Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2045 E. 2024/58 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Alt kira sözleşmesinin, asıl kira sözleşmesinin feshi nedeniyle sona ermesi sebebiyle alt kiracının uğradığı zararın tazmin edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Asıl kira sözleşmesinin, alt kiracının kiraya vereni tarafından değil, asıl kiraya veren tarafından feshedilmiş olması ve asıl kira sözleşmesinin erken feshine davalı kiraya verenin sebep olduğunun davacı alt kiracı tarafından ispatlanamaması gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1291 E., 2023/84 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/392 E., 2021/181 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili şirket imzaladığı 31.01.2011 başlangıç tarihli ve 25 yıl süreli kira sözleşmesi ile dava dışı Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından 20.01.2011 tarihinde işletme hakkı davalıya devredilen ...............,Rekreasyon alanında bulunan 785 adet araç kapasiteli açık otopark kiraladığını, sözleşme devam ederken dava dışı belediye tarafından 08.01.2018 tarihli karar ile davalıya kiralanan/işletme hakkı devredilen tüm otoparkların mevcut kira sözleşmeleri ve protokollerin kiracılık ve işletme hakkının iptaline karar verildiğini, bundan sonra davalı tarafça 02.02.2018 tarihli ihtarname ile sözleşmenin konusu kalmadığından feshedildiğinin bildirildiğini, sözleşmede belirlenen süreden önce fesih nedeniyle zarara uğranıldığını ileri sürerek; kar mahrumiyeti zararına karşılık şimdilik 5.000,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; taraflar arasındaki kira sözleşmesinin dava dışı Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 08.01.2018 tarihli kararı ile kendiliğinden ortadan kalktığını, Ankara 15. İdare Mahkemesinin 2018/304 E., ve 2018/1863 K. sayılı kararı ile kira sözleşmelerinin yürürlükte olmadığının hükme bağlandığını, alt kiracılar tarafından sözleşmeye uygun davranılmaması nedeniyle açılan davada idare mahkemesi kararı ile feshin uygun olduğunun belirtildiğini, kaldı ki davacının sözleşmede kararlaştırılan yükümlülüklerine uymadığını, hesaplamada masrafların da dikkate alınması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasındaki sözleşmenin sona ermesinin davalıya atfedilecek bir kusurla meydana gelmediği, sözleşmenin davalı şirketçe feshedilmediği, protokolün iptaline davacı şirket ile firmaların çalışanlarının sebep olduğu hususunun idare mahkemesi kararı ile belirlenmiş olduğu, iptal sonucunda sözleşmenin konusuz kaldığı, dolayısıyla davalıya atfedilecek herhangi bir kusur ve sorumluluğunu gerektirecek herhangi bir hukuki neden bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; hükme esas alınan raporda, bilirkişinin görev aşımı yaparak hukuki değerlendirme yaptığını, kira sözleşmesinin haklı fesih nedenlerinin sıkı şekil şartına bağlı olduğunu, alt kira sözleşmesinde kiraya verenin sorumluluğunun devam ettiğini, dava dışı belediyenin fesih işleminin davalının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını, 25 yıllık sözleşme nedeniyle yatırım yapılarak masraflara katlanıldığını, erken fesih nedeniyle kar kaybına uğranıldığını, sözleşmenin tarafının davalı olduğunu, sözleşmenin feshinde davacının kusurun bulunmadığını, idare mahkemesi kararının idari işlemin iptaline yönelik olduğunu, bu davalarda müvekkilinin taraf sıfatının bulunmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ikinci kiracı (alt kiracı) durumundaki davacının birinci kiracının kira sözleşmesinden doğan haklarını ona bağlı olarak kullanan durumunda olduğu asıl kiraya veren ile davalı asıl kiracı arasındaki kira ilişkisi sona erdiğinde alt kiracı durumundaki davacının kiracılığının da son bulacağı, asıl kira sözleşmesinin davacının kendi kiraya vereni tarafından değil asıl kiraya veren tarafından feshedildiği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, alt kira sözleşmesinin feshi nedeni ile uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 136 ncı maddesinin birinci fıkrası ile 301 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.6098 sayılı Kanun'un 301 inci maddesi uyarınca, kiraya veren kiralananı kullanıma uygun bir halde teslim ve kira süresi boyunca bu halde bulundurmakla yükümlüdür. Aksi durumda sözleşmeye aykırılık nedeniyle oluşan zarara kiraya veren katlanmakla yükümlüdür.

2. Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye, alt kira sözleşmesinin asıl kira sözleşmesinin feshi ile sona ermesine, asıl sözleşmenin süresinden önce sona ermesine davalı kiraya verenin neden olduğunun davacı alt kiracı tarafından ispatlanamamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.