"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/151 E., 2021/387 K.
ASIL VE BİRLEŞEN
DAVA TARİHİ : 13.08.2015
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde birleştirilerek görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl ve birleşen davada davacı, dar gelirli ailelere konut edindirilmesi kapsamında davalı ... ile aralarında sözleşme düzenlendiğini, arsa tahsisi yapıldığını, satış bedelinin taksitler halinde ödendiğini, ancak sonrasında tahsis kararının iptal edildiğini, imar planı değişikliği ile ifanın imkansız hale geldiğini, belediyenin sözleşmeyi geçersiz sayarak 09.11.2009 tarihinde irade fesadı altında dilekçesini alarak ödediği bedeli 4.959,84 TL olarak iade ettiğini, bu bedelin gerçek zararı karşılamadığını ileri sürerek; arsanın rayiç değerinden belirsiz alacak olarak şimdilik 10.000,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
2. Davacı birleşen davada; 31.07.2019 havale tarihli dava dilekçesi ile aynı maddi vakıalara dayanarak 91.598,86 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı asıl ve birleşen davada, tarafından davalı kuruma yapılan başvuru üzerine ödenen arsa tahsis bedelinin davacının talebi doğrultusunda değer artışı da ilave edilmek sureti ile iade edildiğini, bu yönde taraflar arasında ibraname düzenlendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince; 6745 sayılı Kanunun 12 nci maddesi ile 775 sayılı Gecekondu Kanununa eklenen geçici 10 uncu madde gereğince davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 05.06.2018 tarihli ve 2018/1240 E., 2018/1432 K. sayılı kararıyla; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 22.04.2019 tarihli ve 2018/4742 E., 2019/5240 K. sayılı kararı ile; 775 sayılı Gecekondu Kanunu'na eklenen geçici 10 uncu maddenin Anayasa Mahkemesinin 20.12.2018 tarihli ve 2016/181 E., 2018/111 K. sayılı kararı ile iptal edildiği, yargılama sırasında yürülüğe girip, yine yargılama sırasında iptal edilen kanun hükmüne dayanılarak karar verilmiş olmasının hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun düşmeyeceği, hal böyle olunca, mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, özellikle de davadan önce bir ödeme olgusu olup olmadığı, var ise, bunun borcu sona erdirip erdirmediği hususu üzerinde durularak, gerekirse konusunun uzmanı bilirkişiden rapor da alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, 10.000,00 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 05.04.2021 tarihli ve 2020/10735 E., 2021/3572 K. sayılı kararı ile; eldeki davada, davacının, Şahinbey Belediye Başkanlığına hitaben 09.11.2009 tarihli dilekçesi ile ödemiş olduğu meblağın tarafına ödenmesi ve arsa tahsisinin iptali hususunda gereğinin yapılmasını talep ettiği, buna göre de kendisine davalı ... tarafından ödeme yapıldığı, davacının yapılan ödemeyi olduğu gibi kabul ettiği, ödeme esnasında ise herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmediği, yapılan ödemenin borcu sona
erdiren hallerden biri olduğu, bu durumda davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur.
C. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; bozma ilamında belirtilen gerekçe ile asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Asıl ve birleşen davada davacı vekili; dosyada bir ibranın olmadığını, buna rağmen talep yazısının ibra gibi yorumlandığını, ibra iradesinin açık ve net olması gerektiğini, gerçek zarar ile ibra edilen miktar gözetilerek kararın bozulması gerektiğini, irade fesadına dair tanıklarının da dinlenmediğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında yapılan arsa tahsis sözleşmesi ve sonrasında belediye meclisinin arsa tahsislerinin iptaline ilişkin kararı ile ifanın imkansız hale gelmesinden kaynaklı rayiç değerin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları, bozma ilamı ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı da dikkate alındığında davacı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan mahkeme kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıya yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.