Logo

3. Hukuk Dairesi2022/7881 E. 2023/861 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İdari yargı kararı gereğince yapılan ödemenin, idari kararın Danıştay tarafından bozulması üzerine sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi gerekip gerekmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Ödemenin yapıldığı tarihte geçerli bir yargı kararı bulunduğu ve bu kararın sonradan ortadan kalkmayıp kesinleştiği, dolayısıyla sebepsiz zenginleşmenin gerçekleşmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/3061 E., 2022/1715 K.

KARAR : Davanın reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Manisa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/254 E., 2019/270 K.

Taraflar arasındaki istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; davalıların idare mahkemesine açtığı dava ile davalı Umut'un 08.07.2010 tarihinde geçirdiği sünnet operasyonu sırasında hatalı uygulama yapıldığını ileri sürerek tazminat talep ettiklerini, Mahkemece davacı ...için 100.000 TL, davacılar anne ve baba için ayrı ayrı 25.000'er TL olmak üzere toplam 150.000 TL manevi tazminata hükmedildiğini, idare mahkemesi kararı kesinleşmeden idare tarafından davalılara toplam 216.512,75 TL ödeme yapıldığını, kararın temyiz edilmesi üzerine idare mahkemesi kararının bozulduğunu, idare mahkemesi kararı gereğince yapılan ödemenin hukuki dayanağının ortadan kalktığını ileri sürerek; 216.512,75 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar; davacı idare aleyhine açılan manevi tazminat davasında verilen kabul kararının, Danıştay tarafından usulden bozulduğunu, yargılamanın halen devam ettiğini, sebepsiz zenginleşmenin gerçekleşmediğini, idare mahkemesince henüz karar verilmediğini, kararın kesinleşmediğini savunarak, davanın reddini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; eldeki dosyanın davalıları tarafından, ... aleyhine açılan davada Manisa 2. İdare Mahkemesinin 2014/354 E., 2015/153 K. sayılı kararı ile davanın kabulüne, davacı küçük ...adına velayeten anne ve babasına 100.000 TL, anne ve babası olan asillere 25.000'er TL'den 50.000 TL olmak üzere toplam 150.000 TL manevi tazminatın davalı idareye başvuru tarihi olan 20.09.2011 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verildiği, verilen kararın davalı idare vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Danıştay 15. Daire Başkanlığının 2015/6150 E., 2016/1012 K. sayılı kararı ile Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulduğu, bozma sonrası Manisa 2. İdare Mahkemesinin 15.02.2018 tarih ve 2016/865 E., 2018/102 K. sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiği, kararın Danıştay 15. Hukuk Dairesinin 2018/2305 E., 2018/7999 K. sayılı ilamı ile onandığı, idare tarafından karar düzeltme isteminde bulunulması üzerine Danıştay 10. Dairesinin 07.05.2019 tarihli ve 2019/7194 E., 2019/3639 K. sayılı ilamı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verilmesi üzerine kararın kesinleştiği, sebepsiz zenginleşme iddiasının hukuken yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; idare mahkemesinin kararının bozulmasıyla kararın ortadan kalktığını, hüküm ve sonuçlarının sona erdiğini, sebepsiz zenginleşme olduğunu, karşı taraf lehine vekalet ücretine karar verilmemesi gerektiğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalılara idare mahkemesinin kararıyla 09.06.2015 tarihinde yapılan ödemenin yasal dayanağının bulunduğu, davalılara mükerrer ödemede yapılmadığı, davacı idare karar kesinleşmeden ödeme yapmak zorunda olsa bile karar kesinleşmeden dava açıldığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 165 inci maddesi hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesince idare mahkemesi kararının kesinleşmesi beklenerek davanın reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde sunduğu nedenleri temyiz dilekçesinde tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; idari yargı kararı gereğince yapılan ödemenin, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28 inci maddesinin ilgili bölümü şöyledir; "Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez."

2. Yargıtayın yerleşmiş uygulamasına göre; sebepsiz zenginleşmede geri verme borcu, zenginleşmenin geçersiz bir nedene dayanması durumunda hemen; geleceğe yönelik bir neden bulunuyorsa onun oluşmadığı an, var olan bir neden bulunuyorsa da onun ortadan kalktığı zaman doğmuş olur.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyize konu davanın; davalılar tarafından davacı kurum aleyhine açılan manevi tazminat davasında verilen kabul kararının bozulması üzerine açıldığı, bozma üzerine verilen ikinci kabul kararının Danıştay tarafından onanarak kesinleştiği, diğer bir anlatımla ödemenin yapıldığı tarihte geçerli olan hukuksal nedenin sonradan ortadan kalkmadığı, bu durumda sebepsiz zenginleşmenin meydana gelmediği, dolayısıyla davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebeplerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı anlaşılmıştır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.