Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8175 E. 2023/956 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kaçak elektrik kullanım bedeli nedeniyle başlatılan icra takibine dayalı olarak açılan menfi tespit davasında, davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava tarihi itibariyle icra takibinin derdest olması ve borcun davalı dışında birine devredildiğinin davacıya bildirilmemesi nedeniyle, davacının hukuki yararının bulunduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılıp, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/302 E., 2022/1474 K.

DAVA TARİHİ : 18.03.2019

KARAR : Konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/197 E., 2020/664 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak; konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; çiftçilikle uğraştığını, arazisinin sulamasını da amcası adına kayıtlı tesisat üzerinden gerçekleştirdiğini, davalı şirket tarafından kaçak elektrik kullandığından bahisle haksız ve hukuka aykırı olarak tahakkuk ettirilen fatura bedelinin tahsili amacıyla hakkında icra takibi başlatıldığını, kaçak elektrik kullanımından bahsedilemeyeceğini ileri sürerek; davaya konu icra takibi nedeniyle 174.221,30 TL'den davalıya borçlu olmadığının tespitini, davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; süresinde faturaya itiraz etmeyen davacının fatura içeriğini kabul etmiş sayılacağını, davacının kaçak elektrik kullandığının kaçak tespit tutanağı ile sabit olduğunu, kaçak tahakkuk işleminin de hukuka ve mevzuata uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; takibe konu faturanın, davalı tarafça 17.10.2018 tarihinde iptal edildiği, davanın ise 18.03.2019 tarihinde açıldığı, icra takip dosyasında ödeme emrinin davacıya tebliğ edilemediği, dolayısıyla takibin kesinleşmediği, dava tarihi itibariyle davalı şirket kayıtlarında davacı adına borç kaydının da bulunmadığı, tüm bu nedenlerle davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; her ne kadar Mahkemece, davalının beyanına itibar edilerek takibe konu borcun 17.10.2018 tarihinde iptal edilmiş olduğu kabul edilmiş ise de, davalı tarafça cevap dilekçesinde halen davacının kaçak elektrik kullanımından bahsedildiğini, borcun iptalinin tarafına bildirilmediğini, konusuz kalan davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiğini, hakkında başlatılan icra takibi iptal edilmediği sürece menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava tarihi itibariyle icra takibinin halen derdest olduğu, yargılama sırasında işlemden kaldırıldığı, takibe konu borcun başkası adına aktarıldığına dair davalı tarafça davacıya bildirimde bulunulmadığı, kaçak tespit tutanağı da dikkate alındığında davacının davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, yeniden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; takibe konu borcun 17.10.2018 tarihi itibariyle dava dışı şahıs adına aktarılmasına karar verildiğini, davacının davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kaçak elektrik bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) “Dava Şartları” başlıklı 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde açıkça dava şartları arasında sayılmıştır.

2. Bir tespit davasının kabule şayan olabilmesi için, bu davanın konusunu oluşturan hukuki ilişkinin var olup olmadığının mahkemece hemen tespit edilmesinde davacının menfaatinin (hukuki yararının) bulunması gerekir.

3.Tespit davasında, eda davasından ve inşai davadan farklı olarak, davacının böyle bir menfaatinin bulunduğu varsayılmaz. Tespit davasında davacı, kendisi için söz konusu olan tehlikeli veya tereddütlü durumun ortaya çıkaracağı zararın ancak tespit davası ile giderilebileceğini kanıtlamalıdır. Çünkü tespit davası, hukuki bir durum ya da hak henüz inkar ya da ihlal edilmeden, yani herhangi bir zarar doğmadan açılabildiğinden, menfaatin doğmuş ve güncel olması gereğinin bir istisnası olarak ortaya çıkmıştır.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar; yukarıda açıklanan hukuk kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz gideri harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.04.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.