"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi
SAYISI : 2018/31 E., 2020/195 K.
Taraflar arasında Mahkemede görülen malın ayıplı olmasından kaynaklanan alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı bir kısım davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçesinde; davalı Toki tarafından inşaatı yaptırılmış olan Isparta İli Merkez ...Köyü mevkii 1. bölgede bulunan 732 konutlu sitede C/1 ve C/2 bloklarda oturan kat sakinleri olduklarını, dava konusu konutların projesine göre yapılması gereken birçok işin eksik yapıldığını, konutların ayıplı olduğunu, bu ayıpları davalı Toki'ye bildirmelerine rağmen eksik işlerin tamamlanmadığını, Isparta 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde tespit yaptırdıklarını ileri sürerek dava konusu konutlardaki eksik işlerin davalı tarafından tamamlanmasına karar verilmesini aksi taktirde eksiklikler nedeniyle taşınmazların değerinde meydana gelen değer eksikliğinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, müvekkili idare tarafından 25.12.2006 tarihinde ihalesi yapılan ve 01.02.2007 tarihinde sözleşmesi imzalanan yapıda yüklenici firmanın .... & ... İnş. Taah. Tic. Ve San. Ltd. Şti. ve Egemen İnş. ve Tic. Ltd. Şti. İş Ortaklığı olduğunu, bahse konu inşaat işinin müşavirlik hizmetini ise Koltek Müşavirlik A.Ş.'nin yürüttüğünü, Isparta 2. Sulh Hukuk Mahkemesi 2010/8 D. İş sayılı dosyasından tespit edilen eksik ve kusurlu işlerin devam eden kesin kabul süresinde değerlendirmeye alınan, gerekli incelemeler yapılarak eksik ve kusurlu işler giderildikten sonra teslimi yapılan işler olduğunu, davacıların konutları teslim alırken eksiksiz ve kusursuz aldıklarını, ayrıca davacıların dava konusu konutlarda iddia ettikleri ayıplı işlerin tümünün gizli ayıp olmadığını ve konutun teslimi sırasında görülebilecek eksiklikler olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 14.06.2012 tarihli ve 2010/110 E., 2012/206 K. sayılı kararıyla; davacılara satılan konutların ayıplı olduğu bu ayıplar nedeniyle davacıların konutlarında meydana gelen değer eksikliğinin davalı tarafından giderilmesi gerektiği, yargılama sırasında konutlardaki ayıbın davalı tarafından giderilmediği gerekçesiyle bir kısım davacılar yönünden davanın açılmamış sayılmasına, bir kısım davacılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen karara yönelik süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 24.01.2013 tarihli ve 2012/23619 E., 2013/1375 K. sayılı kararıyla, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ileri sürülen ayıpların mahiyeti yönünde değerlendirme yapılmadığı, daha önceki keşif incelemeleri ve bilirkişi tespitleri de dikkate alınarak öncelikle konusunda uzman bilirkişiler aracılığıyla inceleme ve araştırma yapmak suretiyle talebe konu mahallerdeki ayıplı ve eksik işlerden hangilerinin açık ayıp, hangilerinin gizli ayıp ve eksik işler olduğu her bir davacının taşınmazı yönünden ayrı ayrı tespit edilerek açık ayıplar yönünden teslim tarihden itibaren 30 gün içinde, gizli ayıplar yönünden ise derhal ihbar yükümlülüğünü yerine getirip getirilmediğinin saptanması, taşınmazlardaki ayıpların mahiyeti ve duruma göre ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı irdelendikten sonra, süresinde ihbar edildiği tespit olunan ayıplar yönünden satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde; nisbi method uygulanmak suretiyle davacıların taşınmazlarındaki değer kaybının belirlenmesi gerektiği belirtilerek Mahkeme kararı bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıların davaya konu konutları 2008 ve 2009 yıllarında imzaladıkları sözleşmeler ile oturmaya ve kullanmaya müsait bir durumda, eksiksiz ve kusursuz olarak teslim aldıkları, eksikliklerin tespitini ise 27.01.2010 tarihinde yaptırdıkları, dosyada aldırılan son bilirkişi raporları uyarınca davaya konu yapım işinde bir kısım işlerin ayıplı olmadığı, ayıplı olan işlerdeki ayıbın ise açık ayıp olduğu, gerçekten yapılan keşifte de davacıların iddialarına konu ayıpların Mahkeme tarafından da gözle görülebilir nitelikte olduğu, bununla birlikte kanun gereği süresinde bir ihbarın olmadığı, bu nedenle davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...'ın açmış olduğu davanın reddine, davacılar ... ve ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; müvekkillerinin Isparta 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/8 D.İş dosyası ile tespit edilen eksik, hatalı iş ve ayıpların varlığına ilişkin bilirkişi raporunun davalı tarafa tebliğ edildiğini ve bu suretle ihbar yükümlülüğünün yerine getirildiğini, söz konusu raporda tespit edilen ayıpların gizli ayıp niteliğinde olduğunu, özellikle C1 ve C2 bloklarda bodrum kat - zemin kat nedeniyle dairelerin hepsinde değer kaybı olduğunun ancak delil tespiti ile anlaşılabildiğini, iş bu davanın çözümünde bozma kararında belirtilen hususlar hakkında bozmadan önce alınan raporlara göre değerlendirme yapılması gerektiğini, C1 ve C2 bloklar önündeki çatlamış taş duvarların önüne güçlendirmek için tedbir amaçlı yapılan beton duvarların çatlaması, C1 blok için özürlü rampasının yapılmaması, C2 blok için yapılan rampanın ise standartlara uygun bulunmaması, C1 ve C2 blokların çevresindeki kilit taşla döşenen alanın çökme yapması nedeniyle binalara su girmesine ve rutubete neden olması, C1 ve C2 bloklarda kot farkı ve eğim nedeniyle 1. katların zemin kata, zemin katların bodrum kata düşmesi nedeniyle değer kayıplarının olması, merdiven basamaklarının standart olmayıp farklılıklar göstermesi şeklindeki ayıpların gizli ayıp olduğunu, Mahkemece gerekçeli kararda yine ayıpların gizli - açık ayıp olarak değerlendirmesi yapılmayarak sanki davaya konu taşınmazlarda sadece bir tane ayıp olduğu ve bu ayıbın da sadece merdiven yüksekliğinden kaynaklandığını ve açık ayıp olduğu şeklinde gerekçelendirme yapıldığını, ancak tüm raporlarda tespit edildiği üzere gizli ayıpların sıralandığını, Mahkemece bu ayıplara yönelik bir değerlendirme yapılarak ve özellikle C1 ve C2 bloklardaki kot farkı ve eğim nedeniyle 1. Katların zemin kata, zemin katların ise bodrum kata düşmesi nedeniyle tüm dairelerde değer kaybı bulunduğu açıkken gerekçeli kararda bu hususlarda bir değerlendirme yapılmamasının açıkça hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, satış sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı ifa nedeniyle eksik işlerin tamamlanması, bu mümkün olmadığı takdirde de taşınmazların değerinde meydana gelen değer kaybının tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan Mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).
3. 4077 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu, kararın Mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince verildiği, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu ile açık ve gizli ayıp hususlarının doğru şekilde belirlendiği, bu kapsamda davacılar tarafından süresinde yapılan bir ayıp ihbarının bulunmadığı anlaşılmakla; davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Mahkeme kararın ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
6100 saylı Kanun' Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
20.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.