Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1137 E. 2023/2616 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Birleştirilen iki davada, mahkemenin yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin hüküm kurarken HMK'nın 297. maddesine uygun davranıp davranmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Birleştirilen davaların dahi ayrı ayrı karara bağlanması ve yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin her bir dava için ayrı ayrı hüküm altına alınması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına bozulmasına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

DAVA TARİHİ : 18.10.2018

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 8. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2018/593 E., 2019/229 K.

Taraflar arasında birleştirilerek görülen menfi tespit davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı ... ... A.Ş. vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşmasız davalı ... ... A.Ş. vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 10.10.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde asıl ve birleşen davada davacı vekili Avukat Adem Berber ile asıl davada davalı vekili Avukat Ezgi Aker'in sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Asıl davada davacı, dava dışı ... A.Ş. ile arasında 11.11.2017 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi akdedildiğini, 797.500,00 TL tutarı dava dışı şirkete ödediğini ve 4 adet farklı tarih ve bedelli senetleri teslim ettiğini, bilahare tarafından sözleşmenin feshedildiğini ve dava dışı ... ... A.Ş.'nin teslim aldığı 4 adet senedi ve peşinatı iade taahhüdü verdiğini, ancak davalı ... ... A.Ş. tarafından senede dayalı olarak aleyhinde icra takibi başlatıldığını ileri sürerek; takibe konu 617.100,00 TL'lik senet nedeniyle borçlu olmadığının ve senedin bedelsiz olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.

2. Birleşen davada davacı; aynı maddi vakıalara dayanarak 617.100,00 TL bedelli senet nedeniyle davalılar ... Mühendislik İnş. San. Tic. Ltd. Şti. ile ... A.Ş.'ye borçlu olmadığının ve senedin bedelsiz olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... ... A.Ş., bonoları nama düzenlenen ve bir kısım satış bedelini ödeyen davacının kendisi olduğunu, davacının daha sonra satıcı ... ... Şirketi ile anlaşarak sözleşmeyi karşılıklı fesh ederek şirkete karşı senetlerin geçersizliğini ileri sürmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğunu, davacının ... işleminin tarafı olup olmadığının bonodaki ciro sırasına göre belirlenebileceğini savunarak davanın reddine, davacının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.

2. Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'daki düzenlemelerde tüketiciyi borç altına sokan sözleşmeye dayalı olarak alınan senetlerin nama yazılı olması gerektiği, bu nedenle de emre yazılı olan ve takip konusu yapılan senet yönünden bu hususun senedi devralan herkese karşı ileri sürülebileceği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne ... 14. İcra Müdürlüğünün 2018/34836 Esas sayılı dosyasına konu edilen 10.09.2018 tarihli 617.100,00 TL bedelli senet nedeniyle davacının davalılara borcu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... ... A.Ş. istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı, asıl ve birleşen davalar için yargılama gideri yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken yani asıl dava için davalı ... ... A.Ş., birleşen dava için de davalılar ... ve ... ... için ayrı ayrı iki vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek vekalet ücreti yönünde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bu yönü ile kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasını talep etmiştir.

2.Davalı ... ... A.Ş., verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kambiyo senetlerinin temel ilişkiden bağımsız olduğunu, taşınmaz vaadi sözleşmesinde taraf olmadığını, davacının ... işleminin tarafı olmadığından bedelsizlik defiini ileri sürebilmesi için 6361 sayılı Kanun'un 9/3 üncü maddesi gereğince bile bile davacının zararına hareket edildiğinin ispatlanması gerektiğini, ... şirketinin kendi zararına hareket ettiğini ispatlamadıkça şahsi defiiini ileri sürmesinin mümkün olmadığını, şirketin söz konusu alacağı dava dışı ... ... Ltd. Şti.'nden temlik alırken alacağı tevsik eden faturalarla birlikte yasaya uygun olarak temlik aldığını, bu nedenle ilk derece mahkemesinin kaldırılarak davanın reddi ile davacının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; icra takibine konu senedin 6502 sayılı Kanun'un 4/5 inci maddesinde belirtilen şartları taşımadığı, bu sebeple davacı tüketicinin bu senet yönünden davalılara borçlu olmadığına dair mahkeme kararının ve İİK'nın 72/3 ünci maddesine dayalı olarak verilen tedbir kararına itirazın reddine dair kararın yerinde olduğu, davalı ... ... A.Ş.'nin istinaf başvurusunda haklı olmadığı, her ne kadar iki ayrı dosya birleştirilerek yargılama yapılmış ise de; her iki davanın konusunun aynı senet olduğu, bu sebeple vekalet ücretinin senet meblağı üzerinden hesaplanarak dava ve birleşen dava davalılarından tahsiline karar verilmesinin yerinde olduğu, dosya kapsamlarına göre hesaplanan harç ve masraflar yönünden de mahkemece verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacının ve davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... ... A.Ş. temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı; istinaf itirazlarının tekrarlayarak kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı; istinaf itirazlarının tekrarlayarak kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin karşılıklı feshi sonucunda satıcı şirkete verilen senet nedeniyle ... şirketi tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının ve senedin bedelsiz olduğunun tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 297 nci maddesi "(1) Hüküm “Türk Milleti Adına” verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar:

a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini.

b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini.

c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri.

ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini.

d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını.

e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi.

(2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.

" şeklindedir.

3. Değerlendirme

1. HMK'nın 166 ncı maddesine göre, ayrı ayrı açılmış davaların aralarında bağlantı bulunmaları koşulu ile birleştirilerek bakılabilmeleri mümkündür.

2. Ancak birleştirme kararı, taraflar arasındaki uyuşmazlığı esastan çözümleyen bir karar değildir. Bu karar, sadece birleştirilen davaların tahkikat safhalarının müşterek cereyan etmesi sonucunu doğurmaktadır. Diğer bir anlatımla, asıl ve birleşen davalar birbirinden bağımsız, müstakil davalardır. Bu nedenle, asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı karara bağlanması, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin de ayrı ayrı tayin edilmesi gerekmektedir.

3. HMK'nın 297 ve devamı maddeleri gereğince; bir davada istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olup, davaların birleştirilmesi durumunda da asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, davalar olması nedeniyle, hüküm kısmında her bir dava hakkında o davaya ilişkin vekalet ücretleri ve mahkeme masraflarıyla birlikte ayrı ayrı hüküm kurulması zorunludur.

4.Somut olayda, mahkemece; asıl ve birleşen dava yönünden HMK'nın 297 ve devamı maddelerinde belirtildiği şekilde hüküm kurulmamış olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nın 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, ... bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA,

3. Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,

17.100,00'er TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin karşılıklı birbirlerinden alınıp verilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.