"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 49. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1628 E., 2022/2028 K.
KARAR : Davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/767 E., 2018/797 K.
Taraflar arasındaki kiracılık sıfatının tespiti ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın dahili davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı dahili davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davalılar ile imzalandığı 16.07.2004 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kira bedelini peşin ödeyerek 25 yıllığına ...adresinde bulunan yeri kiraladığını, Temmuz 2014 tarihine kadar mecurda ticari faaliyetlerine devam ettiğini, ...Giyim San. Ltd. Şti. ünvanlı tarafına ait olan firma ile burada çalıştığını, bu dönem içerisinde kendi şirketinde çalışan personeli ve burada bulunan makineleri ile mecuru kullandıklarını, ancak sağlık problemleri sebebi ile hastaneye yatması üzerine davalıların bu durumu fırsat bilerek tarafına ait makine ve malzemeleri dışarı atarak kendi ürünlerini koyduklarını, daha sonra da kendi şirketleri üzerinden kullanım hakkına sahip olduğu mecurda hukuka aykırı olarak faaliyet sürdürmeye başladıklarını iddia ederek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere; kiralananın kendisine teslimini, Temmuz 2014 itibariyle işleyen ve peşin ödenmiş kira bedellerinin iadesini ve 2000 TL maddi tazminatın tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar; davacının babaları olduğunu, annelerinden boşanarak yeniden evlenen davacının malvarlığını sattığını, yalnızca uyuşmazlık konusu taşınmazın kaldığını, davacının kısıtlanması ve vesayet altına alınması için açılan davanın derdest olduğunu, davacının malik iken muhtemelen uydurma bir sözleşme düzenlediğini, davacıya 25 yıllığına bu taşınmazı kiralamadıklarını, 2008 yılında 1/3 hisseyi davacıdan alırken mükerrer olarak SSK ve vergi borçları adına 450.000 TL üzerinde bedel ödemek zorunda kalındığını, davacının iş yerinden fiili olarak ayrıldığını, yaşlı olduğunu ve yürüyemediğini, yıllar önce felç geçirdiğini, kanser ameliyatı olduğunu, tüm giderlerini karşıladıklarını, bu hususlara ...Giyim Ltd. Şti. bünyesinde çalışan tüm personelin de tanık olduğunu, davacının işletme ile uzaktan yakından ilgisi olmadığını, kendilerinin fabrika sahibi olduklarını, içerisinde bulunan her türlü makine ve ürünün de kendilerine ait olduğunu, işgal durumu olmadığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; imzalandığı iddia edilen 16.07.2004 tarihli kira sözleşmesinde imzanın davacı miras bırakanına ait olduğu, davalı delillerinde ibraz edilen ve davacı tarafça...si yazılı belge ile ispat edilmeyen kira sözleşmeleri ile mecurun davacı imzası da bulunur şekilde dava dışı... Giyim şirketine kiraya verildiği, bu konuda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, taşınmazın kiraya verildiği tarihte üçte bir oranında pay sahibi olan davacı murisin 01.05.2008 tarihinde bu payını diğer davalı oğluna sattığı, bu tarihten sonra taşınmazda pay sahipliğinin kalmadığı, sonraki tarihli kira sözleşmeleri ile davalının da ortağı olduğu şirket adına kira sözleşmeleri düzenlendiği ve davacı murisin iradesini bu yönde kullandığı, 2004 tarihli sözleşmenin varlığı kabul edilse dahi sonraki tarihli sözleşmelerle bu kira iradesinin ortadan kaldırıldığı, davacının da bu sözleşmelerde dava dışı şirkete yerin kiralandığına dair imzasının bulunduğu, davacı tarafın 16.07.2004 tarihli kira sözleşmesine dayalı haklarının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde dahili davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Dahili davacı vekili; davalılarla yapılan sözleşmenin kabul edilmediğini, bu sözleşme haricinde başka sözleşmelerin kabul edildiğini, bu konuda Mahkemece beyanlarının alınmadığı gibi kendilerine savunma hakkı da verilmediğini, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmadan, tanık beyanları alınmadan karar verildiğini, kira sözleşmesi iradesinin ortadan kalktığı ifade ediliyorsa peşin ödenen ödenen kira bedelinin iadesi gerekeceğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yargılama devam ederken davacının 15.09.2016 tarihinde vefat ettiği, sunulan veraset ilamına göre mirasçılarının davalılar ile eş... olduğu, davaya Selime'nin davacı sıfatıyla devam ettiği, davaya esas kira sözleşmesi aslının dosyaya sunulmadığı, ilgili Noterliğe yazılan müzekkere cevabında da sözleşme tarihindeki tüm evrakların imha edildiğinin belirtildiği, davalıların sözleşmeyi ve altındaki imzaları kabul etmedikleri, davacının davaya esas kira sözleşmesi ile kira ilişkisi kurulduğunu ispatlaması gerektiği, davalı tarafça delil olarak sunulan belgelerin incelenmesinde; mecura ilişkin davacı ve davalıların imzalarının bulunduğu kira sözleşmeleri ile mecurun ilk olarak 15.02.2008 tarihli sözleşme ile sonrasında ise muhtelif sözleşmelerle ve en son 01.01.2016 tarihli sözleşme ile davacı murisin ortağı olduğu... içgiyim Tekstil Ltd. Şti.ne kiraya verildiğinin anlaşıldığı, davacı tarafın bu sözleşmeleri kabul etmediklerine ilişkin beyanının bulunmadığı, taraflar arasında gerçek bir kira ilişkisi bulunsa dahi bu ilişkinin dava konusu mecurun dava dışı şirkete kiralanması ile sona erdiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, davacı tarafın istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; resmi makam huzurunda imzası tasdiklenen sözleşmedeki imzaya itiraz edilemeyeceğini, dosyada diğer kira sözleşmelerine ilişkin savunma bulunmadığını, bunlara ilişkin savunmalarının alınmadığını, dosyada olmayan ve bilinmeyen sözleşmelere göre karar verilemeyeceğini, başka kira sözleşmesine dair duruşmada bir ifade geçmediğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kiracılık sıfatının tespiti ve tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640 ıncı maddesine göre; "Birden çok mirasçı bulunması hâlinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir.
Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.
Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir.
Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır.
Bir mirasçı ödemeden aciz hâlinde ise, mirasın açılması üzerine diğer mirasçılar, haklarının korunması için gerekli önlemlerin gecikmeksizin alınmasını sulh mahkemesinden isteyebilirler.
"
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 55 inci maddesi; "Taraflardan birinin ölümü hâlinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hâkim, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir." düzenlemesini içermektedir.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriğinden; davacı ...'ın yargılama sırasında öldüğü ve geride mirasçı olarak davayı takip eden eş... ile davalının çocukları Manuk ve Nişan Masis'in kaldığı anlaşılmaktadır.
2. Hal böyle olunca, İlk Derece Mahkemesince; mirasçılar arasında menfaat çatışması da bulunduğu gözetilerek, öncelikle yukarıda açıklanan kanun hükümleri uyarınca, davacının terekesine atanacak temsilci aracılığı ile yargılamaya devam edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının usulden BOZULMASINA,
3. Bozma sebebine göre dahili davacı Selime vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine
27.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.