"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
DAVA TARİHİ : 22.08.2017
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk ( Tüketici) Mahkemesi
SAYISI : 2020/50 E., 2020/590 K.
Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi- borçlu olmadığının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalılardan ... ... yönünden konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına; davalı ... ... yönünden muarazanın men'ine karar verilmiştir.
Kararın davalılardan ... ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... ... ile davalı ... ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; mülk sahibi olup, kira sözleşmesi ile taşınmazını kiraya verdiğini, dava konusu elektrik aboneliğinin de kiracı adına yapıldığını, dava dışı kiracının, elektrik faturalarını ödemeden taşınmazı boşalttığını, yazılı dilekçe ile davalılardan ... ...'a başvurarak taşınmazının bulunduğu adreste kullanılmak üzere adına elektrik aboneliği verilmesini talep ettiğini, davalı ... 10.08.2017 tarihinde abone devir başvurusunun muvazaalı olduğu gerekçesi ile talebini reddettiğini, aboneliğin daha önceki dönemlere ilişkin borcunun bulunmadığını, önceki kullanıcı olan dava dışı kiracının belirtilen borcu ödemeyerek adresten taşındığını, önceki abonenin borcunun ödenmediği gerekçesi ile tarafına dava tarihine kadar yeni abonelik verilmediğini ileri sürerek; adına elektrik aboneliği verilmesi ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... ...; davacının elektrik faturalarının ödenmediğini kabul etmesine rağmen dilekçenin sonuç kısmında borcu olmadığına dair karar verilmesini talep etmesinin çelişkili olduğunu, hem ... ...'a hem de ... ...'a karşı dava açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, abonelik taleplerini inceleme ve bu hususta abonelik vermeye yetkili ve görevli şirketin diğer davalı ... ... olduğundan abonelik talebi açısından taraflarına husumet yöneltilemeyeceğini, bu sebeple öncelikle husumet yönünden davanın reddine veya dosyaların tefrikine karar verilmesi gerektiğini, abone ile birlikte fiili kullanıcının müşterek müteselsil sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... ...; menfi tespite konu 4.638,05 TL borcun dava dışı borçlu abone ... ait olup davacının bu aşamada menfi tespit talebinde bulunmasında hukuki yararı olmadığını, önceki aboneliğin iptali gerçekleşmeksizin yeni abonelik tesisinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her iki davalıya da husumet yöneltilebileceği, davacının dava konusu taşınmazın mülk sahibi olup önceki abonenin borcundan sorumlu tutulamayacağı, davacının 10.08.2017 tarihli yapmış olduğu başvuru tarihine kadar ilgili abonenin borç tutarının 31 adet faturaya karşılık 4.638,05 TL olduğu, mahkemece yargılamanın ilerleyen safhasında abonenin güncel borç miktarı için müzekkere yazıldığı, gelen cevapta 212,20 TL borç olduğunun görüldüğü, 212,20 TL'lik borca ilişkin detay incelendiğinde ise, 2018 yılı 4,5 ve 6. aylara ilişkin fatura bedeli olduğunun anlaşıldığı, dava konusu yapılan 30.06.2014-10.08.2017 tarihleri arasında tahakkuk eden 31 adet fatura bedeli toplamı olan 4.638,05 TL'nin dava tarihinden sonra ödendiği, menfi tespit istemine konu yapılan fatura bedellerinin dava açıldıktan sonra ödendiği sabit olduğundan menfi tespit istemine ilişkin esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği, davacının 10.08.2017 tarihli yapmış olduğu başvuruda dava konusu meskende yeniden elektrik abone sözleşmesi talep etmiş ise de, davalılardan ...' nin talebini yazılı olarak reddettiğinin anlaşıldığı, ... ...'ın red gerekçesinde haklı bir yasal neden ileri sürülmediği gibi yapılan işlemin Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin 24 üncü madde hükmüne aykırı olacak şekilde önceki abonenin borçlarını yeni abone sözleşmesi düzenlenmesini talep eden davacıdan istemesinin yasal olarak mümkün olmadığı, sözleşmenin şahsiliği ilkesi gereği önceki borçların ancak dava dışı Sedat isimli şahıstan istenebileceği, ... ...'ın davacıdan salt olarak perakende satış sözleşmesini sonlandırmadan önceki abonenin kullanım yerinden ayrılması halinde, yeni başvuru sahibinden söz konusu kullanım yerinin kullanım hakkına sahip olduğunu belgelemesini isteyebileceği, bu durumda davacının da tapu kayıtları ile sabit olduğundan mülk sahibi olarak kullanım hakkına sahip olduğu, dolayısı ile davacı ile yeni abonelik sözleşmesi yapmaktan davalı ... ...'