Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1803 E. 2023/3685 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun kapsamında, davalı kurum ile kurum borçlusu ölen eş arasındaki kira borcu nedeniyle davacının emekli maaşına konulan haczin kaldırılması isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kira alacağının 5510 sayılı Kanun'un 93. maddesi kapsamında öncelikli alacak olmadığı, ayrıca takiplerin davacı yönünden kesinleşmediği ve kesinleşmeyen alacaklar yönünden davacının maaşına haciz konulmasının hukuka aykırı olduğu değerlendirilerek yerel mahkemenin haczin kaldırılmasına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen maaş haczinin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı ile ölen eşi arasındaki kira sözleşmesi nedeniyle 6183 sayılı Kanun kapsamında 14 adet icra takibi yapılarak müvekkilinin maaşına haciz konulduğunu, haczin 19.03.2013 tarihinde tebliğ edildiğini, özel hukuktan kaynaklanan kira alacağının söz konusu Kanun kapsamında tahsilinin mümkün olmadığını, müvekkiline ödeme emri tebliğ edilmediğini, borcun 1995 ve 1996 yıllarına ilişkin ve 25.760,00 TL olduğu belirtilerek maaştan aylık 153,00 TL kesinti yapıldığını, muvafakat olmadan emekli maaşına haciz konulamayacağını ileri sürerek, icra takipleri nedeniyle maaş haciz işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiş; davacı ...'ın yargılama sırasında vefat etmesi üzerine mirasçıları davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; işlemlerin kanuna uygun olduğunu, davanın 7 günlük hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığının araştırılması gerektiğini, borcun özel hukuktan kaynaklandığını ve davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, alacak kamu alacağı olduğundan maaş haczi için muvafakate gerek olmadığını savunarak, davanın reddi ile %10 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

1- Davanın açıldığı ... 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 18.06.2013 tarihli ve 2013/441 E., 2013/449 K. sayılı kararıyla; 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre davalı tarafından takip konusu yapılan prim ve diğer alacakların tahsilinden kaynaklı uyuşmazlıkların çözümünde görevli mahkemenin ... mahkemesi olduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir.

2- Tarafların kararı temyiz etmemesi üzerine dosyanın gönderildiği ... ... Mahkemesinin 01.12.2014 tarihli ve 2013/375 E., 2014/434 K. sayılı kararıyla; dosyaya kazandırılan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin 21.01.2016 tarihli ve 2015/3197 E., 2016/474 K. sayılı ilamıyla; "Dava konusu haciz işleminin dayanağı olan borcun davacının eşinin Kuruma ait olan taşınmazı kiralamasından kaynaklandığı, davacının 5510, 506 ve 1479 sayılı Kanunlar kapsamında ... ile arasında bir ilişki bulunmadığı, davaya konu ihtilafın davacının eşi ile davalı Kurum arasında kurulan özel hukuk ilişkisinden meydana geldiği anlaşıldığından dava konusu uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemeler görevli olduğu halde işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru değildir." gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

1.Bozmaya uyan Mahkemece verilen 31.03.2016 tarihli ve 2016/80 E., 2016/127 K. sayılı kararla; davaya konu uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek, davanın usulden reddine karar verilmiştir.

2. Dosyanın gönderildiği ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 29.09.2016 tarihli ve 2016/715 E., 2016/1137 K. sayılı kararıyla; emekli maaşına konulan haczin kaldırılmasında görevli mahkemenin icra mahkemesi olduğu belirtilerek, davanın usulden reddine karar verilmiştir.

3. Yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın gönderildiği Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 07.02.2017 tarihli ve 2016/14259 E., 2017/910 K. sayılı ilamıyla; uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı belirtilerek ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.

4. Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı adına herhangi bir ödeme emri düzenlenmediği, bundan ayrı maaşa konulacak haciz konusunda muvafakat bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının ölüm aylığı üzerine konulan hacizlerin iptaline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; prim ve diğer alacakların öncelikli olduğunu, taşınmaz gelirlerinin de diğer alacaklar kalemine dahil olduğunu, süresinde itiraz edilmeyen takibe karşı menfi tespit davası açılamayacağını, haczedilmezlik itirazı ve iade talebinin dinlenilemeyeceğini, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile karar verildiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun (6183 sayılı Kanun) kapsamında, davalı kurum ile kurum borçlusu ölen eş arasındaki kira borcu nedeniyle davacının emekli maaşına konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 506 sayılı Kanun'un 80 inci maddesinin on ikinci fıkrası,

2. 6183 sayılı Kanun'un 54 ve 55 inci maddeleri,

3. 5510 sayılı Kanun'un 93 üncü maddesi,

4. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 82 inci maddesi.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığı, dava konusunun kira alacağından kaynaklandığı, buna göre 5510 sayılı Kanun'un 93 üncü maddesi kapsamında öncelikli alacak olmadığı, aksinin kabulü halinde dahi takiplerin davacı yönünden kesinleşmediği, kesinleşmeyen alacaklar yönünden davacının maaşına haciz konulmasının hukuka aykırı olduğu, davacı ...'ın yargılama sırasında vefat etmesi üzerine mirasçılarının davaya dahilinin sağlandığı ancak gerekçeli karar başlığında taraf ehliyeti kalmayan murisin adına yer verilmesinin mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.