"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1561 E., 2022/2010 K.
KARAR : Davanın kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, aralarındaki arkadaşlığa binaen talebi üzerine davalı hesabına 100.000 (yüzbin) USD borç olarak gönderdiğini, gönderme işleminin dekontunun açıklamasına "borç olarak ödenen" şeklinde yazdığını, davalının 28.11.2016 tarihinde 20.000 USD ve 27.01.2017 tarihinde 30.000 USD "... tarafından gönderilen" açıklaması ile borcun bir kısmının iadesini sağladığını, geriye 50.000 USD borcu kaldığını, keşide ettiği Bodrum 10. Noterliğinin 14.06.2019 tarihli ve 02368 yevmiye nolu ihtarı ile davalıya borcunu ödemesi için süre verdiğini ve söz konusu ihtarın 17.06.2019 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalının borcunu ödemediğini ileri sürerek; davanın kabulü ile alacağı olan 50.000 USD'nin temerrüt tarihinden itibaren devlet bankalarınca uygulanan en yüksek mevduat faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; davacı ile aralarındaki ilişki nedeniyle birkaç sefer birbirlerine borç alma-verme işlemlerinin olduğunu, davacı tarafça belirtilen gönderme işlemine borç olarak ödenen yazıldığı bildirilmiş olduğuna göre işlemin tarafından alınan borcun ödenmesi şeklinde yorumlanması gerektiğini, davacı tarafça gönderilen havalelerin makbuzlarının tarafına gönderilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 23.09.2020 tarihli ve 2019/156 E. ve 2020/227 K. sayılı kararıyla; dekontta herhangi bir açıklama olmaması durumunda uygulama ve Yargıtay kararları ışığında gönderilen paranın alınan borcun ödemesi olarak gönderilmiş kabul edileceği, gönderimin bu amaçla yapılmış olması durumunda hayatın olağan akışında açıklamada da hangi borca müstenit gönderim yapıldığının yer alması gerektiği, davalı tarafından davacıya 50.000 USD olarak geri ödeme yapıldığı birlikte değerlendirildiğinde, gönderilen 100.000 USD'nin, geri ödenmek üzere borç olarak gönderildiği, davacının kabulünde olduğu üzere 50.000 USD’sinin geri ödendiği ve neticeten davacının davalıdan 50.000 USD alacaklı olduğu gerekçesiyle; davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 14.02.2022 tarihli ve 2021/71 E. ve 2022/308 K. sayılı kararıyla; Bölge adliye mahkemesince; dava konusu dekontta bulunan "borç olarak ödenen" açıklamasının, içeriği itibariyle gönderilen paranın davalıya borç olarak verildiğinin ispatı için yeterli olmayıp, paranın borç olarak verildiğini ispat yükü üzerinde bulunan davacının, ödünç verdiği iddiasını yazılı deliller ile kanıtlaması gerektiği, ne var ki davacının iddiasını yazılı belge ile ispatlayamadığı, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden davanın reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Öğreti ve uygulamada kabul edildiği üzere vasıflı ikrar (gerekçeli inkar), bölünemeyen ikrarlardan olduğundan bu durumda ispat yükü davacıda olduğu, delil olarak banka havale dekontuna dayandığı, ilgili dekontta "borç olarak ödenen" açıklamasının yer aldığı, her ne kadar bölge adliye mahkemesince, "borç olarak ödenen" açıklamasının, içeriği itibariyle gönderilen paranın davalıya borç olarak verildiğinin ispatı için yeterli olmayıp, paranın borç olarak verildiğini ispat yükü üzerinde bulunan davacının, ödünç verdiği iddiasını yazılı deliller ile kanıtlaması gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; davacı tarafça mevcut ödemenin 24.06.2014 tarihinde yapıldığı, davalının ise 28.11.2016 tarihinde 20.000 USD ve 27.01.2017 tarihinde 30.000 USD "... tarafından gönderilen" açıklaması ile bir kısım geri ödemeler yaptığı, bu ödemelerin açıklamasız olması karşısında uygulama ve Yargıtay kararları doğrultusunda alınan borcun ödemesi olarak gönderilmiş olduğunun kabulü gerekeceği dikkate alınarak, taraflar arasında mevcut başka bir ilişkinin varlığı da iddia ve ispat edilmediğinden, bu itibarla, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne yönelik karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; uyulmasına karar verilen bozma ilamı uyarınca davacının davalıya banka havalesi ile para gönderiminin ödünç kapsamında gerçekleştiği ve davalı tarafça ödünç alınan tutarın ödendiği iddia ve ispat edilemediğinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Gönderilen havalelerin borç ödemesi niteliğinde olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; ödünç ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Türk Borçlar Kanunu'nun 555: Havale, havale edenin, kendi hesabına, para, kıymetli evrak ya da diğer bir mislî eşyayı havale alıcısına vermek üzere havale ödeyicisini; bunları kendi adına kabul etmek üzere havale alıcısını yetkili kıldığı bir hukuki işlemdir.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle uyulmasına karar verilen Daire bozma ilamına göre, davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesinde yapılan duruşmadaki beyanlarına ve davalı tarafça aynı borç ilişkisine dayalı olarak önceki tarihli davacıya ödeme yapılmış olmasına göre, davalının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine, kararın bir örneğinin ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
15.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.