ın kaçınamayacağı, dava konusu faturalar her ne kadar dava açıldıktan sonra ödenmiş ise de, dava açıldığı anda davacının dava açmakta haklı olduğu, zira söz konusu faturalardan hukuken sorumlu olmadığı tespit edildiğinden davalılardan ... ...'ın da yargılama giderlerinden diğer davalı ... ... ile birlikte sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle; dava dışı ... ait abonenin 30.06.2014-10.08.2017 tarihleri arasında tahakkuk eden 31 adet fatura bedelinin dava tarihinden sonra ödenmiş olması nedeni ile davalılardan ... Elektrik Dağıtım A.Ş'ne karşı açılan davacının dava konusu faturalardan dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkin davanın konusuz kalması nedeni ile esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına; davalılardan ...'nin dava dışı ... ait abonenin borcu nedeni ile davacı ile yeni elektrik abone sözleşmesi yapmaması yasal olarak mümkün olmadığından muarazanın men'ine, davalı ... ...'ın davacı ile yeni elektrik abone sözleşmesi yapılması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan ... ... istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... ...; davacının, dava dilekçesinde aboneliğin dava dışı şahıs adına kayıtlı olduğunu belirttiğinden hukuki yarar yokluğundan davanın reddi gerektiğini, davacının dava dilekçesinde; adına tahakkuk ettirilmeyen fatura borcundan sorumlu bulunmadığı iddiasına itibar edilemeyeceğini, uyuşmazlığa konu aboneliğin şirketlerine borcu bulunmadığını, dava dışı kişi adına olan abonelik iptal edilmedikçe yeni abonelik tesis edilemeyeceğini ileri sürerek; ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın menfi tespit ve muarazanın giderilmesi istemine ilişkin olduğu, dosyanın istinaf sebepleri ile birlikte incelendiği ve kararın, mahkemece dosyada bulunan delillerin takdirinde hata yapılmadan iddia ve savunma ile birlikte hukuka uygun şekilde değerlendirilmek suretiyle dairelerince de benimsenen yasal ve hukuksal gerekçelere ve maddi delillere dayandırılarak verilmiş olduğu, yönetmeliğin 24/5 maddesi uyarınca ... ...'ın davacıdan söz konusu kullanım yerinin kullanım hakkına sahip olduğunu belgelemesini isteyebileceği, davacının mülk sahibi olarak kullanım hakkına sahip olduğu, davacı ile yeni abonelik sözleşmesi yapmaktan davalı ... ...'ın kaçınamayacağı, somut olayda kaçındığı anlaşıldığından davacının yeni elektrik abonelik sözleşmesi tesis ettirebilmek için dava açmaktan başka seçeneği bulunmadığından dava açmakta hukuki yararının bulunduğu, kaldırma kararındaki eksikliklerin giderildiği gerekçesiyle, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ile davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... ...; davanın kabulüne karar verilmesinin ve lehlerine yargılama giderlerine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, davacının talebinin muarazanın men'ine ilişkin olduğunu, bu davanın ise perakende satış şirketine açılması gerektiğini, ancak husumetin hatalı olarak taraflarına yöneltildiğini, zira elektrik aboneliğinin diğer davalı ... ... ile yapıldığını, ... ... ve ... ...'ın birbirinden farklı iki tüzel kişilik olduğunu, abone servisine diğer davalı ... ...'ın baktığını, davada taraflarına husumet yöneltilemeyeceğini, pasif husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini, mahkemece eksik araştırma yapıldığını, davanın konusuz kalması durumunda dava açıldığı andaki haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin takdir edilmesi gerektiğini, bölge adliye ve ilk derece mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... ...; istinaf sebeplerini tekrar ederek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, elektrik aboneliğinden kaynaklı muarazanın giderilmesi ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı HMK'nın "İspat yükü" başlıklı 190 ıncı maddesinde ; "1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir." denilmiştir.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) "Esastan sonuçlanamayan davada yargılama gideri" kenar başlıklı 331 inci maddesinin 1 inci fıkrası şöyledir:
" Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder."
