Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8200 E. 2023/22 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazineye ait tarım arazisinin satış ihalesine katılan davacının, taşınmazın bir başkasına ön alım hakkı tanınarak devredilmesi nedeniyle uğradığı zararın tazmini istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının ihalede en yüksek teklifi vermiş olsa dahi taşınmazın mülkiyetini hiçbir zaman kazanmadığı, dolayısıyla taşınmazın kullanımından mahrum kalma nedeniyle tazminat talep edemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin kısmen kabul kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/18 E., 2022/71 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen kabulü

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu olan Nevşehir ili Derinkuyu ilçesi Tilköyü Kepezaltı mevkisi 122 ada 72 parsel sayılı taşınmazın davalıya ait bir tarım arazisi olduğunu, bu taşınmazın 4070 sayılı Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun uyarınca açık artırma yoluyla satışa çıkarıldığını, ihaleye davacı ile dava dışı ...'in katıldığını, ihalede 12.000 TL ile en yüksek peyi kendisinin ileri sürdüğünü, dava dışı ...'in ihaleden çekildiğini, ancak davalının 4070 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca dava dışı ...'e ön alım hakkı olması sebebiyle dava konusu taşınmazı ihale değeri olan 12.000,00 TL mukabilinde teklif ettiğini, dava dışı ...'in teklifi kabul etmesi üzerine taşınmazın anılan kişiye devredildiğini, ancak dava dışı ...’in süresinde önalım hakkını kullanmak için başvuruda bulunmadığını, yine 4070 sayılı Kanun'a göre ön alım hakkını kullanması için belirtilen tarihlerden önce taşınmazı fiilen kullanmaya başlaması gerekirken taşınmazı kullanmadığını, bu sebeple ön alım hakkının usulsüz olarak kullandırıldığını, dava dışı ...'in taşınmazı 1.500,00 TL’ye kötü niyetli olarak halasının torunu dava dışı...’a sattığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, dava konusu taşınmazın mülkiyetini elde etme hakkından ve bu taşınmazı 2006 yılı üretim sezonu başından bu yana tarımsal amaçlı kullanmaktan mahrum kalması sebebiyle şimdilik 12.000,00 TL maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah ile talebini 53.021,14 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, idari yargının görevli olduğunu, Derinkuyu İlçesi, Til Köyü, Kepezaltı Mevkiinde bulunan 122 ada 72 parsel sayılı taşınmazın, 01.11.1999 tarihinden itibaren kullanan ve 03.07.2002 tarihli dilekçesi ile öncelikli alım hakkından yararlanmak isteyen dava dışı...’e 4070 sayılı Kanunun 8. maddesine göre 12.000,00 TL bedelle satıldığını, ön alım hakkının usulüne uygun şekilde kullanıldırıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Derinkuyu Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.04.2016 tarih ve 2016/38 Esas, 2016/96 Karar sayılı kararıyla; idari yargı mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Derinkuyu Asliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 15.12.2020 tarih, 2020/2581 Esas, 2020/4389 Karar sayılı ilamı ile, davacının isteminin öncelikle tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminata yönelik olduğu gözetildiğinde davanın görüm ve çözüm yerinin adli yargı olduğu gerekçesiyle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Mahkemece, 25.05.2022 tarih, 2021/18 Esas, 2022/71 Karar sayılı kararıyla; davacının açtığı aynı taşınmaza ilişkin tapu iptal tescil davasında verilen karar ile dava konusu taşınmazın dava dışı ...'e devir işleminin 4070 sayılı Kanun'un ön alım hakkı için aradığı koşulun bulunmaması nedeniyle geçersiz olduğunun sabit olduğu, aynı dosyada alınan 04.04.2016 tarihli bilirkişi raporunda davacının yolsuz tescil nedeniyle mahrum kaldığı zararın 14.445,14 TL olarak tespit edildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne 14.445,14 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Derin kuyu Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davalının yaptığı usulsüz satış sebebiyle taşınmazı elde edemediğini, bilirkişi raporunda hesaplandığı gibi taşınmazın değerine hükmedilmesi gerektiğini, ayrıca hükümde yargılama giderlerinin yanlış ve eksik hesaplandığını, lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğu belirterek, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı temyiz dilekçesinde; dava dışı ...’e usulüne uygun olarak ön alım hakkının kullandırıldığını, davacının açtığı tapu iptal tescil davasının reddedilerek kesinleştiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, husumetin kendilerine yöneltilemeyeceğini, davacının hiçbir zaman taşınmaz maliki olmaması sebebiyle lehine tazminata hükmedilemeyeceğini, ayrıca kendi lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemesinin de hatalı olduğunu belirterek, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705/1. maddesi "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur."

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 279/1. maddesi (mülga 818 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 231/1. maddesi) "Artırmada taşınır bir mal alan kişi, onun mülkiyetini ihale anında kazanır. Artırmadan alınan taşınmazın mülkiyeti, ancak tapu siciline tescille alıcıya geçer." hükümlerini içermektedir.

3. Değerlendirme

1. Dosya kapsamından, dava konusu taşınmazın Hazine adına kayıtlıyken, 15.05.2007 tarihinde dava dışı ...'e 4070 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereği 12.000 TL bedel ile devredildiği, ...'in ise taşınmazı 13.03.2009 tarihinde dava dışı...'a sattığı anlaşılmaktadır.

2. Diğer yandan davacı dava konusu taşınmazın açık artırma yoluyla satışına ilişkin 16.01.2006 tarihli ihaleye katılmış ise de, idare tarafından ihale sırasında dava dışı ...'e 4070 sayılı Kanunu'nun 8. maddesi gereği ön alım hakkını kullanmak üzere süre verilmiş, ön alım hakkını kullanılması üzerine taşınmaz, dava dışı ...'e 12.000 TL bedel karşılığında devredilmiştir. Buna göre davacı anılan taşınmazı satın almak amacıyla herhangi bir ödeme yapmamış olup, taşınmaz hiçbir zaman davacı adına tescil edilmemiştir.

3. O halde, davacının dava konusu taşınmaz için satış bedeli olarak herhangi bir ödeme yapmadığı ve davacının hiçbir zaman taşınmaz maliki olmadığı dikkate alındığında, taşınmazın kullanılamamasından kaynaklı olarak mahrum kalınan kârı talep edilemeyeceği gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

1.Temyiz olunan Mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA,

2.Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,16/01/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.