"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/755 E., 2020/1173 K.
DAVA TARİHİ : 15.10.2015
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/947 E., 2017/244 K.
Taraflar arasındaki ayıplı araç nedeniyle bedel iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Bölge Adliye Mahkemesince direnme kararı verilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı Hukuk Genel Kurulunca usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı ve davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesi için Daireye gönderilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; 16.10.2014 tarihinde 126.510,00 TL bedel karşılığında davalı ... Otomotiv A.Ş.den sıfır kilometre araç satın aldığını, satın alma işleminde 36.510,00 TL tutarındaki ödemeyi davalı ... ... ... A.Ş.nin ... Şubesi olan davalı ... Otomotiv'e yaptığını, kalan satış bedeli için ise davalı ... ... Finansman A.Ş.den 90.000,00 TL kredi kullandığını, teslim sonrasında aracın direksiyonunda sorunlar çıktığını, tamir yapılmasına rağmen aynı şekilde sorunların devam ettiğini, aracın ayıplı olduğunu, alınan kredi için faizleri ile beraber 36.368,64 TL ödeme yaptığını, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (6502 sayılı Kanun) 30 uncu maddesine göre satıcı, sağlayıcı ve kredi verenin müteselsilen sorumlu olduğunu ileri sürerek peşin ödenen 36.510,00 TL'nin davalılar ... Otomotiv ile ... ... A.Ş.den müştereken ve müteselsilen tahsiline ve kredi tutarı 36.368,64 TL'nin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... Otomotiv San. ve Tic. A.Ş.; davacının başvurusu üzerine gerekli kontroller yapılarak aracın teslim edildiğini, arızanın giderildiğini, davacının 6502 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi gereğince ücretsiz onarım hakkını kullandığını, aracın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... ... A.Ş.; davacının 6502 sayılı Kanun'un 11 inci maddesindeki seçimlik haklardan birini kullanmadığını, sadece satış bedelinin tahsilini talep ettiğini, talep sonucunun değiştirilmesine muvafakat etmediklerini, davanın kabulü halinde araç üzerindeki rehnin kaldırılması gerektiğini, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi koşullarının oluşmadığını savunarak öncelikle davanın esastan reddine karar verilmesini, davanın kabulü halinde ise bedel iadesi yerine hakkaniyete uygun olan ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmesini istemiştir.
3. Davalı ...Ş.; aracı üreten ve satan konumunda bulunmadığını, hukuken ayıptan kaynaklanan bir sorumluluğu bulunmadığını, kendisine husumet düşmediğini, kaldı ki davalı ile arasındaki "Otomotiv Kredisi Sözleşmesi" ne ilişkin yükümlülüklerini tam ve gereği gibi yerine getirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bağlı kredilerde satıcı, sağlayıcı ve kredi verenin müteselsilen sorumlu olduğu, davacının satın aldığı araç için 36.510,00 TL ödeme yaptığı, kullanmış olduğu kredi nedeni ile de 26.204,00 TL ana para ödemesi yaptığı, dava dilekçesinde ödenen kredinin faizi ile beraber talep edildiği, bu süreç zarfında kredi veren kurumun yapmış olduğu ödemenin faizini talep edebileceğinden sadece ana paranın iadesine karar verildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 26.204,00 TL'nin davalı ... ... Finansman ... A.Ş.den, 36.510,00 TL'nin diğer davalılar ... Otomotiv A.Ş. ve ... ... ... A.Ş.den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalılar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı ... Otomotiv San. ve Tic. A.