"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 28.05.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davalı vekili Avukat ...'un sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; davacılar ...ın eşi ve diğer davacıların babası ...'in 06.12.2016 tarihinde çalıştığı binanın işlerini yaparken evin hemen üzerinden geçen yaklaşık 1 metre mesafede yüksek gerilim tellerinden akıma kapılarak vefat ettiğini, ...'in kartonpiyer boya ve dış cephe kaplama işi yaparak geçimini sağladığını, ölümü ile bakmakla yükümlü olduğu davacıların desteğinden yoksun kaldıklarını, olayda davalı şirketin hizmet kusuru bulunduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacılardan ...için 1.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi, Hiranur ve Müslüm Muaz'ın her biri için ayrı ayrı 1.000,00'er TL maddi ve 50.000,00'er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 29.05.2018 tarihli ıslah dilekçesiyle; davacılardan ...için talep ettikleri maddi tazminatı 272.893,59 TL'ye, Hiranur için 61.751,71 TL'ye, Müslüm için 57.521,98 TL'ye çıkartmıştır.
II. CEVAP
Davalı vekili; dava dışı yüklenici şirket ile imzalanan hizmet alım sözleşmesi gereğince davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, olay iş kazası niteliğinde olduğundan işverenin sorumluluğuna gidilmesi gerektiğini, olayda illiyet bağının bulunmadığını, davalı şirketin periyodik bakımları yaptığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davada müteselsil sorumlulardan birinden tazminat talep edilmesi nedeniyle davacıların destekten yoksun kalma tazminatından desteklerinin kusuru oranında indirim yapıldıktan sonra hesap bilirkişi tarafından müteselsil sorumluluk ilkesine göre hesaplanan 952.921,10 TL maddi tazminat üzerinden davanın kabulüne karar vermek gerektiği, ancak taleple bağlılık ilkesi gereği davacı tarafın ıslah talebi doğrultusunda maddi tazminat talebinin kabul edilebileceği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile davacılardan ...için 272.893,59 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi, Hiranur için 61.751,71 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi, Müslüm Muaz için 57.521,98 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın 06.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davalı şirketin eylemi ile oluşan zarar arasında illiyet bağının bulunmadığını, kusuru kabul etmediklerini, davacıların desteğinin ağır kusuru nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini, sorumluluğun yüklenici firmada olduğundan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıların desteği ...'in davalıya ait elektrik iletim hattına temas etmesi sonucu vefat ettiğinin sabit olduğu, tazminat hesabında ölenin kusuru indirildiğinden yeniden kusur indirimi yapılamayacağı, davalının üst işveren olarak denetim ve gözetim yükümlülüğü bulunduğundan husumet itirazının yerinde olmadığı, oluşan zarardan davalının sorumlu olduğu, son kaldırma kararı sonrası alınan raporda TRH 2010 yaşam tablosuna göre tazminat hesabı yapılmış ise de hesaplamanın PMF 1931 hayat tablosuna göre yapılması gerektiğinden 09.08.2021 tarihli raporun hükme esas alınamayacağı, 15.05.2018 tarihli tazminat raporunun karar tarihine göre güncellendiğinde davacılar tarafından ıslah edilen 392.167,23 TL bedeli geçeceği, İlk Derece Mahkemesince verilen 06.08.2018 tarihli ve 2017/88 E., 2018/496 K. sayılı kararın davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmadığından davalı lehine usulü kazanılmış hak oluşturduğu, 392.167,27 TL maddi ve toplam 60.000,00 TL manevi tazminattan fazla tazminat verilemeyeceği, usuli kazanılmış hak gereği PMF 1931 hayat tablosuna göre yeniden rapor alınmasının davanın esasına etkili olmayacağı, gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar etmiş, ayrıca talepleri olmasına rağmen istinaf incelemesinin duruşmalı yapılmamasının hukuki dinlenilme haklarının ihlali niteliğinde olduğunu ve faiz başlangıcının ıslah edilen kısım için ıslah tarihi olması gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, önemli ölçüde tehlike arz eden elektrik dağıtım tesislerinin faaliyetinden dolayı gerçekleşen ölüm olayı nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 56 ve 71 inci maddeleri,
2. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği'nin 5 ve 27 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye ve özellikle faize yönelik istinaf sebebi olmayan davalının bu hususu temyizde ileri süremeyecek olmasına, PMF 1931 yaşam tablosuna göre hesaplama yapan 15.05.2018 tarihli rapora karşı davacının kanun yoluna başvurmaması ile davalı lehine usul kazanılmış hak oluştuğu yönündeki kabulün yerinde bulunmasına, hükmedilen manevi tazminat tutarlarının hakkaniyete uygun olduğunun anlaşılmasına göre, davalının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Fazla alınan bakiye temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.