"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1950 E., 2022/1424 K.
DAVA TARİHİ :15.06.2020
KARAR :Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ :Kızıltepe 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI :2020/176 E, 2021/130 K
Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; Kızıltepe İlçesi Yumurcak Köyünde ikamet etmekte olup davalı şirketin mesken abonesi olduklarını, davalı şirketce köylere jeneratör dağıtılıp mazot satılarak elektrik ihtiyacını bu şekilde sağlamak amacıyla yeni sistem kurulduğunu, bu sistemin yürürlükteki mevzuata aykırı olduğunu, sistemin hayata geçirilmesi için 40 tane köyün elektriği mono faza düşürüldüğünden diğer iki hattan elektrik alan evlerin elektriğinin kesildiğini, ayrıca Köyün içme suyu kaynağının üç faz elektrikle çalıştığından dolayı içme suyuna dahi ulaşılamadığı ileri sürülerek; davalı şirketin jeneratörle elektrik dağıtım işi yapma şeklinde yarattığı muarazanın önlenmesine karar verilmesi talep etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı; Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nde şirketin elektrik dağıtımını nasıl yapması gerektiğine ilişkin bir düzenleme olmadığını, tarımsal sulama da kaçak elektriğin önüne geçebilmek için jeneratörle enerji verme yoluna gidildiğini, mağduriyete sebebiyet vermemek adına köyde su dağıtımı yapılabilmesi için yakıt ve bakım masrafları da dahil sabit jeneratör hizmeti vermek istediklerini, Dicle Bölgesinde kaçak kullanımın fazla olduğunu, bunun da kamu zararı oluşturduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı şirket tarafından gerçekleştirilen elektrik dağıtımının sürekli ve kesintisiz olması gerektiği, Köye temin edilen elektriğin tri fazdan monofaza düşürülmesi nedeniyle köy ana trafosundan beslenen su tankının çalışmaması sonucu köylünün pandemi sürecinde susuz kaldığı, su ihtiyacını sağlayan kuyu dalgıç motorların ancak tri faz elektrik akımı ile çalışabileceğinin ve jeneratör ile enerji sağlanmanın ilgili yasal mevzuata uygun olmayıp enerji sürekliliğini de sağlamadığının bilirkişilerce mütalaa edildiği, davalı şirket tarafından borcunu ödemeyen veya kaçak elektrik tüketimi olan aboneliklere karşı ne şekilde tahakkuk yapılacağının ve nasıl bir yol izlenerek elektrik kesintisi yapılacağının anılan Yönetmelikte açıkça belirlendiği, davalı şirket tarafından gerçekleştirilen bu dağıtım şeklinin borcu bulunmayan abonelerin de ciddi anlamda mağduriyetine yol açtığı, davalı şirketçe Yönetmelikte öngörülen usuller izlenmeksizin yapılan bu dağıtım şeklinin açıkça yasal mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle; davalı şirket tarafından jeneratörle elektrik dağıtımı yapmak suretiyle gerçekleştirilen dağıtımın yönetmelik ve abonelik sözleşmesine aykırı olduğunun tespiti ile davalı şirket tarafından jeneratörle elektrik dağıtımı yapılması ve davacı aboneliklerin bulunduğu Yumurcak Mahallesine temin edilen 3 faz (trifaze) bağlantısı olarak tesis edilmesi gereken elektrik enerjisinin monofaz seviyesine düşürülmesi suretiyle oluşan muarazanın men'ine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nde şirketin elektrik dağıtımını nasıl yapması gerektiğine ilişkin bir düzenleme olmadığını, tarımsal sulamada kaçak elektriğin önüne geçebilmek için jeneratörle enerji verme yoluna gidildiğini, mağduriyete sebebiyet vermemek adına Köyde su dağıtımı yapılabilmesi için yakıt ve bakım masrafları da dahil sabit jeneratör hizmeti vermek istediklerini, Dicle Bölgesinde kaçak kullanımın fazla olduğunu, bunun da kamu zararı oluşturduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun gerçeklikten ve objektif verilerden uzak olduğunu, davaya konu Mahallenin beslendiği fiderde tarımsal sulama borcunun çok fazla olmasından kaynaklı monofaz aboneler etkilenmeyecek şekilde trifaz (üç faz) elektrik ile çalışan tarımsal sulama trafoları için şebekede modifikasyon çalışmaları yapıldığını, mevzuat gereğince şirketin kaçak trafoya elektrik vermesi gibi bir yükümlülüğü olmadığını, köy içme sularının Marsu'nun sorumluluğunda olduğunu, köylülerin diğer abonelik bağlantılarından elektrik almaları ve bölgedeki yüksek kaçak enerji kullanılmasından dolayı elektrik akımını güçsüzleştirdiğini, bundan dolayı sürekli elektrik kesintisi olduğunu, elektrik kesintisinin önüne geçebilmek için elektrik tellerinin ve trafoların onarım ve bakımının sürekli olarak yapıldığını, elektrik trafo merkezlerinden elektriğin tamamen kesilmediğini, sadece tri fazdan mono faza düşürüldüğünü, mesken abonelik sözleşmelerinde enerjinin mono fazdan verildiğini, abone sahibi meskeninde güç artırımı talebinde bulunuyorsa Dağıtım Sistemine Bağlantı Anlaşmasının içinde yazılı olan yükümlülükleri(tadilat projesi, dağıtım şirketine enerji müsaderesi, depo fark bedeli, iç tesisat tadilatı ve sayaç değişikliği) yerine getirerek başvuru yapması gerektiğini, ancak bu eksiklikler yerine getirildiğinde tri faz verilebileceğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hükme esas alınan bilirkişi raporunda trafoya gelen akımın trifazdan monofaza düşürülmesinin Yönetmelikte karşılığının bulunmadığı ve dengesiz yüklenmeye neden olacağının mütalaa edildiği, davalının anlaşma koşulları çerçevesinde taahhüt ettiği elektrik enerjisini kesintisiz olarak sağlaması gerektiği ve olası kaçak kullanımların nasıl tespit edileceği, müeyyidesinin ne olacağı Yönetmelikte açıkça düzenlendiği gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde sunduğu nedenleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muarazanın önlenmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6446 sayılı Kanunun 1 inci maddesi; Bu Kanunun amacı; elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösteren, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin yapılmasının sağlanmasıdır.
2.30 Mayıs 2018 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin Tedarikçilerin yükümlülükleri başlığı altında yer alan 38 inci maddesinin birinci fıkrasının a bendinde; tedarikçilerin elektrik kesintileri hariç anlaşma koşulları çerçevesinde taahhüt ettiği elektrik enerjisi ve/veya kapasiteyi kesintisiz olarak sağlayacağı hüküm altına alınmıştır.
3. Değerlendirme
Tüketiciye kaliteli ve sürekli olmasının esas olması, kaliteli ve kesintisiz olarak aboneye sunulması gereken elektrik enerjisinin, jeneratör sistemi ile sunulmaya çalışılmasının ilgili mevzuata aykırı olduğunun tespiti ile üç faz bağlantısı olarak temin edilen elektrik enerjisinin tek faz seviyesine düşürülmesi suretiyle oluşan muarazanın menine karar verilmesi, usul ve kanuna uygun olduğundan davalı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.