Ş.; davanın yanlış açıldığını ve hükmün yanlış kurulduğunu, davacı talebinin 6502 sayılı Kanun'da tanınan haklar arasında sayılmadığını, davanın öncelikle bu nedenle reddi gerektiğini, davacı talebinin sözleşmeden dönme kapsamında değerlendirilmesi halinde aracın iadesine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca sözleşmeden dönme hakkının ithalatçıya karşı ileri sürülemeyeceğini, davacının talebinin ayıp oranında satış bedelinden indirim olarak değerlendirilmesi halinde ise satış bedelinin peşin ödenen kısmının semen tenzil tutarı olarak kabul edilmeyeceğini, bunun hesaplanması için nisbi metod uygulanması gerektiğini, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, ayıpların esaslı olmaması nedeniyle hakkaniyet indirimine gidilmesi gerektiğini, reddedilen tutar üzerinden karşı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, karşı vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
2. Davalı ... ... A.Ş.; davanın yanlış açıldığını ve hükmün yanlış kurulduğunu, davacı talebinin 6502 sayılı Kanun'da tanınan haklar arasında sayılmadığını, davanın öncelikle bu nedenle reddi gerektiğini, davacı talebinin sözleşmeden dönme kapsamında değerlendirilmesi halinde aracın iadesine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca sözleşmeden dönme hakkının ithalatçıya karşı ileri sürülemeyeceğini, davacının talebinin ayıp oranında satış bedelinden indirim olarak değerlendirilmesi halinde ise satış bedelinin peşin ödenen kısmının semen tenzil tutarı olarak kabul edilmeyeceğini, bunun hesaplanması için nisbi metod uygulanması gerektiğini, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, ayıpların esaslı olmaması nedeniyle hakkaniyet indirimine gidilmesi gerektiğini, reddedilen tutar üzerinden karşı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, karşı vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
3. Davalı ...Ş.; davacı tarafından dava dilekçesinde ileri sürülen taleplerin 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna uygun olmadığını, yerel mahkemenin kararının sözleşmeden dönme olarak nitelendirmesi durumunda aracın iadesine karar vermesi gerektiğini, ancak gerekçeli kararda bu şekilde bir hüküm fıkrası yer almadığını, kararın ayıp oranında indirim olarak nitelendirilmesi durumunda ise; yargılama sırasında alınan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediğini, bilirkişi raporlarında araçta meydana gelen sesin faydayı azaltmayan ve tehlike oluşturmayacak ölçüde olduğuna dair kanaat var iken tamamen afaki ve soyut bir şekilde aracın ayıplı olduğuna ilişkin değerlendirmenin hatalı olduğunu, tüm davalılar yönünden 1.980,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, kısmen reddedilen 10.164,00 TL üzerinden karşı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, ayrıca diğer davalılar açısından da reddedilen tutar olan 36.368,64 TL üzerinden karşı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, 6502 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinde bağlı krediler ile ilgili düzenlemede 1 yıllık hak düşürücü sürenin olduğunu, mahkemece malın tesliminin tam olarak hangi tarih olduğuna değinilmediğini, davacının satıcıdan fatura aldığı tarihini değil, kanunun aradığı gerçek teslim tarihini ispat etmesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 17.12.2018 tarihli ve 2017/1208 E., 2018/2067 K. sayılı kararıyla; dava dilekçesinin içeriği ve ön inceleme tutanağındaki belirleme nazara alındığında davanın 6502 sayılı yasa kapsamında ücretsiz onarım hakkının kullanılmasına rağmen maldaki ayıbın giderilemediği iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşıldığından davalıların davanın konusuna ilişkin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, 6502 sayılı Kanun'un 56 ncı maddesi ve ... Belgesi Yönetmeliği'nin 9 uncu maddesi hükmünde düzenlenen, zorunlu ... kapsamında kalan malın tamiri mümkün değil ise, tamir süresi aşılmış ise veya tamir yapılmasına rağmen tekrar arızalanır ise tüketicinin diğer seçimlik haklarını kullanabileceği, bu seçimlik hakların kural olarak bedel iadesi ve misli ile değişim talepleri olduğu, tüketicinin bu seçimlik haklarını satıcı ile birlikte üretici ve ithalatçıya karşı kullanabileceği, bu durumda davalı ithalatçı ... A.