Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8132 E. 2023/41 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Belediye ile bir inşaat şirketi arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan daire teslimine ilişkin uyuşmazlıkta, belediyenin güven teorisine göre sorumluluğunun olup olmadığı ve daire bedelinin iadesi ile kira kaybı taleplerinin akıbeti.

Gerekçe ve Sonuç: Belediyenin, projenin tanıtım ve reklam faaliyetlerinde aktif rol alması ve güven telkin etmesi nedeniyle, sözleşmenin tarafı olmamasına rağmen güven teorisine göre sorumluluğunun bulunduğu, ayrıca, ifanın imkansız hale geldiği tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresinin başlayacağı ve dairenin rayiç bedelinin tespiti gerektiği gözetilerek birleşen davada yerel mahkeme kararının bozulmasına, asıl ve diğer birleşen davada ise belediyenin güven ilişkisine dayalı sorumluluğu ile sınırlı olmak üzere kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2012/754 E., 2022/195 K.

HÜKÜM : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, bedel iadesi, kira kaybı, tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece asıl ve birleşen davaların kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı asıl dava yönünden davacı ... ve davalı ..., birleşen 2017/659 E. sayılı dava yönünden davacı ..., birleşen 2017/159 E. sayılı dava yönünden davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Asıl davada davacı; mülkiyeti davalı ...'na ait 27108 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerine toplam 512 dairenin anahtar teslimi yapımı için davalılar arasında sözleşme imzalandığını, sözleşmenin imzalanmasından sonra davalıların birlikte yoğun bir satış kampanyası başlattıklarını, projeye davalı ... tarafından öncülük edildiği ve alıcılar üzerinde güven etkisi yaratıldığını, bu güvene dayalı olarak Boytaş A.Ş.'den 27108 ada 1 parselde ..... ve 2. kat 5 nolu daireler satın alındığını ve bedelin tamamının ödendiğini, sözleşme gereğince dairenin en geç 30.12.2010 yılında teslim edilmesi gerekirken halen teslimin yapılmadığını, davalılar arasındaki sözleşmenin, davalı ... tarafından feshedilmesi ve inşaatın yapımındaki belirsizlikler nedeniyle davalı Boytaş şirketinin taahhüdünü yerine getiremediğini, davalı belediyenin gerek verdiği haklı güven ve gerekse de yaptığı fesih nedeni ile el koyduğu dairelerden dolayı sebepsiz zenginleştiğini belirterek satışı yapılan dairelerin tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline ve eksik inşaatın anahtar teslimi tamamlanması halinde rayiç değeri üzerinden tespit edilecek tazminattan şimdilik 20.000 TL ile dairenin teslim edilmesi gereken 31.12.2010 tarihinden bu yana işleyecek rayiç kira bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah ile talebini artırmıştır.

2.Birleşen 2017/659 E. sayılı dosyada birleşen davacı; davalı ... Belediyesinin Meram İlçesi, Kozağaç Mevkii, 27108 ada, 1 parselde kayıtlı arsa üzerine Meram Belediyesi Kozağaç Gedavet Konutları Projesi adı altında toplu konut projesi yapılması için diğer davalı ile anlaştığını, projenin kataloğunda Meram Belediyesi öncülüğünde olduğu, Meram Belediyesi ile Boytaş Boyacıoğlu A.Ş. müşterek teşebbüsü, vs. olduğunun belirtildiğini, davalı Boytaş A.Ş. ile yaptığı görüşmeler sonunda dava konusu K bloğunun 3. kat 7 nolu gayrimenkul ve K Blok 8. kat 18 nolu gayrimenkulleri 160.000 TL bedel karşılığında satın aldığını, gayrimenkulün teslim tarihinin 30.07.2010 olduğunu, kararlaştırılan tarih üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen gayrimenkulün teslim edilmediğini, imzalanmış olan satım sözleşmesinin ifasının davalıların kusurlu eylemleri ile imkansız hale geldiğini, davalılardan Boytaş A.Ş. ile arasında imzalanan sözleşmenin feshine, 160.000 TL bedelin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 20.000 TL değer farkının davalılardan Boytaş A.Ş'den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

