"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; madencilik faaliyetini sürdüren davalı şirkete ait sahada yapılan ölçüm sonucunda 63.379 m²'lik alanda açma ve 67.167 m²'lik alanda işgal olmak üzere toplamda 130.546 m²'lik alanda izinsiz saha dışı faaliyet suçu işlediğinin tespit edildiğini, buna ilişkin 27.03.2017 tarihli suç tutanağı tanzim edilip savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, savcılıkça bir inceleme yapılmadan kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğini, davalı şirkete yazılan rızaen tahsilat yazısının tebliğine rağmen davacı idare zararının giderilmediğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 794.169,07 TL'lik idare alacağının 27.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; 27.03.2017 tarihli suç tutanağını kabul etmediklerini, savcılıkça teknik, hukuki mütalaa raporları ile bilirkişi raporları gereğince davalı şirketin davaya dayanak yapılan suç tutanağında belirtilen açma ve işgal eylemlerini gerçekleştirmediği sabit görüldüğünden kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, ceza yargılamasında yapılan maddi tespitlerin hukuk mahkemelerini bağlayacağını, idare mahkemesinde görülen davanın da müvekkili lehine sonuçlanıp kesinleştiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporları, kesinleşen savcılıkça verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararı, idare mahkemesi dosyaları, davalı tarafça sunulan belgeler ve tüm dosya kapsamından davalı şirketin davaya konu suç tutanağında belirtilen işgal ve faydalanma eylemini gerçekleştirmediği, bu nedenle söz konusu 27.03.2017 tarihli tutanağa dayanak talep edilen tazminatın da dayanağı olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesince eksik inceleme yapıldığını, keşif yapılmadığını, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan hatalı keşfin esas alınarak karar verildiğini, ceza mahkemesi kararlarının hukuk davaları için bağlayıcı olmadığını ileri sürerek; kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamı ve özellikle soruşturma dosyası kapsamında toplanan delil, yapılan keşif, bilirkişi raporu ve tüm delillerden davalının açma, işgal ve faydalanma eylemini gerçekleştirdiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı idarenin tuttuğu 27.03.2017 tarihli suç tutanağına istinaden davalı şirketin orman alanında işgal ve faydalanma eylemini gerçekleştirdiği iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 187 nci maddesinin birinci fıkrası ile 190 ıncı maddesi,
3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesine ve kararda belirtilen gerekçelere, davacının dosya kapsamında yer alan savcılık soruşturma dosyası ve soruşturma sürecinde alınan taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporları, idare mahkemesi kararları içeriklerinden de anlaşıldığı üzere davalı şirketçe açma ve işgal eylemlerinin gerçekleştirildiğini ispat edememesine, bu nedenle de 27.03.2017 tarihli tutanağa dayalı zararı davalı şirketten talep edemeyeceğinin anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi Kararının 6100 sayılı Kanun'un 370'inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.