Ş.nin diğer davalı satıcı ile birlikte tüketiciye karşı müteselsilen sorumlu olduğu, davalı ithalatçı ... A.Ş.nin bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, dosyada mevcut bilirkişi raporlarında aracın direksiyonundan ses geldiğinin, bunun kullanma ile ortaya çıkan gizli ayıp niteliğinde olduğunun, araçtaki yapılan işlemlere rağmen araçla ilgili ayıbın giderilemediğinin, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının iyiniyet kurallarına aykırı olmadığının belirtilmiş olduğu, raporların dosya kapsamı ve birbirleriyle uyumlu olduğu, mahkemece raporlara itibar edilerek karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, 6502 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinin 4 üncü fıkrasında bağlı kredilerde kredi verenin sorumluluğu malın tesliminden itibaren 1 yıl ile sınırlandırılmış ise de; dava konusu araca ait faturanın 16.10.2014 tarihli olduğu, davanın ise 15.10.2015 tarihinde açıldığı, malın davacıya daha önceki bir tarihte teslim edildiğinin davalılarca iddia ve ispat edilmediği, davalı ...nin bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının da yerinde görülmediği, mahkemece davacının yedindeki ayıplı malın tüm takyidatlarından arındırılarak teslimine yönelik hüküm kurulmamış olmasının doğru görülmediği, yine davacı tarafından dava dilekçesinde 36.510,00 TL'nin ... ... A.Ş. ile satıcı ... Otomotiv San. ve Tic. A.Ş.den müşterek ve müteselsilen tahsili ile kredi ödemesi toplamı 36.368,64 TL'nin ise tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili talep edildiği, yerel mahkemece 36.510,00 TL'nin ... ... A.Ş. ile satıcı ... Otomotiv San. ve Tic. A.Ş.'den, kredi ödemesine ilişkin 26.204,00 TL tutarının ise davalı ...Ş.'den tahsili yönünde hüküm kurulduğu, reddedilen miktarlar nazara alınmaksızın davalılar lehine 1.980,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmadığı gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf kanun yolu başvurusunun kısmen kabulü ile; ... 3. Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesince verilen 30.05.2017 tarihli ve 2015/947 E., 2017/244 K. sayılı hükmün 6100 sayılı Kanun'un 353/(1)-b-2 nci maddeleri uyarınca kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile, davacı ile davalı satıcı ... Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. arasındaki 16.10.2014 tarihli faturaya konu araç satışına ilişkin sözleşmenin ve davacı ile davalı ...Ş. arasındaki 13.10.2014 tarihli kredi sözleşmesinin iptaline, ... marka, ... ... model, ...plakalı, ... motor no, ... şasi no.lu aracın tüm takyidatlarından arındırılarak davalı satıcı ... Otomotiv San. ve Tic. A.Ş.ye iadesi ile birlikte, 26.204,00 TL'nin davalı ...den, 36.510,00 TL'nin diğer davalılar ... Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. ve ... ... A.Ş.den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı tarafından davalılar ... Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. ve ... ... A.Ş. aleyhine araç kredisi yönündeki talebin reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMA SONRASI YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı, davalı ...Ş. ve davalı ...Ş. temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 25.02.2020 tarihli ve 2019/2086 E., 2020/2696 K. sayılı kararıyla; davalıların temyiz itirazları incelenmeksizin, dava konusu otomobilin bedelinin tamamının davacı tüketici tarafından ödenip ödenmediği hususunda yeterli araştırma yapılmadığı, davacı vekilince temyiz dilekçesinde bu bedelin tamamının ödenmiş olduğu iddiası ileri sürülmüş olduğu, sözleşmenin feshi ve bedel iadesi hükmünün davacı tarafça yapılan ödemelerin tamamını kapsaması gerektiği, bu hususta yeterli araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı yararına bozulmuştur.
