"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali ile menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Dosya içeriğine göre reddine karar verilen ve davacı vekili tarafından temyize konu edilen toplam miktar 17.208,94 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacı şirket tarafından işletilen Özel ... Göz Hastanesi tarafından düzenlenen 01.02.2020 - 29.02.2020 dönemine ait bir kısım faturaların SGK tarafından kabul edilmeyerek kesinti yapılmasına karar verildiğini, Sağlık Kurumu İtiraz Değerlendirme Komisyonuna bu hususta yaptıkları itirazların beş hasta yönünden kabul edilmediğini beyan ederek; davanın kabulü ile SGK tarafından yapılan kesinti kararının iptaline, 250.952,13 TL'lik kesinti yönünden müvekkil şirketin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş; 13.08.2020 tarihli dilekçesinde; davalı kurumun internet sistemi üzerinden uygulamalarda bulunması, yazılı bildirimde bulunmaması nedeniyle kesinti rakamı ve talebin dava dilekçesinde 17.208,94 TL yerine 250.952,13 TL olarak yanlış belirtildiğini beyan ederek 17.208,94 TL yönünden kesinti kararının iptalini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; müvekkil kurum kayıtlarının incelenmesi halinde iddia edildiği gibi hukuka aykırılığın olmadığının açıkça görüleceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. ... 4. ... Mahkemesinin 13.01.2021 tarihli 2020/284 Esas, 2021/30 Karar sayılı ilamı ile davaya bakmakla Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmiş, kararın kesinleşmesi ve talep üzerine dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gelmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kesinti yapılan hastaların durumunun ve uygulanan tedavilerin değerlendirilmesinde, davalı kurum tarafından yapılan kesintilerin usul ve mevzuata uygun olduğu ve toplam 17.208,94 TL'lik kesintinin yerinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığından sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerektiği, her ne kadar davacı vekili tarafından 13.08.2020 tarihli dilekçede dava değerinin 17.208,94 TL olduğu belirtilmiş ise de dava değerinin azaltılamayacağı, 233.743,19 TL yönünden talebin feragat olarak değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; bilirkişi kök ve ek raporunun yanlış tespitler içerdiğini, ayrıntılı itirazlar ve uzman görüş raporu sunulmasına rağmen mahkemenin yeniden bilirkişi raporu aldırmadığını, uzman görüşü ile bilirkişi raporu arasındaki çelişkilerin giderilmediğini, kesinti rakamını hataen dava dilekçesinde 250.652,13 TL olarak belirttiklerini, doğru rakamı dava açılır açılmaz 17.208,94 TL olarak mahkemeye bildirdiklerini, bu durumun maddi hata olarak kabul edilmesi gerekirken feragat olarak değerlendirip davalı lehine fazla vekalet ücreti takdirinin yanlış olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; '' davalı kurumun davaya konu edilen , ..., , ... ve...isimli hastalarla ilgili yaptığı 17.208,94 TL kesinti işleminin yerinde olduğu anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmesinin doğru olduğu, ancak; bu beş hasta dolayısıyla yapılan kesinti işlemi 17.208,94 TL olduğuna göre, davacı şirketin dava dilekçesinde kesinti miktarını 17.208,94 TL yerine 250.913,13 TL olarak göstermesinin dava dilekçesindeki açıklamaları da dikkate alındığında maddi hata niteliğinde olduğu, davacı tarafın da dilekçeler aşamasında verdiği dilekçeyle bu maddi hatasını düzelttiği gerekçesiyle ''davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2 nci maddesi gereğince yeniden esas hakkında karar verilmek üzere ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.04.2022 tarih, 2021/52 Esas - 2022/175 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın reddine'' karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; maddi hataya dayanarak dava değerinin düşürülmesine muvafakatleri olmadığını, bu doğrultuda yerel mahkemece davanın reddi kararı üzerine ilk belirtilen harca esas değer üzerinde vekalet ücretine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığını beyan ederek ilgili kararın bu yönden bozulmasını, hatta yeniden yargılamayı gerektirmediğinden beyanları doğrultusunda düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kurum işleminden kaynaklı yapılan kesintinin iadesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 119 uncu maddesinin 1/(d) ve 1/(ğ) bentleri.
2. 6100 sayılı Kanun'un 307 nci ve 312 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
Davacı vekilinin dava dilekçesinde 250.952,13 TL'lik kesinti yönünden müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, böylece 6100 sayılı Kanun'un yukarıda yer verilen ilgili maddeleri gereği talep sonucunu ve dava değerini açıkça belirlediği ve davanın açılması sırasında alınması gereken peşin harcın da bu miktar üzerinden yatırıldığı, sonrasında sunduğu 13.08.2020 tarihli dilekçede ise dava değerinin 17.208,94 TL olarak belirlenmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince bu husus maddi hata olarak nitelendirilmişse de, talep sonucunun bu şekilde azaltılamayacağı, davacının ıslah yoluna da başvurmadığı, davacının bu şekildeki talebinin davadan kısmi feragat niteliğinde olduğu anlaşılmakla, feragat nedeniyle reddine karar verilen kısım yönünden yukarıda belirtilen hukuk kuralları gereği yargılama gideri ve vekalet ücretinin tespit edilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle davacının talebinin maddi hataya dayandığının kabul edilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davacının Temyizi Yönünden
Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,
B. Davalının Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA,
Aşağıda yazılı peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.