını ve hasar gören eşyalardan yalnızca çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, buzdolabı, şofben, ütü ve elektrikli süpürgenin hesaba katıldığını, davalıya yapılan hakkaniyet indiriminin hukuki izahının bulunmadığını, maliki olduğu yapının yönetmeliğe aykırı olmasının davalıyı sorumluluktan kurtarmadığını, zararın giderilmediğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
2. Davalı vekili; kesin kanaate ulaşan 19.12.2018 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alınması gerektiğini, bu rapor yerine 03.10.2019 tarihli raporun hükme esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu, hüküm ile gerekçenin açıkça çeliştiğini, yargılama sonucunda bu çelişkinin giderilemediğini, davacının iddiasını ispatlayamadığını savunarak, kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı tarafın yangının başlangıç mahalline ilişkin itirazının bulunmadığı, bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğunu ortadan kaldıran, zarar ile yapımdaki bozukluk ve ... eksikliği arasında uygun nedensellik bağını kesen nedenlerden birinin mücbir sebep olduğu, ... düşmesinin de objektif sorumluluk yükümlülüğü altında olan bina sahibi için mücbir sebep oluşturduğu, bu husustaki ispat yükünün davalıda olduğu, davaya cevap vermeyen davalının cevap süresinin dolmasından ve 19.12.2018 tarihli bilirkişi raporunun tebliğinden sonra bilirkişi raporuna itirazlarını ve davaya karşı beyanlarını içeren dilekçeyi sunduğu, davalının zarar ile illiyet bağını kesen bir hususun varlığını ispat edemediğinden davacının taşınmazında meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, davacıya ait binanın ruhsatsız ... yapı olduğu, tamamen yanmış olduğundan tam zararının belirlenmesinin mümkün olmadığı, İlk Derece Mahkemesince yapılan takdiri indirimin yerinde olduğu gerekçesiyle, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar vermiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, cevap dilekçesi süresinde sunulmamış olsa bile dosya kapsamında toplanan delillerden ... düşmesi neticesinde dava konusu zararın oluştuğunun tespit edildiğini, bu hususun bilirkişi raporları ile ... olduğunu savunarak, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bina malikinin sorumluluğu nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Davaya konu olayın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 69 uncu maddesine göre; bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden ... zararı gidermekle yükümlüdür.
2. Bina malikinin sorumluluğu, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "... sorumluluğu" .... Burada malike ... kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir.
3. Dava konusu edilen bir hakkın ve buna karşı yapılan savunmanın dayandığı vakıaların (olguların) var olup olmadıkları hakkında mahkemeye kanaat verilmesi işlemine ispat denir.
4. Diğer taraftan hâkim, taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan vakıaların gerçekleşip gerçekleşmediğini, kural olarak kendiliğinden araştıramaz. Bir olayın gerçekleşip gerçekleşmediğini taraflar ispat etmelidir.
5. Bir davada ispat yükünün hangi tarafa ait olacağı hususu ise 6100 sayılı Kanun'un "İspat yükü" başlıklı 190 ıncı maddesinde yer almakta olup; “İspat yükü, kanunda ... bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” şeklinde hüküm altına alınmıştır.
6. Bu hüküm, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun “İspat yükü” başlıklı 6 ncı maddesinde yer ...: “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." ifadesine paralel olarak düzenlenmiştir.
3. Değerlendirme
1. Davalıya ait ahşap evde 15.06.2018 tarihinde meydana gelen yangının davacıya ait ahşap villaya sirayet ettiği, iki ... de kullanılamaz hale geldiği, olay tarihli itfaiye ve ... tutanağında yangının çıkış nedeninin tam olarak tespit edilemediği, davacı tarafından 11.07.2018 tarihinde Mahkemece yaptırılan tespitte, davalıya ait olan ... enkazının tamamen kaldırılması ve yerinin iş makinesi ile düzenlenmesinden dolayı yangının çıkış sebebi ve başlangıç yeri ile ilgili tespitte bulunulamadığı, davalının süresinde davaya karşı cevap dilekçesi sunmadığı, Mahkemece alınan 19.12.2018 tarihli bilirkişi raporunda yangının davalıya ait eve ... düşmesi sonucu başlamış olabileceğinin belirtildiği, bunun üzerine davalının ... düştüğü iddiasında bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan belgede yıldırımın saat 13.10 sıralarında başladığı, oysa ki ... ve itfaiye tutanaklarında yangının 10.30 sıralarında ihbar edildiğinin belirtildiği, İlk Derece Mahkemesince meteoroloji mühendisi ve itfaiye amirinden oluşan bilirkişi heyetince hazırlanan ve hükme esas alınan 03.10.2019 tarihli raporda da yangının çıkış nedeninin tespit edilmediği belirtilmiştir.
2. Bu durumda, davalıya ait evde başlayan ve çıkış nedeni tespit edilemeyen yangının sirayet etmesi sonucunda davacıya ait ... içindeki eşyalarla birlikte tamamen yandığı, bu nedenle oluşan zarardan yapı maliki sıfatıyla davalının sorumlu olduğunu belirleyen karar, usul ve kanuna uygun olduğundan davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2. Davalı vekili tarafından temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine,
17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.