Logo

3. Hukuk Dairesi2023/138 E. 2023/593 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Erken tahliye nedeniyle kira kaybı ve taşınmaza verilen zararlar sebebiyle tazminat istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dairenin daha önceki bozma kararları ile kesinleşen hususlar dışında bir uyuşmazlık bulunmadığı ve usuli kazanılmış hak gözetilerek davacı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2020/201 E., 2021/10 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı vekili

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı şirtetin 12.05.2006 başlangıç tarihli, beş yıl süreli kira sözlemesi ile kiracı, diğer davalının kefil olduğunu, davalı kiracının 05.01.2010 tarihli ihtarname ile kira sözleşmesini feshettiğini, anahtarın notere tevdi edildiğini bildirdiğini, notere tevdi edilen anahtarın 14.01.2010 tarihinde teslim alındığını, kiralanana 22.100 TL zarar verildiğinin tespit edildiğini, taşınmazın kiraya verilemediğini ve kira bedelinden yoksun kaldığını, erken tahliye nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek toplam 47.566,65 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; kiralananın 10.09.2009 tarihinde davacının bilgisi ile tahliye edildiğini, kiralanana zarar verilmediğini, taşınmazın davacıdan kaynaklanan nedenle yeniden kiralanamadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, bilirkişi raporunda, davaya konu taşınmazda davalı kiracı tarafından zemin ve bodrum kat ve ön cephede tadilat ve değişiklikler yapıldığı, bu tadilatlar ve değişiklikler ile birlikte kullanımdan doğan zarar ve hasarlar ile eski hale getirme toplam bedelinin KDV hariç 36.782,91-TL, kira kaybı bedelinin 21.499,08-TL, aidat ve yakıt gideri bedeli olarak ise 3.967,57-TL davacı alacağı bulunduğunun belirlendiği, raporun, dosyaya ve oluşa uygun bulunmakla ve yapılan yargılama sonucunda taraflar arasında çekişmesiz olan ve süresi bitmeden davalı kiracı tarafından sona erdirilen kira sözleşmesi sonucu davacı tarafın raporda belirtilen kadar alacağının bulunduğu ancak talebin bundan az olduğu, taleple bağlı kalındığını belirtilerek davanın kabulüne, 47.566,65 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A Birinci Bozma Kararı Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesince verilen, 01.10.2012 tarihli ve 2012/6142 E., 2012/12552 K. sayılı ilamla; kiralanana ait anahtarların ... 30. Noterliğinin 05.01.2010 tarih ve 176 sayılı ihtarnamesiyle anılan noterliğe teslim edildiğinin bildirildiği ve ihtarnamenin davacıya 12.01.2010 tarihinde tebliğ edildiği anlaşıldığından 12.01.2010 tarihinin anahtar teslim tarihi olarak kabulünün gerektiği, mahkemece, uzman bilirkişi aracılığıyla yaptırılacak inceleme sonucu yasal anahtar tesliminden itibaren dava konusu kiralananın aynı şartlarla yeniden ne kadar sürede kiraya verilebileceğinin tespiti ile bu süre kira parasının hüküm altına alınması gerektiği, diğer taraftan mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kiralanan taşınmazların hor kullanma bedelleri yanında eski hale getirme bedellerinin de tespit edildiği, bilirkişi raporunda hesaba katılan birtakım kalemlerin taşınmazın kiralandığı andaki halinin ne olduğu üzerinde durulmadığı, mahkemece konusunda uzman bilirkişi marifetiyle mahallinde yeniden keşif yapılmak suretiyle, tespit raporu da değerlendirilerek belirlenen kalemlerin hangilerinin hor kullanma sonucu meydana geldiği, hangisinin eski hale getirmeye yönelik olduğunun ayrı ayrı denetime elverişli bir şekilde belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle Mahkeme kararı bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan mahkemece; bilirkişi raporuna göre kiralananın bir aylık sürede aynı koşullarda kiraya verilebileceği, davalının bu döneme ilişkin kira bedelini ödemiş olması karşısında davacının erken tahliyeye dayalı olarak kira bedeli talebinde haklılık bulunmadığı, 12.700,00 TL masraf gerektiği, davalının ödenmesi gereken bir aylık aidat eklendiğinde davacı zararının 13.012,57 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 13.012,57-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiş, karar taraflarca temyiz edilmiştir.