3.Birleşen 2017/159 E. sayılı dosyada birleşen davacı; mülkiyeti davalı ...'na ait 27108 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerine "Meram Belediyesi Kozağaç Gedavet Konutları Projesi" adı altında toplu konut projesi yapılması hususunda davalıların anlaşarak, davalılar arasında Konya 8. Noterliğinin 20.06.2006 tarih ve 21122 yevmiye sayılı "Kat Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesi" imzalandığını, inşaatların sözleşme doğrultusunda Boytaş Boyacıoğlu A.Ş. tarafından yapılmaya başlanıldığını, projeye davalı ... tarafından öncülük edildiğini ve alıcılar üzerinde güven etkisi yaratıldığını, bu güvene dayalı olarak Boytaş A.Ş.'den 15.04.2010 tarihli sözleşme ile K blok 6. kat 14 ve K blok 6. kat 18 nolu daireleri 210.000 TL bedel karşılığı satın alındığını, sözleşme gereğince dairenin 30.07.2010 tarihinde teslim edilmesi gerekirken halen teslimin yapılmadığını, davalılar arasındaki sözleşmenin, davalı ... tarafından feshedilmesi ve inşaatın yapımındaki belirsizlikler nedeniyle sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiğini, bu durumda davalıların kusurlu olduklarını belirterek dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptal edilerek adına tesciline, teslim tarihi olan 30.07.2010 tarihinden itibaren dava tarihine kadar olan 50.000 TL rayiç kira bedeli ile dava konusu dairedeki eksik imalattan kaynaklanan müspet zararın ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, tapu iptali ve tescil talebi kabul görmezse evin bedeli için ödenen 210.000 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile evin teslim edilmesi gereken 30.07.2010 tarihinden bu yana işleyecek rayiç kira bedeli ve uğranılan müspet zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Asıl davada davalı ...; davacının ihtilaf konusu talepleri yönünden dava tarihinden önce başvuru yapılmadığını, dolayısıyla temerrütün oluşmadığını, ...’nın satış sözleşmesinin tarafı olmadığı gibi herhangi bir satış bedelinin de ödenmediğini, satış aşamasında herhangi bir imzasının da yer almadığını, buna göre husumet yöneltilemeyeceğini, davacı ile davalı şirket arasındaki sözleşmenin şekil şartlarından yoksun olup geçersiz olduğunu, kefalet sorumluluğunun bulunmadığını, ortada yazılı bir kefalet sözleşmesinin de bulunmadığını, bu nedenle sözleşmenin Belediye yönünden bağlayıcılığının bulunmadığını, davacının taleplerinin ancak yüklenici firmanın edimini eksiksiz olarak yerine getirmesi halinde talep edebileceğini, davalı şirketin müvekkili Belediyeye karşı yüklendiği edimleri eksiksiz olarak yerine getirmediğinden gerek yüklenici şirketin ve gerekse de halefi olan davacının herhangi bir talepte bulunamayacağını, keza yüklenici şirket ile imzaladığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında edimlerini gereği gibi ve zamanda yerine getirmediğinden sözleşmenin 17.08.2011 tarihinde feshedildiğini, yüklenici firmanın gerek kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında ve gerekse de yapılan süre uzatımlardan kaynaklı olarak borçlu olduğunu, alacakların tahsili yönünde başlatılan icra takipleri bulunduğunu, davacının taleplerinin İdari Yargıda çözümlenmesi gerektiğinden mahkemenin görevli olmadığını, davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını belirterek açılan davanın reddini istemiştir.

2.Asıl davada davalı Boytaş Boyacıoğlu İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş; Meram Belediyesi Başkanlığı ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını ve Gedavet Konutlarının inşaatına başladığını, belediye ile yapmış olduğu sözleşmeye uygun olarak apartman dairelerinin salışına başladığını, pek çok kişi ile sözleşme imzaladığını, edimlerini yerine getirmesine rağmen diğer davalının edimlerini yerine getirmediğini ve hak edişlerini ödemediğini, bu nedenle de hiçbir kusuru olmadığı halde pek çok dava açıldığını, tapuların teslim edilmemesinde kusuru bulunmadığını, diğer taraftan dava dilekçesinin ekinde yer alan taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre tapu kaydının yapılması ve dairenin tesliminin yapılması için ödemelerin eksiksiz yapılması gerektiğini, bu nedenle davanın reddini istemiştir.

