Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1754 E. 2023/3434 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Haczedilen mallar üzerinde davalının istihkak iddiasının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının, hacizli malları borçludan işletme devri yoluyla devraldığı, bu devrin alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı yapıldığı ve davalının iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki istihkak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; dava dışı kurum borçlusu şirket aleyhine 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkında Kanun'a (6183 sayılı Kanun) istinaden icra takibine geçildiğini, borçlunun talebi üzerine 17.10.2012 tarihine kadar olan borçlarının yapılandırıldığını, üç kalem menkul malın borca karşılık teminat olarak alındığını ve 18.10.2012 tarihli haciz tutanağı ile haczedilerek yediemin sıfatı ile firma müdürüne teslim edildiğini, bundan sonra iki kere daha yapılandırma yapıldığı halde ödeme yapılmaması üzerine muhafaza işlemleri için 12.08.2015 tarihinde adrese gidilerek haczedilen menkul malların yerinde görüldüğünü ancak adreste davalı şirketin faaliyet gösterdiğinin belirtildiğini, işveren vekilince hacizli makinelerin dava dışı ... Ltd. Şti.den satın alındığının beyan edildiğini, kurum borçlusu şirket ve yetkilisi ile yapılan görüşmede de makineleri dava dışı ... Ltd. Şti.ne sattıklarını bildirdiklerini, aynı adreste faaliyet gösteren davalı şirketin aynı ... kolunda ve aynı elemanlarla çalışmaya devam etmesinin şirket devri olduğunu gösterdiğini, borçlu şirket tarafından kullanılan malzemelerin tamamının üçüncü bir şirketten satın alınmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ... şirketinin defterlerinin incelenmesi halinde aradaki muvazaanın ortaya çıkacağını, davalının istihkak iddiasının hukuken kabul görmesinin mümkün olmadığını, mal kaçırmanın danışıklı olduğunu iddia ederek, istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davaya bakmakla ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu, haczin müvekkili şirketin şubesine ait işyerinde yapıldığını ve haksız olduğunu, 3 adet makinenin faturası bulunduğunu ve daha önce haczedilen mallarla aynı olmadıklarını, makinelerin dava dışı ... şirketince 24.12.2014 tarihinde satın alındığını, haciz tarihinin 18.10.2012 olduğunu ve üzerinden üç sene geçmesi nedeniyle yapılan haczin düştüğünü, dava dışı borçlu şirketin faal olduğunu, muhtemelen haczedilen makinelerin de faal olduğu adreste bulunduğunu, söz konusu adreste kiracı olduklarını, borçlu şirket ile ticari ilişkilerinin bulunmadığını ve yapılarının da tamamen farklı olduğunu savunarak, haksız davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının, borçlusu ... firmasından alacağını tahsil amacıyla 18.10.2012 tarihinde haciz yaptığı adresteki makinelerin 12.08.2015 tarihli haciz esnasında bu kez davalı şirket elinde olması, bu şirketin malları dava dışı ... şirketinden satın aldığını beyan etmiş olmakla ve buna ilişkin faturaları ibraz etmiş olmakla birlikte bu mallar yanında diğer makine, teçhizat ve cihazlar ile birlikte demirbaşları da toplu olarak satın aldığının belirlendiği, hacizli malların değerleri itibariyle işletmenin önemli bir unsurunu teşkil ettiği, dolayısıyla işletme devrinin söz konusu olduğu, bunun yanında davalı şirketin 2014 yılı sonunda satın aldığı mallara ilişkin ve bilirkişi raporuna göre 607.407,83 TL olan borcunu 2015 yılında dahi ödemeyerek 2016 yılına devretmesi karşısında istihkak iddiasının reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; haciz tarihine göre makineler üzerindeki haczin düşmesinden sonra 24.12.2014 tarihinde makinelerin satın alındığını, dava dışı şirket halen faal olduğundan müvekkili şirketin adresinde yapılan haczin hukuka uygun olmadığını, dava dışı borçlu şirket ile aralarında ticari ilişki bulunmadığından alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı hareket edildiği iddiasının ve borçlu şirket halen faal olduğundan devir iddiasının kabul edilemeyeceğini, bilirkişi raporundaki bir kısım değerlendirmelerin hatalı olduğunu, davalı şirketin 1992 yılında kurulduğunu, müvekkili şirketin ortaklarının dava dışı kamu borçlusu şirket ile hiçbir ilişkisi ve irtibatı bulunmadığını, haciz mahallinin dosyaya sunulan 01.01.2015 tarihli kira kontratı ile kiralandığını ve 12.01.2015 tarihi itibariyle şube açılışı yapıldığını, makinelerin dava dışı ... şirketinden borçlanmak suretiyle satın alınması ve o yıl içerisinde borcun ödenmemesinin aralarındaki ticari ilişkiye ilişkin olduğunu, kaldı ki yapılan ödemeler de bulunduğunu ve bunların makine bedellerine ilişkin olduğunun kabulü gerektiğini, bilirkişi raporunda itirazlarının değerlendirilmediğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava dışı borçlu şirket zilyetliğinde haczedilen menkul eşyanın 6183 sayılı Kanun'un 73 üncü maddesi uyarınca alacaklı amme idaresinin muvafakati alınmadan üçüncü kişilere tasarrufta bulunulmasının kanunen mümkün olmadığı, tasarrufta bulunulması halinde ise iyi niyetli üçüncü kişilerin haklarının korunacağı ancak iyi niyetli olmayanlar bakımından alacaklının haklarını ihlal ettiği nispette iptaline karar verileceği, bu itibarla davalı şirket tarafından dava dışı şirket adresinde bulunan hacze konu menkul eşyalar ile ekipmanları, demirbaşları, makina ve cihazları tamamen dava dışı ... Ltd. Şti.nden 24.12.2014 tarihli fatura ile satın alındığı ileri sürülmüş ise de, bu şirket ile davalı şirketin ortaklarının aynı olduğu ve aralarında organik bir bağ bulunduğunun dosyada bulunan vekalet içeriğinden anlaşıldığı, davalının hacizli eşyaları, işletmedeki teçhizat ve demirbaşlar ile birlikte borçludan toplu olarak devraldığından iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olmadığını, davalının ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle yaptırılan incelemede, dava dışı borçlu şirketin hacze konu mallar dahil makine, teçhizat, cihazlar ve demirbaşlar tüm aktifinin tamamını külliyen dava dışı bu şirket tarafından da 24.12.2014 tarihli fatura ile ortakları aynı olan davalı şirkete devredildiği, davalı şirketin bu devre rağmen dava dışı şirkete 2015 yılı sonu itibariyle 607.407,83 TL borcunun bulunduğu, bu durumda davalıya yapılan devrin alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı yapıldığı, gerçek bir devir niteliği taşımadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6183 sayılı Kanun'dan kaynaklı istihkak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6183 sayılı Kanun'un 66 ve 67 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dava konusu haciz 18.10.2012 tarihinde yapılmış ve üç kalem makine haczedilmiştir. Haciz sırasında borçlunun hazır olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda mülkiyet karinesi alacaklı yararına olup aksinin davalı 3. kişi tarafından güçlü ve inandırıcı delillerle ispat edilmesi gerekir.