B. Direnme Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava dilekçesinin içeriği ve ön inceleme tutanağındaki belirleme nazara alındığında davanın 6502 sayılı yasa kapsamında ücretsiz onarım hakkının kullanılmasına rağmen maldaki ayıbın giderilemediği iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşıldığından davalıların davanın konusuna ilişkin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, 6502 sayılı Kanun'un 56 ncı maddesi ve ... Belgesi Yönetmeliği'nin 9 uncu maddesi hükmünde düzenlenen, zorunlu ... kapsamında kalan malın tamiri mümkün değil ise, tamir süresi aşılmış ise veya tamir yapılmasına rağmen tekrar arızalanır ise tüketicinin diğer seçimlik haklarını kullanabileceği, bu seçimlik hakların kural olarak bedel iadesi ve misli ile değişim talepleri olduğu, tüketicinin bu seçimlik haklarını satıcı ile birlikte üretici ve ithalatçıya karşı kullanabileceği, bu durumda davalı ithalatçı ... A.Ş.nin diğer davalı satıcı ile birlikte tüketiciye karşı müteselsilen sorumlu olduğu, davalı ithalatçı ... A.Ş.nin bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, dosyada mevcut bilirkişi raporlarında aracın direksiyonundan ses geldiğinin, bunun kullanma ile ortaya çıkan gizli ayıp niteliğinde olduğunun, araçtaki yapılan işlemlere rağmen araçla ilgili ayıbın giderilemediğinin, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının iyiniyet kurallarına aykırı olmadığının belirtilmiş olduğu, raporların dosya kapsamı ve birbirleriyle uyumlu olduğu, mahkemece raporlara itibar edilerek karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, 6502 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinin 4 üncü fıkrasında bağlı kredilerde kredi verenin sorumluluğu malın tesliminden itibaren 1 yıl ile sınırlandırılmış ise de; dava konusu araca ait faturanın 16.10.2014 tarihli olduğu, davanın ise 15.10.2015 tarihinde açıldığı, malın davacıya daha önceki bir tarihte teslim edildiğinin davalılarca iddia ve ispat edilmediği, davalı ...nin bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının da yerinde görülmediği, mahkemece davacının yedindeki ayıplı malın tüm takyidatlarından arındırılarak teslimine yönelik hüküm kurulmamış olmasının doğru görülmediği, yine davacı tarafından dava dilekçesinde 36.510,00 TL'nin ... ... A.Ş. ile satıcı ... Otomotiv San. ve Tic. A.Ş.den müşterek ve müteselsilen tahsili ile kredi ödemesi toplamı 36.368,64 TL'nin ise tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili talep edildiği, yerel mahkemece 36.510,00 TL'nin ... ... A.Ş. ile satıcı ... Otomotiv San. ve Tic. A.Ş.den, kredi ödemesine ilişkin 26.204,00 TL tutarının ise davalı ...Ş.'den tahsili yönünde hüküm kurulduğu, reddedilen miktarlar nazara alınmaksızın davalılar lehine 1.980,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmadığı, davacı tarafından dava dilekçesinde 36.510,00 TL'nin ... ... A.Ş. ile satıcı ... Otomotiv San. ve Tic. A.Ş.den müşterek ve müteselsilen tahsili ile kredi ödemesi toplamı 36.368,64 TL'nin ise tüm davalılardan tahsili talep edildiği, dava değerinin toplam 72.878,64 TL olduğu, davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığı, davacının yargılama aşamasında usulüne uygun ıslah talebi bulunmadığı, ilk derece mahkemesince taleple bağlılık kuralına uygun olarak verilen karara karşı davacı tarafın istinaf isteminde bulunulmadığı, davalılar bakımından da usuli kazanılmış hak oluştuğu, ödemeye ilişkin belgeler sunulsa dahi taleple bağlılık kuralı ve dava açıldığı tarihteki koşullar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 357 nci maddesi gereğince istinaf aşamasında ıslah talebinde bulunulamayacağı gerekçesiyle, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 25.02.2020 tarihli ve 2019/2086 E., 2020/2696 K. sayılı bozma ilamına karşı Bölge Adliye Mahkemesinin 17.12.2018 tarihli 2017/1208 E., 2018/2067 K. sayılı kararında direnilmesine, davalılar vekillerinin istinaf kanun yolu başvurusunun kısmen kabulü ile; ... 3. Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesince verilen 30.05.2017 tarihli ve 2015/947 E., 2017/244 K. sayılı hükmün 6100 sayılı Kanun'un 353/(1)-b-2 nci maddeleri uyarınca kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile, davacı ile davalı satıcı ... Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. arasındaki 16.10.2014 tarihli faturaya konu araç satışına ilişkin sözleşmenin ve davacı ile davalı ...