Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1490 E. 2023/3494 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekilin azledilmesi nedeniyle doğan vekalet ücretinin miktarı ve ödenip ödenmediği hususunda çıkan ihtilaf.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilin davalıya verdiği makbuzda açıkça 1.500 TL bakiye borç kaldığının belirtilmiş olması, mahkemece bu hususun değerlendirilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki vekalet sözleşmesinden doğan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararda dava değerinin duruşma sınırının altında olduğu anlaşılmıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalı vekilinin duruşma isteğinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı ...'nın müvekkiline ... 8. Noterliğinin 02.02.2009 tarih ve 01308 yevmiye no.lu vekaletname çıkardığını, müvekkili tarafından 01.07.2010 tarihli dava dilekçesiyle dava açıldığını, yargılamanın ... ... 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin (eski ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi) 2010/264 E., 2016/129 K. sayılı ilamı ile görüldüğünü, ayrıca davalı aleyhine açılan ve bu dava ile birleşen iki dosyada da vekalet görevini üstlendiğini, müvekkilinin vekalet görevini üstlendiği davanın 6 yıl sürdüğünü, Adli Tıp dahil bilirkişi raporları alındığını, keşif uygulandığını, davanın taraflarının birinci derece akraba olmaları nedeniyle davanın uzlaşarak sonuçlanması hususunda büyük çabalar sarf edildiğini ve buna ilişkin olarak defalarca toplantılar yapıldığını, söz konusu davaya ilişkin 22 celse yapıldığını ve mesleki mazereti dışında tüm duruşmalara katılarak yaklaşık 6 yıl süren yargılamalarda üstlendiği vekalet görevini layıkıyla yerine getirdiğini, ancak 10.02.2017 tarihli ihtar ile haksız olarak azledildiğini davalı tarafın vekalet ücretine mahsuben müvekkiline sadece 6.000,00 TL ödediğini, aralarında herhangi bir yazılı vekalet ücreti sözleşmesi olmadığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla; müvekkilinin vekalet görevini üstlendiği asıl ve birleşen davalardaki müddeabihlerin toplamı 1.200.000,00 TL üzerinden bilirkişi incelemesi sonucu hesaplanmak ve ıslah edilmek üzere şimdilik 10.000,00 TL avukatlık ücretinin davalıya keşide edilen ... 8. Noterliğinin 10.03.2017 tarih ve 01975 yevmiye no.lu ihtarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiş; 10.01.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle, müvekkilinin davalıdan vekalet ücreti alacağının dava değerinin %20'si olacağının kabulü ile şimdilik kısmi davadaki talebi olan 10.000,00 TL'yi ıslah ile 104.000,00 TL arttırarak, 114.000,00 TL vekalet ücretinin ihtarnamenin tebliği 15.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davaya konu edilen alacak ilişkisinde müvekkilinin davacı olduğu asıl dava ile müvekkilinin kardeşleri ile birlikte miras payları oranında davalı olduğu birleşen davaların mevcut olduğunu, ... ... 18. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davanın karar tarihinden sonra 09.05.2016 tarihinde müvekilinin ücret borcuna mahsuben ödediği bedellere ilave olarak 1.500,00 TL daha ödediğini, 09.05.2016 tarihinde tarafların 2010 yılından itibaren yapılan ödemeleri değerlendirdiğini, davacı avukatın 1.500,00 TL daha ücret borcu kaldığını bildiren belgeyi imzalayarak müvekkiline verdiğini, 09.05.2016 tarihli bakiye borç bildiren yazıya istinaden daha sonraki tarihte 1.500,00 TL daha ödeme yaparak tüm borcu bitirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın vekalet sözleşmesi alacağı talebine ilişkin olduğu, davacı avukat ile davalı müvekkil arasında ... 8. Noterliğinin 02.02.2009 tarih ve 01308 yevmiye no.lu vekaletnamesinin düzenlendiği, bahse konu vekaletname ile bir kısım vekillik işleri yapıldığı ve en son vekalet ücreti alınamadığı gerekçesi ile ihtarname gönderildiği, davacının vekil olarak görev yaptığı ... ... 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/264 E. sayılı dava dosyasının değerinin %10'una tekabül eden 44.000,00 TL olduğu, ödendiği konusunda ihtilaf olmayan 6.000,00TL mahsubu ile 38.000,00 TL, ... ... 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/59 E. sayılı dava dosyası için dava değerinin %10'una takabül eden 45.000,00 TL ve ... ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/298 E. sayılı dava dosyası için %10'una tekabül eden 31.000,00 TL toplamı üzerinden ıslah dilekçesi doğrultusunda 114.000,00 TL'nin ödenmediği gerekçesiyle davanın kabulüne 114.000,00 TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının vekil sıfatı ile müvekkilini ... ... 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/264 E., 2016/129 K. sayılı dosyasında temsil ettiğini, dosyanın 28.04.2016 tarihinde karara bağlandığını, müvekkilinin ücret borcuna karşılık davacıya önceki tarihlerde ödediği paralara ilaveten 09.05.2016 tarihinde 1.500,00 TL daha ödediğini, müvekkilinin 2010 yılından itibaren ödemede bulunduğunu, bu ödemelerin dikkate alınmadığını, davacı avukat müvekkilinin 1.500,00 TL daha borcu bulunduğunu ispatlayan belgeyi düzenleyerek müvekkiline verdiğini, davacının müvekkiline yalnızca 1.500,00 TL borcu kaldığına dair makbuz imzalayıp verdikten sonra belgenin aksini iddia etmesinin kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin daha sonraki tarihte 1.500,00 TL daha ödeyerek borcu kapattığını, söz konusu bedelin masraf kapsamında olmadığını, dosyada masraf yapılacak işlem kalmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte aldığı ücretin niteliği yönünden müvekkilinin yeterli şekilde aydınlatmayan ve verdiği makbuzlardaki alacak kalemlerinde şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirtmeyen davacı avukatın bu davranışlarının olumsuz sonuçlarına müvekkilinin katlanmasının hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının davacı avukatı azlettiği, yargılama sırasında azli haklı kılacak iddia ve delili ortaya koymadığı, davacı avukatın azlinin haksız olduğu, takip ettiği işler yönünden avukatlık ücretine hak kazandığı, yapılan bilirkişi incelemesinde davacının takip ettiği ... ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/264 E. sayılı dosyasının dava değeri üzerinden 44.000,00 TL, ... ... 19. Hukuk Mahkemesinin 2013/59 E. sayılı dosyasından 45.000,00 TL, ... ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/298 E. sayılı dosyasından 31.000,00 TL avukatlık ücretine hak kazandığı, davalı avukatlık ücretine karşılık ödeme de bulunduğunu ve ibraz edilen 09.05.2016 tarihli yazıya istinaden tarafların 2010 yılından itibaren yapılan ödemeleri değerlendirildiğinde, davacı avukatın 1.500,00 TL daha ücret borcunun kaldığını bildirilen belgenin ve daha sonra yapılan 1.500,00 TL'lik ödeme ile borcun bittiğine ilişkin iddiası değerlendirildiğinde bu belgelerin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 132 nci maddesinde düzenlenen "borcu doğuran işlem kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmuş olsa bile borç tarafların şekli bağlı olmaksızın yapacakları ibra sözleşmesi ile tamamen ve kısmen ortadan kaldırılabilir." hükmü karşısında ibraname niteliği taşımadığı, makbuz niteliğinde olduğu, ibranamede borcun tamamının miktarı belli olacak şekilde belirlenmiş olması gerektiği, taraflar arasında yazılı avukatlık ücret sözleşmesi bulunmadığı, davalı tarafından ibraz edilen belgede avukatın alması gerektiği kararlaştırılan bir ücret belirtilmediği, bu nedenle davalının ibraz ettiği ... ... 18. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava ile ilgili 1.500,00 TL daha ücret ödediğinde borcun kalmayacağına ilişkin 09.05.2016 tarihli belge ibra niteliğinde olmadığı, Mahkeme tarafından davalının avukatlık ücretine mahsuben ödediği miktarlar mahsup edilerek davacı avukatın ücretinin belirlendiği gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrarlayarak, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekilin azli nedeniyle doğan vekalet ücretinin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "ibra" başlıklı 132 nci maddesi.

2. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun "Avukatlık ücreti" kenar başlıklı 164 üncü maddesi.

3.Değerlendirme

1. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle 09.05.2016 tarihinden sonra davalı tarafından 06.06.2016 tarihli makbuzla "...'dan ... 3 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/264 E. sayılı dosyasına mahsuben 1.500,00 TL masraf avansı alınmıştır." beyanı ile davacı vekile ödeme yapıldığının, söz konusu ödemenin masraf niteliğinde olduğunun, davalı tarafından aksinin ispat edilemediğinin anlaşılmasına göre davalı vekilin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dava dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından davacıya 02.02.2009 ve 19.10.2009 tarihli vekaletnamelerin verildiği, davacı vekil tarafından davalının murisinden kalan taşınmazlar için tapu iptal tescil davası açtığı ve davalı aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davalarının takip edildiği, söz konusu dava dosyalarının ... ... 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/264 E. sayılı dava dosyasıyla birleştirildiği, dava dosyasının 28.04.2016 tarihinde karara çıktığı ve 23.06.2016 tarihinde kesinleştiği, davalı tarafından ise davacı vekilin takip edilen dava dosyalarının kesinleşmesinden sonra 10.02.2017 tarihinde azledildiği, davacı vekilin kesinleşen dava dosyalarından kaynaklı akdi vekalet ücretinin doğduğu, davacı vekil tarafından davalıya verilen 09.05.2016 tarihli makbuzun "...'dan ... ... 18. Asliye Hukuk Mahkemesinde takip edilen davası için vekalet ücretine mahsuben 1.500,00 TL alınmıştır. 1.500,00 TL bakiye kalmıştır." ifadesini içerdiği, söz konusu makbuzda ise açıkça 1.500,00 TL bakiye borcunun kaldığının belirtildiği anlaşılmaktadır.

O halde İlk Derece Mahkemesince, davacı vekil tarafından davalıya verilen 09.05.2016 tarihli makbuzda açıkça yer alan bakiye 1.500,00 TL borcun kaldığı değerlendirilip sonucuna karar verilmesi gerekirken yanılgı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

Hal böyle olunca, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,

3.İlk Derece Mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.12.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.