2. Davalı 3. kişi, borcun doğumundan sonraki tarihe ilişkin üç kalem makinenin satın alındığına ilişkin 24.12.2014 tarihli fatura ve kira sözleşmesi sunmuştur. Dosyada davalının sunduğu faturanın davalı 3. kişi yevmiye defterinde kayıtlı olduğu bilirkişi raporunda yer almakta ise de, anılan raporda defterin açılış tasdikinin bulunduğu belirtilmesine karşın kapanış tasdikinden söz edilmemiştir.

3. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 280 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, ticari işletmenin veya işyerindeki ticari emtianın tamamını veya mühim bir kısmını devirle satın alan veyahut bir kısmını iktisapla beraber işyerini sonradan işgal eden şahsın borçlunun alacaklılarına zarar verme kasdıyla hareket ettiği kabul edilir. Bu kesin karinenin aksi de iddia ve ispat edilememiştir.

4. Bu itibarla, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, davalının haciz uygulanan adresinin daha önce borçluya ait haciz uygulanan adres olduğunun, 6183 sayılı Kanun'da haciz tarihinden itibaren belli bir sürede satış istenmediği takdirde haczin düşeceğine dair bir hüküm bulunmadığının, dava dışı kamu borçlusu şirketin halen aynı konuda faal olduğu iddiası karşısında işletmeye ait tüm makine ve teçhizat devrinin hayatın olağan akışına uygun olmadığının anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.