Ş. arasındaki 13.10.2014 tarihli kredi sözleşmesinin iptaline, ... marka, ... ... model, ...plakalı, ... motor no, ... şasi nolu aracın tüm takyidatlarından arındırılarak davalı satıcı ... Otomotiv San. ve Tic. A.Ş.ye iadesi ile birlikte, 26.204,00 TL'nin davalı ...den, 36.510,00 TL'nin diğer davalılar ... Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. ve ... ... A.Ş.den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı tarafından davalılar ... Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. ve ... ... A.Ş. aleyhine araç kredisi yönündeki talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09.11.2022 tarihli ve 2021/(13)3-248 E., 2022/1481 K. sayılı ilamıyla; davalı ... Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş.nin Bölge Adliye Mahkemesinin direnmeye esas ilk kararını temyiz etmediği, direnme kararını temyizde hukukî yararı bulunmadığı, davacı davalılardan ... Otomotiv San. ve Tic. A.Ş.den 126.510,00 TL bedelle satın aldığı araç için 36.510,00 TL peşin ödeme yaptığını, kalan bakiye 90.000,00 TL için davalılardan ... Finansman ... A.Ş.den kredi kullandığını, dava tarihi itibariyle kullanılan krediye ilişkin faizi ile birlikte 36.368,64 TL ödeme yaptığını, aracın direksiyonunda arıza çıkması nedeniyle ayıplı olduğunu ileri sürerek ödenen bedelin iadesine karar verilmesini talep ettiği, davacının aracın ayıplı olduğu iddiasıyla ödeme bedelini istediği somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesi ve Özel Daire arasında davaya konu edilen aracın ayıplı olduğu hususunda çekişme bulunmadığı, davacı tarafından 6502 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinde sayılan seçimlik haklardan “sözleşmeden dönme” hakkının kullanıldığı, bunun neticesi olarak bedel iadesinin istenildiği, davacı dava tarihi itibarıyla yapılan ödemelerin talep edildiğini belirttiği, fazlaya ilişkin hakkını ise saklı tutmadığı, her ne kadar temyiz dilekçesinde aracın bedelinin tamamının ödendiği iddiasında bulunulmuş ise de taleple bağlılık ilkesi gereği, dava dilekçesinde istenilen bedelden fazlasına hükmedilemeyeceği, geri kalan ödeme ayrı bir dava konusu olabileceği, bununla birlikte sözleşmeden dönülmüş olması nedeniyle aracın karşı tarafa iadesine karar verilmesinin de isabetli olduğu, davacının dava açıldıktan sonra davaya konu araç için yaptığı ödemeleri değerlendirmeye almayarak taleple bağlılık ilkesine uygun hüküm tesis eden direnme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı ... Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş.nin temyiz isteminin hukukî yarar yokluğundan reddine, davacı ile davalılardan ... Finansman ... A.Ş. ve ... ... A.Ş.nin temyiz itirazları yönünden direnme uygun olup diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı, süresi içinde davacı ve davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı; dava tarihinden sonra da almış olduğu araç kredisini ödemeye devam ettiğini, kredi borcunun tamamını da ifa ettiğini, araç satışı ve kredi sözleşmesinin iptal edilmesi için öncelikli olarak satış bedeli olan 120.000,00 TL'nin ödenmesi gerektiğini, istinaf mahkemesi kararında verilmesi gereken faiz ödemesi yönünden de hakkaniyete aykırı hüküm kurulduğunu ileri sürerek direnme kararının bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... Otomotiv San Tic. A.Ş.; davacının dava dilekçesinde ödenen bedelin iadesini talep ettiğini, sözleşmeden dönme talebi olmadığını, hakimin taleple bağlı olduğunu, davacının ıslah talebi olmadığından bozma ilamının yerinde olmadığını, araçta ayıp olmadığını, sözleşmeden dönmeye ilişkin seçimlik hakkın hakkaniyete uygun olmadığını ileri sürerek direnme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3. Davalı ...Ş.; davacının davalılardan ... Otomotiv ile imzalamış olduğu satış sözleşmesi ya da kredi veren diğer davalı ...Ş. ile imzalamış olduğu tüketici kredi sözleşmesinin feshine yönelik bir talebi bulunmadığını, taleple bağlılık ilkesine aykırı karar verildiğini, ithalatçı firmanın bedel iadesi nedeniyle sorumluluğunun bulmadığını, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, sözleşmeden dönme ve bedel iadesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, rehne ilişkin araştırma yapılmadan hüküm tesis edildiğini, müteselsil sorumlulardan birine yapılan ayıp ihbarının diğeri için hüküm ve sonuç doğurmayacağını ileri sürerek direnme kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
