"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
DAVA TARİHİ : 16.01.2019
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... ... 20. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/4 E., 2022/23 K.
Taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 24.10.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir
Belli edilen günde gelen davacılar vekili Avukat ... ve davalı vekili Avukat ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin daha derinlemesine incelenmesi heyetçe zorunlu görüldüğünden, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 24 üncü maddesinin birinci fıkrası ve Yargıtay İç Yönetmeliği'nin 21 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince görüşmenin bırakıldığı 02.11.2023 tarihinde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; davacıların 1988 yılında ... plakalı ve ... -... hatdında çalışan bir minibüsü satın alarak davacılardan Zabit adına tescil ettirdiklerini ve gelirini de aralarında paylaşarak bir adi ortaklık kurduklarını, bu adi ortaklık neticesinde edindikleri para ile 1990 yılında... plakalı bir ticari taksi satın aldıklarını ve bu taksiyi de davacılardan ... adına tescil ettirdiklerini, adi ortaklığın gerek kuruluşunda gerekse gelirleri ile yatırım yapıldığı aşamada davacıların kardeşi olan davalı ...'in öğrenci olduğunu, alınan bu minibüs ve takside bir emek ve sermayesinin bulunmadığını, 1991 yılı itibariyle davalının adi ortalığa ait minibüste çalışmaya başladığını, davacıların 1992-1995 yılları arasında ... İli, ... İlçesi, A. ... Adalı Mah. ... mevkii 528 ada 6 parselde kayıtlı taşınmazı adi ortaklığa 1991 yılında dahil olan davalı adına tescil ettirdiklerini, ancak davalının bu arsanın alımında bir katkısının bulunmadığını, bu kez tüm kardeşlerin adi ortaklık geliri ile 17.03.2005 yılında davacılardan Zabit adına kayıtlı ... plakalı minibüsü teminat göstermek suretiyle ... plakalı ticari taksi alındığını ve bu taksinin de davalı adına tescil ettirildiğini, davalının ticari taksinin geliri ile sonrasında haber vermeden 3.kişiye satışından elde ettiği bedelden davacıların payına düşen tutarı vermediğini, yine adi ortaklık geliri ile alınan ve kadastroda adına kayıtlı olan taşınmazı da Maliye Hazinesinden satın almak için başvuruda bulunarak 30.11.2018 tarihinde kendi adına tescil ettirdiğini, bu nedenle davalının adi ortaklık ruhuna aykırı harekette bulunduğunu ve davacıları zarara uğrattığını ileri sürerek; ... plakalı ticari taksi ile dava konusu taşınmazda adi ortalığın tasfiyesine, davacılar ile davalı adına eşit olarak tesciline, mümkün görülmediği taktirde taşınmazın değerinden hisselerine düşen bedelden fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL'nin davalıdan ticari avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; 2009 yılında davalı ile davacılar arasındaki tüm ilişkilerin sonlandığını, adi ortaklık ve bu ortaklıktan doğan alacak haklarının zamanaşımına uğradığını, tasfiye aşamasına geçildiği taktirde ... plakalı minibüs hattının bedelini, ...plakalı hattın, ... İli ... İlçesinde fındık tüccarında bulunan birikmiş fındık, 2001 model ... model traktör, ticari hatların çalışmasından ötürü havuzda biriken kazançlar ile ... plakalı aracın bedelini de katmak suretiyle tasfiyenin gerçekleştirilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların adi ortaklığına konu ... plakalı araç ile ... Aşağı ... ... 528 ada 6 parsel sayılı taşınmazlarının bulunduğu, yapılan keşif sonrası alınan rapor ile ortaklığa konu araç ile taşınmazın toplam değerinin 2.072.306,00 TL olarak tespit edildiği, tasfiye memuru tarafından hazırlanan 25.10.2021 tarihli rapor esas alındığında tarafların ... bu ortaklıkta 1/4'er paylarının olduğu, en nihayetinde ortaklığın kalan sermayesinin 1.315.722,58 TL olduğu ve bundan da ortak başına 328.930,60'ar TL düştüğünün belirlendiği gerekçesiyle; davanın kabulü ile her bir davacı için 328.930,60 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; adi ortaklığın varlığının davacılar tarafından ispatlanamadığını, zamanaşımı savunmasının değerlendirilmediğini, adi ortaklık var ise davacıların edindiği malların da ortaklık malı olarak kabulünün gerektiğini, davaya konu arsanın kıymetinin yanlış belirlendiğini, arsanın bir bölümünün belediye tarafından yol yapıldığını ve tapu kaydı düzeltilmeden ve imar değişikliği kesinleşmeden fiilen bu bölümün yol olarak kullanıma açıldığını, arsa değerinin bu duruma göre değişeceğini, eksik inceleme yapıldığını,davacıların ise kendi aralarında ortak olduklarını, bu konuda ortak banka hesaplarının bulunduğunun görüldüğünü, davacıların maddi desteğinin hiç olmadığını ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamından ve trafik tescil kayıtlarından en son olarak ... plakalı aracın satın alındığı ve bu aracın da davalı adına kayıtlı olduğu, bu araç satılarak davaya konu taşınmazın yine davalı adına alındığı, taraflar kardeş olduklarından dinlenen tanıkların beyanlarından taraflar arasında adi ortaklık bulunduğunun anlaşıldığı, tasfiye memurunun kök raporuna itiraz sonrası ortaklık borçları da düşülerek alınan ek tasfiye raporu kapsamında, taşınmazın keşfen belirlenen değeri ile aracın belirlenen değeri toplamından taşınmazın resmi alış fiyatı çıkartılması, alacak ve borçların ilave edilmesi suretiyle ortaklıkta herbir ortağın payının bulunduğu, hükme dayanak ek tasfiye raporunun taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu, davanın zamanaşımı süresi dolmadan açıldığı gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; İstinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar etmiş, ayrıca dava konusu arsanın sunulan sözleşmede görüleceği üzere taksitli olarak satın alındığını ve taksitlerin bir kısmının ödendiğini, bu belgelerin dikkate alınmadığını, dava konusu arsa sanki ortaklık tarafından satın alınmış ve bedelin tamamı ortaklar tarafından ödenmiş gibi kabul edilerek karar verildiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kardeş olan taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 622 nci maddesinde; ortakların ortaklığa ait bütün kazançları aralarında paylaşmakla yükümlü oldukları; 626 ncı maddesinde; ortaklardan hiçbirisinin kendi hesabına veya üçüncü kişilerin menfaatine olarak, ortaklığın amacına aykırı ve zarar verici işler yapamayacağı 628 inci maddesinde; her birinin, ortaklık işlerinde, mutad olarak gösterdiği dikkat ve özeni göstermeye mecbur olduğu ve diğer ortaklara karşı kendi kusuru ile sebebiyet verdiği zararları, ortaklığa diğer işlerde sağladığı yararları ile mahsup ettirmeye hakkı olmaksızın tazmin ile yükümlü olduğu, şirket işlerini ücret ile idare eden ortağın tıpkı bir vekil gibi sorumlu olduğu hükme bağlanmıştır.
2. Bir ortak tarafından, ortaklık geliri paylaştırılmadan kendi namına ve hesabına alınan taşınmaz, ortaklık malı sayılır ( Dairemizin 05.12.2014 tarihli ve 2014/11425 E., 2014/15930 K. sayılı ilamı).
3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesine ve kararda belirtilen gerekçelere göre, temyiz sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
17.100,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.