"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1399 E., 2022/1146 K.
KARAR : Davanın reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/911 E., 2022/392 K.
Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacılar vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; babaları Kadir Selli'nin 16.12.2021 tarihinde 88 yaşında vefat ettiğini, kendini idare etmekten yoksun olan babalarının ölmeden önceki son yıllarındaki bakımını dava dışı kızı ...'in üstlendiğini, ancak bakımını karşılıksız olarak yapmadığını, emekli maaşını alıp babalarının dükkanının satışından elde edilen parayı çektiğini, babaları adına 28 adet taşınmaz kaydının olduğunu ancak işbu taşınmazların birer birer devredildiğini öğrendiklerini, bu devirleri babalarının yaşı itibariyle yapma imkanının olmadığını, taşınmazlara ilişkin tapu iptal ve tescil davalarının açıldığını, bahse konu 9 adet taşınmazın hepsinin ... üzerine geçirildiğini, resmi senette alıcı ... iken satıcının 23.06.2020 tarihli vekaletnameye istinaden davalı olduğunu, davalının oğlu olan dava dışı Mahsun Meşe'ye devredilen diğer taşınmazlara ait resmi senet incelendiğinde ise, satıcı ... iken alıcının 08.09.2020 tarihli vekaletnameye istinaden davalı olduğunu, vekaletnamenin ekinde bulunan sağlık raporlarının geçersiz olduğunu, murislerinin ölmeden önce kaygı ve endişe giderici etkili xanax ilaçlar kullandığını, sonuç olarak babalarının davalıya verdiği ekinde 23.06.2020 tarihli rapor olan Konya 17. Noterliğinin 09428 yevmiye nolu 23.06.2020 tarihli özellikle taşınmazlarla ilgili geniş kapsamlı yetkiler verilmiş düzenleme şeklinde vekaletname ve aynı vekaletnamenin aslı gibidir yapılmış örneği olan Konya 17. Noterliğinin 09619 yevmiye nolu 21.06.2021 tarihli vekaletnamenin iptaline, vekaletnamelerin geçersizliğinin tespitine ve bu vekaletname ile yapılan tüm işlemlerin geçersizliğinin tespitine karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı; işbu davaya konu edilen ve geçersizliğinin tespiti talep edilen vekaletnamenin, kendisi ile davacıların murisi arasındaki vekalet ilişkisine dayalı olup davacıların herhangi bir hakkının olmadığını, davacıların davada herhangi bir hukuki yararının bulunmadığını, bu nedenlerle davacıların, haksız, kanuna ve hukuka aykırı, kötü niyetli davasının reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıların murislerinin davalı adına verdiği vekaletname, vekalet görevi ölüm ile sona erdiğinden, davacıların vekaletnamenin iptaline ilişkin taleplerinde hukuki yarar bulunmadığı, yine bu vekaletname ile yapılan işlemlerin geçersizliğinin tespitine ilişkin talepleri için ise bu durumda yapılan işlemlere ilişkin eda davası açılması gerekirken tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunduğundan söz etmek mümkün olmadığından 6100 sayılı HMK'nın 114/1-h bendinde düzenlenen "hukuki yarar" dava şartı bulunmadığından aynı Yasanın 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili, müvekkillerinin babaları olan Kadir Selli'nin 16.12.2021 tarihinde 88 yaşında vefat ettiğini, babalarının son zamanlarında kardeşleri ... tarafından bakıldığını ancak kardeşleri Süreyya'nın bunu kendi menfaati için yaptığını, davacıların babalarına ait 28 adet taşınmazın babaları ölmeden önce kardeşleri Süreyya adına devredildiği ve devir işlemlerinin de kardeşleri Süreyya ile gönül ilişkisi olan davalı Abdülkadir Meşe'nin babalarından 23.06.2020 tarihinde almış olduğu vekaletnameye istinaden gerçekleştirdiklerini öğrenmeleri üzerine, taşınmazlara ilişkin 26.06.2021 tarihinde Konya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/196 E. ve 25.07.2021 tarihinde ise Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/478 E. sayılı dosyalarında tapu iptal ve tescil davası açtıklarını, davacıların babalarının çok yaşlı ve sağlık problemleri olduğundan taşınmazları devretmesinin mümkün olmadığını, babalarının davalıya verdiği vekaletname ile bir yıl sonra aslı gibidir yapılarak yapılan devirlerde babalarının sağlık durumları ile ilgili yeni bir rapor alınmadığını, bu sebeple vekaletnameye dayalı olarak yapılan devirlerin geçersiz olduğunu, devirlerin yapıldığı tarihte yatalak olan ve kendi işlerini göremeyecek durumda olan babalarının daha önce verdiği vekaletname kullanılarak yapılan devirlerin kabul edilemeyeceğini, davalının, kardeşleri Süreyya ile birlikte hareket