4. Davalı ...Ş.; davacı tarafından dava dilekçesinde ileri sürülen taleplerin 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna uygun olmadığını, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, reddedilen kısım yönünden hesaplanan vekalet ücretinin hatalı olduğunu, 6502 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinde bağlı krediler ile ilgili düzenlemede 1 yıllık hak düşürücü sürenin olduğunu, mahkemece malın tesliminin tam olarak hangi tarih olduğuna değinilmediğini, davacının satıcıdan fatura aldığı tarihini değil, kanunun aradığı gerçek teslim tarihini ispat etmesi gerektiğini, takyidatlar ve ödemelere ilişkin belgelerin eksik olduğunu ileri sürerek direnme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, aracın ayıplı olmasından kaynaklı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (6502 sayılı Kanun) Bağlı krediler başlıklı 30 uncu maddesinin 4 üncü fıkrası "Bağlı kredilerde, mal veya hizmet hiç ya da gereği gibi teslim veya ifa edilmez ise satıcı, sağlayıcı ve kredi veren, tüketicinin satış sözleşmesinden dönme veya bedelden indirim hakkını kullanması hâlinde müteselsilen sorumludur. Tüketicinin bedelden indirim hakkını kullanması hâlinde bağlı kredi de bu oranda indirilir ve ödeme planı buna göre değiştirilir. Tüketicinin sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, o güne kadar yapmış olduğu ödemenin iadesi hususunda satıcı, sağlayıcı ve kredi veren müteselsilen sorumludur. Ancak, kredi verenin sorumluluğu; malın teslim veya hizmetin ifa edilmediği durumlarda satış sözleşmesinde veya bağlı kredi sözleşmesinde belirtilen malın teslim veya hizmetin ifa edilme tarihinden, malın teslim veya hizmetin ifa edildiği durumlarda malın teslim veya hizmetin ifa edildiği tarihten itibaren, kullanılan kredi miktarı ile sınırlı olmak üzere bir yıldır." şeklinde düzenlenmiştir.
2. 6502 sayılı Kanun'un Tüketicinin seçimlik hakları başlıklı 11 inci maddesinin 1 inci ve 2 nci fıkrası şöyledir:
"(1)Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;
a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,
b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,
c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,
ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,
seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.
(2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz."
3. 6502 sayılı Kanun'un ... belgesi başlıklı 56 ncı maddesinin 3 üncü fıkrasında; "Tüketici bu Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen seçimlik haklarından onarım hakkını kullanmışsa, malın ... süresi içinde tekrar arızalanması veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirinin mümkün bulunmadığının anlaşılması hâllerinde 11 inci maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabilir. Satıcı tüketicinin talebini reddedemez. Bu talebin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur." şeklinde düzenleme yer almaktadır.
4. ... Belgesi Yönetmeliği'nin Tüketicinin diğer hakları başlıklı 9 uncu maddesinin 1 inci fıkrası " Tüketicinin, ücretsiz onarım hakkını kullanması halinde malın;
a) Garantisüresi içinde tekrar arızalanması,
b) Tamiri için gereken azamisürenin aşılması,
c) Tamirinin mümkün olmadığının, yetkiliservis istasyonu, satıcı, üretici veya ithalatçı tarafından bir raporla belirlenmesi,
durumlarında; tüketici malın bedel iadesini, ayıp oranında bedel indirimini veya imkan varsa malın ayıpsız misli ile değiştirilmesini satıcıdan talep edebilir. Satıcı, tüketicinin talebini reddedemez. Bu talebin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, üretici ve ithalatçımüteselsilen sorumludur." şeklindedir.
5. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 10.03.2021 tarihli ve 2020/11694 E., 2021/2488 K. sayılı ilamı.
6. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması üzerine, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
7. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).
8. Direnme kararının verildiği tarihte yürürlükte olan 2020 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret başlıklı 13 üncü maddesinin 1 inci fıkrasında "Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir." düzenlemesi yer almaktadır.