2. Dairece verilen 29.05.2018 tarihli ve 2017/5164 E., 2018/5983 K. sayılı kararla; Mahkemece, yargılama giderlerine ilişkin hüküm verilmediğinden, harç ve yargılama gideri ile vekâlet ücreti yönünden hüküm kurulması gerektiğinden bahisle Mahkeme kararı bozulmuş, tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C. Üçüncü Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan mahkemece; aynı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, 13.012,57-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiş, karar taraflarca temyiz edilmiştir.

2. Dairece verilen 10.09.2019 tarih, 2019/2561 E., 2019/6418 K.sayılı kararla; tarafların sair temyiz itirazları yerinde olmadığı, hor kullanma tazminatı ve eski hale getirme bedeline ilişkin yapılan incelemede, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kiralananın hangi özelliklerle kiraya verildiğinin tespit edilemediği, mevcut imalatların genel konumu ve binanın genel özellikleri dikkate alınarak yapılan değerlendirmede iş yerinin eski hale getirilmesi ve hor kullanma sonucu oluşan hasarların giderilmesi için 10.850 TL masraf gerektiği belirtildiği, delil tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunda, hor kullanmadan meydana gelen zararlar ile taşınmazın eski hale getirilme bedelinin 22.100 TL hesaplanmış olup bu şekilde raporlar arasında çelişki meydana geldiği, hükme esas alınan raporda daha önce alınan rapora yönelik değerlendirme de yapılmadığı, raporlar arasındaki çelişkiler giderilmeden hüküm kurulması doğru olmadığı gibi hükme esas alınan bilirkişi raporunda yıpranma payının hesaplanmadığı, bu nedenle Mahkemece çelişkileri gideren, tarafların rapora itirazlarını karşılayan, bozma ilamına uygun, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınarak, belirlenecek hasar bedelinden yıpranma payı da düşülmek suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olmasının doğru olmadığından bahisle Mahkeme kararı bozulmuştur.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan mahkemece; bozma ilamına uygun olarak yeni bir heyet oluşturularak, dosya içerisinde bulunan bilirkişi raporları ve delil tespiti dosyasında yapılan tespitler de değerlendirilmek suretiyle yaptırılan inceleme neticesinde, taraflar arasında akdedilen kira kontratında kiralanan taşınmazın iç özellikleri ve demirbaşların belirtilmediği, bu sebeple değerlendirilen kontratın imzalanma tarihinden uzun bir süre geçmesi sebebiyle taşınmanın genel özellikleri ve dosya içresindeki bilgi ve belgeler üzerinden yapılan değerlendirmede iş yerinde oluşan zararın belirlendiği, ayrıca 312,57-TL aidat borcu tespit edildiği, kira kaybı yönünden açılan davanın bozma öncesi reddedildiği ve Yargıtay'ca bozma konusu edilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, zarar ve aidat giderleri yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 10.672,00 TL zarar tazminatı, 312,57 TL aidat gideri olmak üzere toplam 10.984,57 TL'nin 16.06.2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 20.10.2022 tarihli ve 2022/7077 E., 2022/8053 K. sayılı kararıyla, hükmün onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davacı vekili; kira kaybı talebinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, kiralanan taşınmaz 2010'dan beri halen kiraya verilemediğini, taşınmazın, bilirkişi raporunda belirtildiği gibi 1 ay içerisinde kiraya verilebilmesinin mümkün olmadığını, ayrıca davalıların, kiralanan taşınmaza çok zarar verdiğini, davalıların rıza almaksızın yaptırdıkları tadilatları da eski hale getirmeksizin taşınmazı tahliye ettiklerini, mahkemenin bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi gidermediğini ileri sürerek; Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erken tahliye nedeniyle kira kaybı alacağı ve hor kullanma tazminatı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Usulî kazanılmış hak kurumu, davaların uzamasını ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek, hukukî alanda istikrar sağlamak amacıyla Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine, dolayısıyla diğeri aleyhine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.

2. Bilindiği üzere; Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme, (bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle) kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla kesinleşmiş, bu kısımlar lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 1315 sayılı YİBK).

3. Usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açıklanması gereken diğer bir husus ise; bir mahkemenin Yargıtay tarafından verilen bozma kararına uyması üzerine, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğünün bulunmasıdır. Bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

3. Değerlendirme

1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Mahkemece, uyulan bozma ilamına ve dosya kapsamına göre karar verildiği, bozma kararlarının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin taraflarca ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı, dolayısıyla davalının karar düzeltme dilekçesinde bildirdiği sebeplerin Dairece verilen onama kararının düzeltilmesini gerektirecek nitelikte bulunmadığı anlaşılmıştır.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Karar düzeltme talebinin REDDİNE,

Aşağıda yazılı bakiye karar düzeltme harcı ile para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,

14.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.