3.Birleşen 2017/659 E. sayılı dosyada davalı ...; aynı konuda açılan davada yerel Mahkemece verilen kararın Belediye yararına bozulduğunu, taraf teşkilinin sağlanması ve Boytaş Boyacıoğlu İnş. San. ve Tic. A.Ş.'nin de davaya dahil edilmesi gerektiğini, davacının Belediyeye başvurusu bulunmadığını, davacı ile yüklenici arasında yapılan Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin hukuken geçerli olmadığını, kefalet sorumluluğu bulunmadığını, davacı ile yüklenici arasında yapılan adi yazılı sözleşmede Belediye yetkililerinin imzası bulunmadığını, Belediye ile Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalamış olan Boytaş A.Ş. nin edimlerini zamanında yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin belediye tarafından feshedildiğini, yüklenicinin borcunu ifa etmediğini, dairelerin tapularını istenemeyeceği, yüklenici şirketin sözleşme gereği kat karşılığı Belediyeye vermesi gereken daireleri teslim etmediğini, yüklenicinin kesinleşmiş icra takiplerinden kaynaklanan borçları bulunduğunu, borçlu şirketin hakkedişlerine hacizler konulduğunu, davanın görev, süre ve Belediye yönünden reddini istemiştir.

4.Birleşen 2017/659 E. sayılı dosyada birleşen davalı Boytaş Boyacıoğlu İnşaat San. Tic. A.Ş. 'nin dosyada beyanı bulunmamaktadır.

5.Birleşen 2017/159 E. sayılı dosyada davalı ...; görev, husumet ve zamanaşımı itirazında bulunarak, davacı ile Boytaş şirketi arasında düzenlenen satış sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacı ile arasında düzenlenmiş herhangi sözleşme bulunmadığından kefalet sorumluluğunun bulunmadığını belirterek, açılan davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Asıl davaya bakan Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda 06.02.2012 tarih, 2011/508 Esas ve 2012/7 Karar sayılı ilamıyla görevsizlik kararı verilmiş, verilen kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın 11.06.2012 tarih, 2012/7228 E. ve 2012/8217 K. sayılı ilamı ile kararın onanmasına karar verilerek dava dosyası Tüketici Mahkemesine gönderilmiştir.

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla,

1.Asıl davada tapu iptali ve tescil yönündeki davanın reddine, terditli tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddine, 150.000 TL sözleşme bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 110.000 TL rayiç fiyat farkının davalı Boytaş Boyacıoğlu İnşaat San. Tic. A.Ş'den olmak üzere toplam 260.000 TL'nin; 20.000 TL'sine dava tarihinden, 240.000 TL'sine ıslah tarihi olan 08.06.2021 tarihinden itibaren

işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, kira kaybı tazminatı ve 31.12.2008 tarihinden itibaren ticari faiz isteği yönünden açılan davanın reddine;

2.Birleşen 2017/659 E. sayılı dosyası yönünden; bedel iadesi ve tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddine, davacı ile davalılardan Boytaş Boyacıoğlu İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş arasında imzalanan 01.10.2010 tarihli sözleşmenin geçersizliğinin tespitine, 160.000 TL sözleşme bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan Boytaş Boyacıoğlu İnşaat San. Tic. A.Ş'den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin bedel iadesi isteğinin ve ihtar tarihinden itibaren faiz isteğinin reddine, ... hakkında açılan davanın reddine;