3. Değerlendirme
1. Davacı temyizi yönünden;
Mahkemece verilen direnme kararının Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09.11.2022 tarih ve 2021/(13)3-248 E., 2022/1481 K. sayılı ilamıyla usul ve yasaya uygun bulunduğunun, davacı tarafça ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığının anlaşılmasına göre tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2. Davalı ... Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş.nin temyizi yönünden;
Davalı ... Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş.nin Bölge Adliye Mahkemesinin direnmeye esas ilk kararını temyiz etmediği, davacı yararına kazanılmış hakkın oluştuğu anlaşılmakla tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3. Davalı ...Ş. temyizi yönünden;
Dava dosyasının incelenmesinde; mahkemece verilen direnme kararının Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09.11.2022 tarih ve 2021/(13)3-248 E., 2022/1481 K. sayılı ilamıyla usul ve yasaya uygun bulunduğunun, Hukuk Genel Kurulunun somut olayda Bölge Adliye Mahkemesi ve Özel Daire arasında davaya konu edilen aracın ayıplı olduğu hususunda çekişme bulunmadığı, davacı tarafından 6502 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinde sayılan seçimlik haklardan “sözleşmeden dönme” hakkının kullanıldığı, bunun neticesi olarak bedel iadesinin istenildiği tespiti karşısında davalılardan ... Otomotiv ile imzalamış olduğu satış sözleşmesi ya da kredi veren diğer davalı ...Ş. ile imzalamış olduğu tüketici kredi sözleşmesinin feshine yönelik bir talebi bulunmadığı iddiasının artık dinlenmesinin mümkün olmadığı, ithalatçı firmanın 6502 sayılı Kanun'un 56 ncı maddesinin 3 üncü fıkrası ve ... Belgesi Yönetmeliği'nin 9 uncu maddesinin 1 inci fıkrası kapsamında sorumluluğunun bulunduğu, bilirkişi raporunun taraf, mahkeme ve Yargıtay denetime açık olduğu, bilirkişi raporları arasında çelişkinin de olmadığı, aracın takyidatlardan ari olarak davalıya teslimine ilişkin hüküm tesis edildiği anlaşıldığından tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
4. Davalı ...Ş. temyizi yönünden;
A.Dosya kapsamında; mahkemece verilen direnme kararının Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09.11.2022 tarih ve 2021/(13)3-248 E., 2022/1481 K. sayılı ilamıyla usul ve yasaya uygun bulunduğunun, Hukuk Genel Kurulunun somut olayda Bölge Adliye Mahkemesi ve Özel Daire arasında davaya konu edilen aracın ayıplı olduğu hususunda çekişme bulunmadığı, davacı tarafından 6502 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinde sayılan seçimlik haklardan “sözleşmeden dönme” hakkının kullanıldığı, bunun neticesi olarak bedel iadesinin istenildiği tespiti karşısında davacı tarafından dava dilekçesinde ileri sürülen taleplerin 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna uygun olmadığını iddiasının artık dinlenmesinin mümkün olmadığı, aracın 16.10.2014 tarihli faturasının yer aldığı, 22.10.2014 tarihinde tescilinin yapıldığı, davacıya aracın daha önce teslim edildiğinin iddia ve ispat edilemediği, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, bilirkişi raporunun taraf, mahkeme ve Yargıtay denetime açık olduğu, bilirkişi raporları arasında çelişkinin de olmadığı, aracın takyidatlardan ari olarak teslimine ilişkin hüküm kurulduğu anlaşılmakla sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
B.Bölge Adliye Mahkemesince; davalı lehine hükmedilecek vekalet ücretinin, karar tarihi olan 2020 yılında yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesinin yukarıda yer verilen hükmü uyarınca, maktu vekalet ücretinin altında olamayacağı gözetilerek, 1.700,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş olması gerekirken maktu vekalet ücretinin altında 1.219,75 TL hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı, davalı ... Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve davalı ...nin tüm ve davalı ...nin sair temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı ...nin temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 6 ncı bendinin 3 üncü satırında yer alan “1.219,75 TL” rakamının çıkartılarak yerine “1.700,00 TL” rakamının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz eden davacıya, davalılardan ... Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. ve davalı ...ye yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının temyiz eden davalı ...ye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.10.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.