"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar özetle, Almanya’da yaşadıklarını, tatil için Kuşadası’na geldiklerinde 15 yaşındaki kızları ...’nın 12.08.2009 tarihinde arabanın üstünden düşerek kafasını yaraladığını, davalıyı hastaneye götürdüklerinde küçüğün kafasına dikiş atıldığını, bunun haricinde bir probleminin bulunmadığı belirtilerek taburcu edildiğini, ancak devam eden süreçte iki saat sonrasında küçüğün fenalaştığını ve devlet hastanesine kaldırıldığını, burada küçüğe beyin kanaması teşhisi konularak hemen ameliyata alındığını ve yoğun bakım da dahil olmak üzere toplam 10 gün hastanede kaldığını, sonrasında tedavisine Almanya’da devam ettiğini belirterek, davalı hastanece tedbirsiz davranılarak kontrol altında tutulması gerekirken taburcu edilmesi sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000 TL maddi ve 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı özetle, küçüğün süre müşahade altında tutulması gerektiği belirtilmesine rağmen davacıların hastane fiyatını yüksek bulduklarını, bunun üzerine davacılara, küçükte bulantı, kusma vb. şikayetler olursa geri gelmelerinin söylendiğini, dolayısıyla kusurun davacılarda olduğunu, bu hususta tutanak düzenlendiğini, ancak hasta yakınlarının imzadan imtina ettiklerini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; ‘---- davacılar vekiline 25/10/2017 tarihli dilekçe ekinde sunulan tercüme edilmiş evraklarda bahsi geçen tutarların, maddi zarar iddiası yönünden neye ilişkin olduklarına dair ayrıntılı beyanda bulunulması için kesin süre verilmesi üzerine davacılar vekili tarafından sunulan 03/01/2022 tarihli dilekçede, ara karar gereğinin yerine getirilmediği, dava dilekçesinde istenilmemesine rağmen iş gücü kaybı ve ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklı nedenler olarak bahsedilmiş, geçici iş göremezlik isteminin dava konusu olmadığı, dilekçe ekinde sunulan belgelerden davalı hastaneye 521,06 TL ödeme yapıldığı sabit olmakla, diğer sunulan belgelerin neye ilişkin olduklarının belirli olmadığı ve davacılar tarafından da bu hususa dair ayrıntılı ve açıklayıcı beyanda bulunulmayarak somutlaştırma yükümlülüğünün yerine getirilmediği, hal böyle olunca bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek görülmeyerek, dilekçe ekinde belirli olan hastaneye yapılan 521,06 TL ödemenin davalı hastanenin doktorlarının özen borcuna aykırılığından kaynaklı olarak davacılara iadesinin gerekeceği ---’gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile maddi tazminat talebi yönünden 521,06 TL maddi tazminatın, manevi tazminat yönünden ise 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, verilen karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Bir davada mahkemenin veya tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakka usule ilişkin kazanılmış hak denir. (Prof Baki Kara Hukuk Mahkemeleri Usulü Cilt V sayfa 4737) Usuli kazanılmış hakka ilişkin yasal bir düzenleme mevcut değilse de gerek doktrinde gerekse Yargıtay kararlarında bu husus kabul edilmiştir. Usuli Kazanılmış haklardan biriside Yargıtay bozma ilamına uyulması ile oluşur. Yargıtay bozma ilamına uyulmakla artık bozma ilamında belirtilen şekilde işlem yapılması zorunluluk haline gelir. Mahkeme bozmaya uyma kararı ile bağlıdır. Bozma kararının gereklerini yerine getirmekle yükümlüdür.
Bu açıklamalar ışığında verilen kararın bozma ilamına uygunluk sağlamadığı anlaşılmaktadır. Zira, bozma ilamında ‘--Mahkemece, davacıların dilekçesinde talep ettiği maddi tazminat kalemlerinden doğan alacaklarının UYAP üzerinden gönderilen 25.10.2017 tarihli tercüme ettirilmiş belgeler de göz önüne alınarak araştırılıp, gerekirse bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi --’ gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş olmasına rağmen mahkemece davacıların somutlaştırma yükümlülüğünü yerine getirmediğinden bahisle bilirkişi incelemesi yapılmaksızın karar verilmiş olması doğru değildir.
Mahkemece, davacılar tarafından dosyaya sunulan yol ve tedavi giderleri istemlerine ilişkin olarak dava konusu olayla ilgili belgeler yönünden bilirkişi heyetinden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.