3. Dava tarihinde yürürlükte olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin '‘Perakende Satış Sözleşmesi’' başlıklı ikinci bölümünün 21 inci ve devamı maddelerinde, perakende satış sözleşmesi başvurusu, kapsamı, sözleşmenin imzalanması, sözleşmenin taraflarının hak ve yükümlülükleri ile sözleşmenin süresi, sona ermesi düzenlenmiştir.
Anılan yönetmeliğin ‘Sözleşmenin süresi ve sona erme’ kenar başlıklı 24 üncü maddesinin 5 inci fıkrası şöyledir:
(5) Bir önceki tüketicinin perakende satış sözleşmesini sonlandırmadan veya sonlandırarak ayrılması ve farklı bir gerçek veya tüzel kişinin, aynı kullanım yeri için yeni bir perakende satış sözleşmesi ya da ikili anlaşma başvurusunda bulunması halinde görevli tedarik şirketi tarafından;
a) Önceki tüketicinin ödenmemiş borçlarının bulunması halinde, söz konusu borçlar, ilgili tüketicinin güvence bedelinden düşülmek suretiyle karşılanır ve ilgili sözleşme sona erdirilir.
b) Güvence bedelinin ödenmemiş borçları karşılamaması halinde, (a) bendi kapsamında işlem yapılır ve kalan borç önceki tüketiciden tahsil edilir.
c) Bu Yönetmelik hükümleri uyarınca gerekli olan bilgi ve belgelerin sunulması kaydıyla, yeni başvuru sahibiyle perakende satış sözleşmesi düzenlenir.
(6) Beşinci fıkra kapsamında, bir önceki tüketicinin perakende satış sözleşmesini sonlandırmadan kullanım yerinden ayrılması halinde, görevli tedarik şirketi, yeni başvuru sahibinden söz konusu kullanım yerinin kullanım hakkına sahip olduğunu belgelemesini ister.
3. Değerlendirme
1. Davalı ...'ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Kural olarak İlk Derece Mahkemesi'nin kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmayan tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz hakkı bulunmamaktadır. Ancak ilk kararı istinaf etmeyen taraf, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak yeni bir karar verilmesi halinde bu yeni kararı temyiz edebilecektir. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi halinde Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup, İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davalı ... İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmemiş, ancak Bölge Adliye Mahkemesinin davalı ... istinaf başvurusunu esastan reddine ilişkin kararını temyiz etmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere davalı ... İlk Derece Mahkemesi' nin kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmadığından, davacı taraf ve davalı ... lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davalı ... istinaf başvurusu esastan reddedildiğinden, başka bir deyişle yeni bir karar verilmediğinden, davalı ...'ın Bölge Adliye Mahkemesi kararını '' müstakilen'' ya da “katılma yoluyla" temyiz hakkı bulunmamaktadır. Aksi düşünce istinaf başvurusunda bulunmayan tarafa, ilk derece mahkemesi kararını istinaf kanun yolunu atlayarak temyiz etme hakkı tanınmış olur ki bu durum 6100 sayılı HMK ile hayata geçirilen üç kademeli yargılama sistemini iki yargılama sistemine dönüştürür ve istinafın devre dışı bırakılmasına yol açar.
Bu açıklamalar karşısında İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen davalı ...'ın Bölge Adliye Mahkemesinin davalı ... istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararını temyiz hakkı olmadığı anlaşıldığından, davalı ...'ın temyiz dilekçesinin REDDİ gerekmektedir.
2. Davalı ... temyiz itirazlarının incelenmesinde; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, davacının mülk sahibi olduğu, önceki abonenin borcundan sorumlu tutulamayacağı, davacı ile yeni abonelik sözleşmesi yapmaktan davalı ... kaçınamayacağı, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı ... temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı ...'ın temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2. Davalı ... yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalı ...'a yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.