3.Birleşen 2017/159 E. Sayılı dosya yönünden; tapu iptali ve tescil isteminin reddine, terditli bedel iadesi talebinin kısmen kabul kısmen reddine, 210.000 TL sözleşme kapsamında ödenen bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kira kaybı bedeli, müspet zarar ve ödeme tarihinden itibaren ticari faiz isteğinin reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ve asıl davacı ..., birleşen davacı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Asıl davacı ...; davalıların farklı tazminat miktarından sorumlu tutulduğunu, Belediyenin olayda zararı değil, menfaati bulunduğunu, mahrum kalınan kira bedelinin reddedilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Birleşen davacı ...; davalılardan Belediye'nin de sorumlu tutulması gerektiğini, sözleşmenin geçerli olduğunu, sebepsiz zenginleşme gereği ıslah edilen kısım yönünden davanın kabul edilmesi gerektiğini, ıslah edilen kısmın zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle ret kararı verilmesinin, usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3.Asıl ve birleşen davalı ... vekili; tapunun 3. şahıs üzerinde olduğunu, satışın mükerrer olduğunu, ödeme makbuzu ve güven teorisinin Türk hukuk sisteminde bulunmadığını, sözleşmelerin sonradan düzenlenme iddialarının araştırılmadığını, senet asıllarının ödeme olarak kabul edilmesinin, usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl ve birleşen davalarda (terditli) tapu iptal tescil, sözleşmenin feshi, bedel iadesi, tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 16.05.2019 tarihli ve 2018/13-977 E. ve 2019/572 K. sayılı kararı şöyledir:

"...Davalı ... satış sözleşmesinin tarafı değil ise de, Kozağaç Gedavet Konutları isimli projenin reklam, ilan, broşür ve diğer tanıtım faaliyetlerinde Belediyenin ismi ve logosu davalı Şirket ile birlikte, yan yana yer almış, inşaatın Belediye ile işbirliği içerisinde yürütüldüğü açıkça vurgulanmış, bizzat o dönemin belediye başkanının söz konusu proje ile ilgili demeçleri halka duyurulmuş, inşaatın Belediyenin öncülüğünde yapıldığı pek çok tanıtım materyalinde vurgulanmış, yerel ve ulusal gazetelerde, haber sitelerinde aynı hususlar belirtilerek projenin reklamı yapılmış, Belediyenin internet sitesinde dahi projenin kendilerinin öncülüğünde inşa edileceği bildirilmiş, inşaatın açılışında bizzat Belediye Başkanı yer almıştır. Tüm bu hususlar proje ile ilgilenen alıcılarda inşaatın Belediyenin güvencesi altında yapıldığı hususunda haklı ve korunmaya değer güven oluşturduğu açıktır. Davalı ... tarafından diğer davalı yüklenici Şirket’e tanıtım materyallerinde belediyenin isminin kullanılmaması yönünde ihtarlar gönderildiği, bu nedenle sorumluluklarının bulunmadığı savunulmuş ise de, bu yönde kamuoyuna yapılmış herhangi bir bilgilendirme mevcut olmadığı gibi, tam tersine yalnızca ilan ve broşürler değil pek çok iletişim platformunda da Belediyenin desteğinin varlığı benimsenmiş, Belediyeye ait bilboardlarda ve çöp kamyonlarında dahi, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği Belediyeye ve davalı Şirkete düşecek daireler arasında hiçbir ayrım gözetilmeksizin, projenin Belediye-Şirket işbirliği ürünü olduğu görüntüsü yaratılmıştır.

Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, sözleşmenin nispiliği ilkesi gereğince Belediyenin sorumluluğuna gidilemeyeceği, aksi yöndeki bir kabulün arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri uygulamasına aykırı düşeceği, Belediyenin kendisine düşecek dairelerin satışı için reklamlarda yer aldığı, garantörlüğünün bulunmadığı, bu nedenle Özel Daire bozma kararının yerinde olduğu ve direnme kararının bozulması gerektiği yönündeki görüş açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.

Sonuç itibariyle yerel mahkemenin satış sözleşmesinin davalı Şirket tarafından ifa edilememesi nedeniyle diğer davalı Belediyenin güven sorumluluğu gereğince davada sıfatının bulunduğu yönündeki direnme gerekçesi usul ve yasaya uygun olup yerindedir. "

2. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un, "Ayıplı Mal" kenar başlıklı 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:

“Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.... ” şeklindedir.

3. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un, "Ayıplı Mal" kenar başlıklı 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrası şöyledir:

"...Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz."

4 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un, "Ayıplı Mal" kenar başlıklı 30 uncu maddesi şöyledir:

"Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır."

5. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun, "On Yıllık Zamanaşımı" kenar başlıklı 146 ncı maddesi şöyledir:

“Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.”

6.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun, "Seçimlik Haklar" kenar başlıklı125 inci maddesi şöyledir:

"Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir. Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir. Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir."

7.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun, "Borçlunun temerrüdü" kenar başlıklı 117 inci maddesi şöyledir:

" Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bugünün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyi niyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır.

"

8. Belediyenin güven teorisi gereği sorumluluğuna dair Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 01.06.2022 tarih ve 2022/3200 E. 2022/5289 K. sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir:

"... yukarıda bahsedilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında da açıklandığı üzere, davalı ... Belediyesi'sinin sorumluluğu, sözleşmeye dayalı sorumluluk değil, güven teorisi gereği bir sorumluluktur. Davacı sözleşmeyi her ne kadar diğer davalı Boytaş A.Ş. ile akdetmişse de, diğer davalı ...'ye duyduğu güven üzerine, reklam ve afişlere, çeşitli söylemlere inanarak imzaladığını beyan etmiştir. Hal böyle olunca, emsal dosyalar da dikkate alınarak, davacının talebi gereği ödenen bedelin iadesi talebinden, davalı Boytaş A.Ş. ile birlikte diğer davalı ... Belediyesi'nin de müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu değerlendirilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

9.Zaman aşımı ilk itirazı konusunda Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 10.10.2022 tarih ve 2022/6208 E. 2022/7561 K. sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir:

" Diğer davalı tarafın ıslaha karşı zamanaşımı yönünden bir itirazının olmadığı dosya kapsamından anlaşılmıştır. Davalılardan birinin zamanaşımı savunması ileri sürüp, diğerlerinin ileri sürmemesi halinde, teselsül kurallarına dayanarak zamanaşımı definde bulunmayanlar ya da süresinden sonra bulunup da bu defileri itiraza uğrayanların zamanaşımı definden yararlanmalarına olanak bulunmamaktadır. "

10.Konya Gedavet Konutları'na ilişkin ve sair emsal Yargıtay Kararları.

3. Değerlendirme

Asıl davanın incelenmesinde;

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hakim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı ve davalı ... vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Birleşen 2017/159 E. sayılı davanın incelenmesinde;

2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hakim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Birleşen 2017/659 E. sayılı davanın incelenmesinde;

3. Yukarıda YHGK, 2018/13-977 E., 2019/572 K. ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 2022/3200 E., 2022/5289 K. sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, davalı ... Belediyesi'nin sorumluluğu, sözleşmeye dayalı değil, güven teorisi gereği bir sorumluluktur. Davacı yan sözleşmeyi her ne kadar diğer davalı Boytaş A.Ş. ile akdetmişse de, davalı ...'ye duyduğu güven üzerine, reklam ve afişlere, çeşitli söylemlere inanarak imzaladığını beyan etmiştir. Bu nedenle davalı ... sözleşme bedeli ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Aynı taşınmazın birden fazla kişiye satılması durumunda da taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli olduğunda şüphe bulunmamaktadır. Davalılar Meram Belediyesi ile Boytaş A.Ş. arasındaki sözleşmenin feshedildiği ve ifanın imkansızlaştığı 17.08.2011 tarihinden itibaren, 10 yıllık zamanaşımı süresi işlemeye başlayacaktır. O halde, davacının dava ve ıslah dilekçesindeki talepleri ile zamanaşımı süresi ve her bir davalı yönünden zamanaşımı itirazları da dikkate alınarak, ifanın imkansızlaştığı yıl itibariyle dava konusu taşınmazın rayiç değerine hükmedilip hükmedilemeyeceği Mahkemece araştırılmadan, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, İlk Derece Mahkemesinin kararının bu sebeple bozulması gerekmiştir.

4.Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Asıl davada davacı ve davalı ... ile birleşen 2017/159 E. sayılı davada davalı ... vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanununa uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Birleşen 2017/659 Esas sayılı dava dosyası yönünden, İlk Derece Mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA,

Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının davacı ...'ye istek hâlinde iadesine,

Aşağıda yazılı bakiye karar harcının temyiz edenlerden Davalı ...'na yükletilmesine,

6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,18.01.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.