ederek bu devirleri gerçekleştirdiğini, davalıya verilen vekaletnamenin ve bu vekaletnameye dayalı olarak yapılan devirlerin geçersiz olduğunun tespitinde davacıların hukuki yararının bulunduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu vekaletnamenin davacıların murisleri Kadir Selli tarafından 23.06.2020 tarihinde davalıya verildiği, işbu vekalet ilişkisinin davacıların murisinin 16.12.2021 tarihinde ölümü ile kendiliğinden son bulduğu, davacılar bu vekaletnameye istinaden taşınmazların devredildiğini bildirdikleri 21.06.2021 tarihinde murisin fiil ehliyetinin olmadığını belirterek vekaletnamenin ve yapılan devir işlemlerinin geçersizliğinin tespitini istemiş iseler de; yapılacak tespit işleminde davacıların hukuki bir yararının bulunmadığı, davalı vekil tarafından vekaletnameye dayalı olarak devir işlemlerinin yapıldığı ve yapılan devir işlemlerin tarafı olan üçüncü kişilerin hak kazandığı, davacıların artık devir işlemlerinin tarafı olan ve ayni hak kazanan üçüncü kişilere karşı vekaletnamenin ehliyetsizlik nedeniyle geçersizliğinden bahisle eda davası niteliğindeki tapu iptal tescil davası açmaları ve bu davada vekaletnamenin geçersizliğini ileri sürmeleri gerekirken, vekile karşı sadece vekaletnamenin geçersizliğinin tespitini istemekte hukuki bir yararları bulunmadığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine, karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; doğacak saklı pay haklarına ilişkin geçersiz vekaletnamelerin kendileri açısından ciddi tehditler içerdiğini, bu nedenle işbu davayı açmalarında hukuki bir yararlarının olmadığı şeklindeki ibareyi kabul etmelerinin münkün olmadığını, zira davalının kendisine verilen vekaletnameyi kötüye kullanarak yaklaşık 1 ay gibi bir zaman diliminde babaları adına kayıtlı değeri en yüksek 9 adet taşınmazı değerlerinin çok altında davalı ile gönül ilişkisi olan kardeşleri dava dışı ...'e yahut kendi oğlu da dahil olmak üzere 3. kişiler adına devrini gerçekleştirdiğini, istinaf mahkemesince dilekçelerinin detaylıca incelenmediğini, tapu iptal davaları açılmasından bahsedildiğini, ancak taraflarınca zaten işbu davaların açılmış olduğunu, dava dilekçelerinde de bunlardan söz edildiğini, bahse konu sahte sağlık raporu ile alınan vekalet nedeniyle kendilerinin mağdur olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, vekalet verenin ehliyetsizliği nedeniyle vekalet sözleşmesinin ve vekalet sözleşmesine dayalı olarak yapılan işlemlerin geçersizliğinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.Medeni usul hukukunda hukuki yarar, mahkemeden hukuksal korunma istemi ile bir davanın açılabilmesi için davacının bu davayı açmakta(veya mahkemeden hukuksal korunma istemekte) bir çıkarının bulunmasıdır. Bu çıkarın da karar verilene kadar sürmesi gerekir.
Davacının dava açmakta hukuk tarafından haklı bulunan (korunan) bir yararı olmalı, hakkını elde edebilmesi için mahkeme kararına ihtiyacı bulunmalı ve davacı mahkemeyi gereksiz yere uğraştırmamalıdır. Buna hukuki korunma (himaye) ihtiyacı da denir (Rechts-schutzbedürfnis). Mahkemelerden hukuki himaye istenmesinde, himayeye değer bir yarar olmalıdır.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda öğreti ve yargısal kararların bu uygulaması aynen benimsenerek, davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması “Dava Şartları” başlıklı 114 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde açıkça dava şartları arasında sayılmıştır.
Bir davada, hukuki yarar ilkesinin dava şartı olarak gözetilmesinin, yargılamanın amacına ve usul ekonomisi ilkesine uygun olarak yargılama yapılmasına yarar sağlayacağı, her türlü duraksamadan uzaktır.
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "Ölüm, ehliyetin kaybedilmesi ve iflas" başlıklı 513 üncü maddesinin 1 inci fıkrasında; sözleşmeden veya işin niteliğinden aksi anlaşılmadıkça sözleşmenin, vekilin veya vekâlet verenin ölümü, ehliyetini kaybetmesi ya da iflası ile kendiliğinden sona ermiş olacağı hüküm altına alınmıştır.
3.Değerlendirme
Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, mahkemece vekalet ilişkisinin davacıların murisinin ölümü ile kendiliğinden son bulduğu, yapılacak tespit işleminde ise davacıların hukuki bir yararının bulunmadığının belirlenmiş olmasına göre davacıların temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.