Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8482 E. 2023/653 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının eylemi nedeniyle Kurumca uygulanması gereken cezanın belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın bozma ilamına uyulması gerekirken, mahkemece sadece 2018 yılı sözleşmesinin daha lehe olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/231 E., 2022/40 K.

KARAR : Davanın kabulüne

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kurum işleminin iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizin 03.11.2020 tarih ve 2020/1421 Esas ve 2020/6153 Karar sayılı ilamıyla İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; ...'ün... Eczanesi Optik'in sahibi, ...'ın ise optik bölümünün mesul müdürü olduğunu, ... adlı hastanın şikayeti üzerine kurumun yaptığı inceleme neticesinde, reçete muhteviyatının verilmeden verilmiş gibi gösterildiği gerekçesiyle 05.02.2010 tarihinde müvekkillerine tebliğ ettiği yazı ile sözleşmelerini feshettiğini ve

5.000 TL cezai şart uyguladığını bildirdiğini, dava konusu reçetenin sahte olduğunun anlaşılamadığı gibi reçete bedelinin 88,20 TL gibi düşük bir miktar olması nedeniyle davacıların sözleşmesinin 5 yıl süre ile feshi ve 5.000 TL cezai şart uygulanması kararının iptali ile sözleşmenin geçerliliğine ve muarazanın giderilmesine karar verilmesinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıların protokol hükümlerine aykırı hareket ederek cezai şart ve fesih işleminin uygulanmasına sebebiyet verdiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.06.2015 tarihli ve 2010/70 Esas, 2015/265 Karar sayılı kararıyla; davacı taraf reçete muhteviyatını hastaya ya da yakınına veyahut bir başka kişiye teslim ettiğini ispatlayamamışsa da, dosya içeriği itibariyle sözleşmenin 6.3.5 inci maddesinin uygulanmasının yerinde olacağından davanın kısmen kabulüne, davacının sözleşmenin 6.3.19 uncu maddesi uyarınca 5 yıl süre ile sözleşmesinin feshi ve cezai şart uygulanması kararının iptali ile, davacı hakkında sözleşmenin 6.3.5 inci maddesinin uygulanmasına karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 19.03.2018 tarih ve 2015/36750 Esas ve 2018/3227 Karar sayılı ilamıyla; tarafların sair temyiz itirazları incelenmeksizin, davacı tarafça yalnızca hakkında uygulanan 5.000 TL cezai şartın ve 5 yıl süre ile sözleşmenin feshine ilişkin kararının iptali talep edilmişken, davalı kurum yerine geçerek davacı hakkında sözleşmenin 6.3.5 inci maddesinin uygulanmasına karar verilerek yazılı şekilde talepten farklı hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1.Bozmaya uyan İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 15.10.2019 tarihli ve 2018/297 Esas, 2019/405 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; ... isimli kişiye teslim edilmediği halde Kurum tarafından ödemesi yapılan gözlüklerin, hak sahibi şahsa teslimi gerçekleşmediği için sözleşmenin 6.3.19 uncu maddesi uyarınca işlem yapılmasında hukuka ve sözleşme hükümlerine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizin 03.11.2020 tarihli ve 2020/1421 Esas, 2020/6153 Karar sayılı ilamında; davacının sair temyiz itirazları reddedilerek, cezai işlemin uygulandığı tarihten sonraki yıllarda yürürlüğe giren protokollerin hepsi değerlendirilmek suretiyle, davacının en lehine olanının dava konusu cezai işleme ilişkin hükmü uygulanarak bir karar verilmesi gerektiğinden mahkeme kararı bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya içerisindeki kayıtlara göre davalı idarece uygulanan cezai şartın güncel sözleşmedeki cezai şarta göre ağır olduğu, dolayısıyla yakın tarihli sözleşmenin daha lehe olduğu, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sözleşmenin feshine ve 5.000 TL cezai şart uygulanmasına ilişkin 01.02.2010 tarih 1.621.434 sayılı kararının iptalinin gerektiği, davacının davasını ispat ettiği anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, davacıların imzalamış oldukları Sosyal Güvenlik Kurumu optik sözleşmesi hükümlerine aykırı davrandıklarını, davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmesi gerektiği, lehe sözleşmenin uygulanmasının hukuk güvenliğini tehlikeye sokacağı, yerel mahkemece eksik tahkikat yapıldığını, bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmediğini, cevap dilekçesinin ve bilirkişi raporuna yaptıkları itirazların dikkate alınmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davacının eylemi nedeniyle Kurumca uygulanması gereken cezanın belirlenmesine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2018 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu görmeye yardımcı tıbbi malzemelerin teminine ilişkin sözleşmenin 5.3.8 maddesi şu şekildedir;

"Reçete muhteviyatı malzemelerin verilmediği halde verilmiş gibi gösterilerek fatura edildiğinin tespit edilmesi halinde müessese yazılı olarak uyarılır ve reçete tutarının 10 (on) katı ceza koşulu uygulanır. Aynı fiilin tekrarı halinde 20 (yirmi) katı ceza koşulu uygulanarak sözleşme 1(bir) yıl süreyle feshedilir."

Yargıtay'ın bozma kararına gerek iradi, gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkemenin Yargıtay dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı YİBK).

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, mahkemece Dairemizin 03.11.2020 tarihli ve 2020/1421 E., 2020/6153 K. sayılı bozma ilamına uyulmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiğine göre 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca dairemizin bozma kararında belirtildiği gibi; taraflar arasında eylemin gerçekleştiği tarihten sonra yürürlüğe girmiş olan en lehe sözleşmenin ilgili maddesinin uyuşmazlığa uygulanması gerekmektedir. 2018 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu görmeye yardımcı tıbbi malzemelerin teminine ilişkin sözleşmenin 5.3.8 inci maddesinin davacının lehine olduğu anlaşıldığından bu maddede düzenlenen ceza miktarına göre davacı hakkında Kurumca uygulanması gereken ceza belirlenmelidir. Ancak mahkemece bozmaya uyulduğu halde sadece 2018 yılı sözleşmesinin daha lehe olduğu kabul edilerek yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

1- Davalının sair temyiz itirazlarının reddine,

2- Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA,

3- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, gönderilmesine,

16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.