"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasında davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; tarafların miras bırakanı (babası) dava dışı ...'ın kendisinden borç para aldığını, ancak bu parayı geri ödemediğini ve bu paranın bir kısmı ile davalıların ihtiyaçlarını karşıladığını, bir kısmı ile de ... mahallesinde bulunan ev için harcadığını, parayı aldıktan sonra ... 2. Noterliğinde 15 Haziran 1999 tarihinde düzenlenen 09413 yevmiye numaralı borç senedi düzenlendiğini, aradan geçen zaman içinde ...' ın vefat ettiğini, bunun üzerine davalılardan sözlü olarak bu alacağı talep ettiğini, davalıların parayı ödemek yerine sürekli olarak geçiştirdiklerini, bunun üzerine ... 2. İcra Müdürlüğünün 2009/3592 E sayılı dosyası ile takip başlattığını, davalıların alacağın mevcut olduğunu bilmelerine rağmen takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir .
Davalılar, davacının kardeşleri olduğunu, ortak murisin davacıdan 24.000 Hollanda florini borç para aldığını, bu paranın 18.500 TL Hollanda florininin murisin sağlığında ödendiğini, davacının da yasal mirasçı olduğunu, bu nedenle kalan borcun kendi miras payına isabet eden kısmından davacının da sorumlu olduğunu, bu durumda davacının alacaklı olduğu miktarın 4.469 Hollanda florini olduğunu, takibin 1.595,00 TL'lik kısmına itiraz edilmediğini, temerrüde düşürülmediğini, takip tarihine kadar işleyen faizin yerinde olmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini ve % 40 oranında inkar tazminatına karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, 06.06.2011 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davalıların miras payları oranında hesaplama yapıldığı, düzenleme şeklindeki borç senedinde ödeme zamanlarının ve taksitlerin miktarlarının net ve kesin olarak kararlaştırıldığı, borçlunun temerrüde düşürülmesi için ayrıca ihtara gerek olmadığı, bu tarihten itibaren faiz işletilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2009/3592 E sayılı dosyasında (itiraz edilmeyen 1.595,00 TL asıl alacak düşüldüğünde) 1.116,33 TL asıl alacak ile 4.094,80 TL işlemiş faiz olmak üzere 5.211,13 TL üzerinden davalıların itirazının iptaline, İcra takibinin 5.211,13 TL + itiraz edilmeyen 1.595,00 TL asıl alacak = 6.806,13 TL üzerinden devamına, asıl alacağın kabul edilen kısmı üzerinden % 40 oranında hesaplanan 446,53 TL inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, asıl alacağın reddedilen kısmı üzerinden % 40 oranında hesaplanan 145,00 TL tazminatın davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece verilen 16.06.2011 tarih ve 2010/473 E. - 2011/310 K. sayılı kararın, davacı tarafından 20.05.2022 tarihinde tebliği istenmiş ve davalılara söz konusu karar 25.05.2022 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalılar vekili on yıllık zamanaşımı süresinin geçmesi nedeniyle hükmün zamanaşımına uğradığını ileri sürerek hükmü temyiz etmiştir. Hüküm tarihi ile taraflara tebliğ tarihi arasında on yıldan fazla süre geçmiştir. Zaman bakımından uygulanması gereken mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 135/2. maddesi gereğince hüküm, verildiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra zamanaşımına uğrar. Bu sürede zamanaşımını kesen sebeplerin varlığı kanıtlanamazsa alacağa ilişkin mahkeme kararı zamanaşımına uğrar. 11.04.1940 tarih 1939/15 Esas ve 1940/70 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca mahkeme, verilen hükmü kendiliğinden değiştiremez. İlam zamanaşımına uğramış olsa bile temyiz edilip Yargıtay tarafından bozulmadıkça davayı tekrar ele alıp zamanaşımı nedeniyle reddedemez. Mahkemece davalıların ilam zamanaşımı itirazları gözetilerek yeniden hüküm kurulması için kararın bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.